"Yazar olmak kolaydır, zor olan yazmayı bırakmaktır. Özellikle de okunacak bir şey yazarken." — Oscar Wilde (kurgusal)"

Öykü

Şaşkın Şemsettin

Çukurova’nın uçsuz bucaksız verimli toprakları üzerinde, tepsi gibi dümdüz alanda kurulu köyünde yaşıyordu Şemsettin. Zaman zaman tuhaf ve şaşkın hareket ve söylemleriyle dikkat çekiyordu. Hatta köyde bu yüzden lakabı Şaşkın Şemsettin’e çıkmıştı. Yaptığı her işinde bir tuhaflık bulunmaktaydı.

yazı resim

Yelkocan 23'te

Saat 20:03
Annem haklı mıydı acaba?İnsanın yapısı hiç mi değişmiycekti?Hep mi o ego hüküm sürecekti bu gezegende?Bilmiyorum.Geleceği gör-
me konusunda annem kadar yetenekli değilim.Ama bir de şöyle düşünelim tamam insan değişmedi,egolar hükmüne devam etti,bende öldüm
gittim.Düşüncelerimi taşıdım o tarafa.Cehennemde devrim yapabilicek kadar

Uzaklarda

Ve ben yüreğimi yaşamaya karar verdim bu gece. Her rengini ayrı ayrı; nota nota, nefes nefese... Kendimden uzaklarda değil, bizzat kendim ile...

Hikâye

“Bir hikâye yazıyordum. kahramanı sendin bu hikâyenin.
Zamanı üç boyutuyla kuşatıyordu güzelliğin. Ben çaresiz kalemim kaditti. Oysa sen, alabildiğine albenili,
alabildiğine kayıtsızdın...”

Çizmeli Ayakkabı

Siyah deri minicik bir etek ve hafif göğüs dekolteli askılı dar bir bulüz. Ama kesinlikle askılı... Evet, rengide bordo.

Yas Yağmuru ve Şemsiye

Bugünün rengi siyah; bu duruma ayak uyduran kara bulutların başımızda toplanmasından da anlaşılacağı gibi. Karanlığın lordları ve leydileri karşımda portreleri yapılmaktaymış gibi poz verirken, gözüm karanfillerin kırmızısına takılıyor. Hayatta bu kadar çok renk varken, bizim fakirliğimize bak diye geçiriyorum aklımdan.

Başa Dön