"Kelimelerin gücüyle dünyaları değiştirin."

Öykü

Ankara' da Nisan

Ankara yine bildik akşamlarından birine hazırlanıyor. Aylardan nisan, nisanın daha ilk günleri... O ani hava kararmalarının, fark edene dek sırılsıklam olduğunuz deli ikindi yağmurlarının, hüküm sürdüğü aydayız yani. Neden böyle yapar, niye çılgınca yağar hiç anlayamadığım o malum yağmura inat yine tedbirsiz yoldayım...

yazı resim

Suyun Ses Hali

Kanepeye uzattılar. Midesi sırtına yapıştığını belirten bir sinyal veriyordu. Kocaman kırmızı bir ışık yanıyordu, gövdesinin tam orta yerinde. Kalbinden geçen trenlerin ışıkları olmalı bu, diye düşündü. Kendisine uzatılan tüm elleri reddediyordu günlerdir. Ne yemek, ne de ilaç Zoraki ve bıktırıcı ritüellerdi sadece. Mutlaka bir plan yatıyordu ardında, tüm

Cino ve Binalar

Ufacık şeylerden mutlu olanlara ithafen.
(Cino hakkında bilgisi olmayanlara dair açıklama: cino bir çikolata türüdür. Özellikle 90lı yıllarda çocukluğunu yaşayanlar bu çikolatayı iyi hatırlarlar ve çok severeler. En azından benim için öyle.)

Gelecek Postası - 8 - Gates'in Afrikası - 2

Ülkenin ana hedefi sürdürülebilir karlılıktı. Ancak bu sürdürülebilir kelimesi bir süs olarak değil, gerçek anlamıyla kullanılıyordu. Sonraki yıllarda ortaya çıkan ürünlerde görüldü ki, yeni ülke her türlü üründe sadece mali karlılığı değil, enerji kullanımı ve atık üretiminde doğayla uyumluluğu da ana bir ilke olarak kabul etmişti. Bu arada

Gelecek Postası 9 - 150 Kuralı

Zamanla gelişen gölge adam yaklaşımı da sistemin dinamizmini artırdı. Her seviyedeki her grupta birincinin ardından gelen en çok oy alan ikinci kişi gölge adam oluyor ve bir üst seviye için gölge oy kullanıyordu. Böylelikle yerini kaybeden birinin boşluğunu kimin dolduracağı hemen hemen kesin bir olasılıkla bilinebiliyordu.

Ölü Harfler Tapinagi

Siyah harfler düşmüştü dilimden, lambalar yeşilden kırmızıya
atlarken. İki araba birbirine çarptığında, yayageçidinin beyaz
çizgilerine kırmızı damarlar yayılıyordu .Kırmızı, ince ve uzun
damarlar, bir ağacın kökleri gibi, bir haritada beliren nehirler gibi,
bir piyanistin ellerinin üzerindeki

Kriz Ortamında Ekonomik Garantili Konuk Ağırlama Önerileri

Dumanı üstünde susamlı, çörekotlu güzelim ekmeklerden yayılan kokular konukların aklını başından alacaktır. Oraya karakol da kursanız, konuklarınızı kuru ekmek yemekten alıkoyamazsınız. Ama, yanılıp şaşıp da, masayı değme yemeklerle donattığınız halde, ekmekleri masaya koymamış olsaydınız, yemeklere kimse banmazdı… Zira, ekmek bizim soframızın ana direğidir. O nedenle, soframızdaki katıklar her

Rakı Bahanesi

Şehrin iyice dışına çıktık. Arabamız toprak yolda, bir çukura gire, bir çukurdan çıka yol alıyor. Yol kötü ama manzara güzel...

Vapur

Sanki bir kara büyü, belki de şu an vapurun arka koltuklarında hastalığımın etkisiyle uyuyorum ve bir karabasan görüyorum ve biri beni uyandırıyor geriliyorum sonra acıktığımı hissediyorum ve her ne olduysa da gülümsemek için yalvarıyorum

Başa Dön