Muhammed Rıdvan Kaya

Din

Modern Türkiye'de Ateizm, Deizm ve Gelenekçi Müşriklik Üzerine Bir İnceleme

Günümüzde Türkiye'de ateist ve deistlerin büyük bir kısmı, sanılanın aksine, Batı felsefesi veya materyalist düşüncelerin etkisiyle değil, yanlış din algıları nedeniyle dinden uzaklaşmaktadır. Bu kişiler, geleneksel din anlayışını temsil eden kişi ve grupların davranışlarına bakarak İslamı reddetmektedir. Ancak, bu değerlendirme çoğu zaman yanlış temellere dayanmaktadır. Kur'andaki gerçek İslam,

Din

Kuranın Yeterliliği ve Mezhepler Üzerine

İnsanlık tarihi boyunca Allahın gönderdiği peygamberler ve kitaplar, insanlara doğru yolu göstermek için bir rehber olmuştur. Ancak bu rehberlik, zamanla geleneklerin ve şahsi yorumların gölgesinde bırakılmış, insanlar din adına Allahın indirdiği ile değil, kendi ürettikleri ile hükmetmeye başlamışlardır. Bu yazıda Kuranın yeterliliği ve mezheplerin İslamdaki yeri ele alınacak,

Din

Modern Toplumun İlk Öğretmeni: Anne

Toplumun temel taşı olan aile, bireyin kişilik ve ahlak yapısının şekillendiği ilk eğitim yuvasıdır. Bu eğitim yuvasının başöğretmeni ise annedir. Bir çocuk, hayatının ilk yıllarını annesinin yanında geçirir ve çoğu davranışını, düşüncesini, hatta hayata dair ilk bakış açısını annesinden öğrenir. Ancak günümüz modern toplumunda, annelerin bu rolünü kaybettiğini

Din

İslâmî Hakikatin Şahitliği ve Tepkisizlik İmtihanı

Bugün, insanlığın içindeki sessizlik, tepkisizlik ve kayıtsızlık meselesi, İslâmî bir perspektifle ele alınması gereken en büyük sorunlardan biridir. Hak ile batılın birbirine karıştırıldığı, zulüm ve adaletsizliğin sıradanlaştığı bu çağda, iman sahibi bir Müslümanın zulme ve inkâra karşı tepkisiz kalması düşünülemez. Ancak ne yazık ki, birçok kişi, cehalet ve

Din

Gerçek Sevgi ve Allah Korkusu: Kur'an'ın Öğretileri

Kuran-ı Kerim, sevginin yalnızca bir duygu olmadığını, Allaha olan sevginin derin bir saygı, itaat ve sakınma ile desteklenmesi gerektiğini vurgular. Gerçek sevgi, insanın Allahın rızasını kazanma çabası içinde olmasıyla anlam kazanır. Allahı samimiyetle seven bir kişi, yalnızca sevgi iddiasında bulunmaz; bunun yanında Onun emirlerine sıkı sıkıya bağlı kalır,

Din

Allahın Yoluna Adanmış Bir Hayat: Boş İşlerden Kaçınmanın Önemi

İnsanoğlu yaratılış itibarıyla bir hedefe yöneltilmiş, sorumluluk bilinciyle donatılmıştır. Hayatı boyunca iyiyi kötüden, anlamlıyı anlamsızdan ayırt etme kabiliyetine sahiptir. Ancak kimi zaman dünyevî ilişkiler, akraba ve dost çevresi, kişinin bu asıl hedefini göz ardı etmesine yol açabilir. Kuranda bu duruma dikkat çeken birçok ayet bulunur. Özellikle Allaha itaatten

Din

Kuran, Sünnet ve Ehli Beyt: Gelenekçi Anlayış ve Çelişkiler

Geleneksel anlayış, tarihsel süreç içinde birçok dini yorumun ve pratiğin şekillenmesine yol açmıştır. Ancak bu gelenekçi bakış açısının bir zayıf noktası vardır: Çelişkileri görmeme ve bu çelişkilerle yüzleşmeme eğilimidir. Bu durum, özellikle İslam'ın temel öğretilerine dair anlayışları derinleştirirken karşımıza çıkmaktadır. Veda Hutbesi, bu çelişkileri barındıran bir örnek teşkil

Din

Gelenekçilik, Değişim ve Hakikatin Tezahürleri Üzerine Bir Eleştiri

Hayat, bir döngü içinde sürekli değişim ve dönüşümlerle şekillenir. İnsanın bedeni, ruhu, fikirleri ve dünyaya bakışı, Allahın dilemesiyle yenilenir ve değişir. Ancak bazı insanlar, bu ilahi değişim düzenine sırt çevirerek, statik bir yaşamın içinde hapsolmayı tercih ederler. Gelenekçilik, bu statik yaşamın bir tezahürüdür. Gelenekçi, hayata ve hakikate eleştirel

Din

Çift Kimlik ve Tarihin Gölgelerindeki Hakikat

Tarih, insanlık için bir yol haritasıdır. Ancak bu harita, sadece görünür olan yolları değil, aynı zamanda gölgede kalan ve göz ardı edilen patikaları da barındırır. İnsanlık tarihi boyunca, azınlıklar ve güç dengesinde dezavantajlı görülen topluluklar, varlıklarını korumak ve etkilerini artırmak için farklı stratejiler geliştirmiştir. Bu stratejilerden biri de

Din

Din ve Toplum Üzerindeki Etkileri: Kuranın Perspektifi

Tarih boyunca, zalim yöneticiler ve menfaat odaklı kişiler, dini bir baskı ve manipülasyon aracı olarak kullanmışlardır. Emevîler döneminden itibaren İslam toplumunda buna benzer bir anlayış ortaya çıkmıştır. Halkı baskı altında tutmak için kader ve itaat kavramları çarpıtılmış, zulme boyun eğmenin Allaha teslimiyet olduğu öğretilmiştir. Bu anlayış Kuranın özünden

Din

Hakikatin Yolunda: Çobanların Davası

Allahın gönderdiği resullerin hayatı, hakikatin dünyevi kıstaslara bakılmadan anlaşılması ve yaşanması gerektiğini bizlere öğretir. Zenginlik, güç, makam, eğitim gibi ölçütler, bir insanın doğruluk ve hakikate ulaşmadaki yetkinliğini belirlemez. Hakikatin adresi, Allahın vahyinde ve onu yaşayan insanların duruşundadır.

Din

Şehirlerden Dağlara: İslâmın Gerçek Mücadelesi ve Tasavvufun Yanıltıcı Sükûneti

İslamın temel öğretileri, bireylerin ve toplumların Allahın yolunda ilerlemelerini sağlamaya yöneliktir. Ancak tarihsel süreçte bu öğretiler zaman zaman yanlış anlaşılmış ve sapkın inançlar, dini bir anlayış olarak sunulmuştur. Özellikle tasavvuf, bir yönüyle manevî gelişimi ön planda tutarken, bazen toplumsal sorunlara duyarsız kalmış ve insanları adaletin, eşitliğin ve hak

Din

İnsanın Rızık Anlayışı ve Şükür

İslam dini, insanın hayatında Allah'ın nimetlerine olan bakış açısını şekillendirirken, rızık ve şükür konusuna özel bir vurgu yapar. Rızık, yalnızca maddi kazanımlarımızı değil, hayatın her anında Allahın bize sunduğu her türlü iyiliği kapsamaktadır. Bu bağlamda, Al-i İmran Suresi'nde geçen Meryem'e dair hikaye, rızık anlayışımızı doğru bir şekilde kavrayabilmek

Din

Karanlıklar İçinden Nura: Allaha Sığınmanın ve Hicretin Önemi

İnsanın hayatı, zaman zaman karanlıklarla dolu olabilir. Bazen içsel bir boşluk, bazen dışsal zorluklar insanı derin bir kuyunun karanlıklarına sürükler. Fakat, karanlıklar ne kadar yoğun olursa olsun, gerçek kurtuluş yalnızca Allahtan gelir. Kuran-ı Kerimde, bir insanın karanlıklardan nura çıkabilmesi için Allaha yönelmesi gerektiği vurgulanır. Bu yazıda, karanlıkların içinden

Din

Cennetin Bedeli ve İmanın Gerçek Yolu

İslam dini, insanın Rabbine yakın olabilmesi ve cennete girebilmesi için sağlam bir inanç, çaba ve gayret gerektirdiğini vurgular. Bu süreçte, geleneksel anlayışlar ve kolaycı düşünceler, çoğu zaman bireyleri gerçek anlamda emek vererek kazanç sağlama yolundan alıkoyar. Zemzem suyu, kandil geceleri, özel dualar ve diğer manevi ritüeller gibi uygulamalar,

Din

Hurafeler, Gelenekçiler ve İslamın Gerçek Kaynağı

İslam dünyasında, zaman zaman dini geleneklerin ve hurafelerin, gerçek İslamın önüne geçtiği gözlemlenmektedir. Özellikle bazı rivayetler ve hadisler, İslamın özünden sapmalara neden olmuş ve toplumun manevi dünyasında karmaşaya yol açmıştır. Birçok yanlış anlaşılma ve hurafe, özellikle İslamın ilk yıllarında, dinin doğru anlaşılmaması ve uygulanmaması sonucunda ortaya çıkmıştır. Ancak,

Din

Ekonomik Sorunlar ve Faiz Sistemi

Günümüzün en büyük problemlerinden biri ekonomik sorunlardır. Dünya genelindeki insanların önemli bir bölümü, açlık sınırında yaşamakta ve birçok ülke, dış yardım olmadan varlığını sürdürememektedir. Ancak, yardımların yeterli olabilmesi için ülkelerin, bu yardımların geri ödemeleri konusunda ciddi problemlerle karşılaşmamaları gerekir. Bunun temel nedeni, küresel ekonomik sistemin faiz sistemine dayalı

Din

Putperestliğin Temel Dinamikleri ve İslâm'da Eleştiri Kültürü Üzerine Bir İnceleme

İslâm, insanların doğruyu ve yanlışı ayırt edebilmesi, düşünce özgürlüğü ve eleştirel bakış açısına sahip olmaları gerektiğini vurgular. Ancak tarihsel süreçte, bazı topluluklar, dini ve kültürel değerleri eleştirel bir bakış açısıyla değerlendirmek yerine, bunları sorgulamadan kabul etmişlerdir. Bu durum, putperestliğin temellerini oluşturmuş ve şirkin yayılmasına zemin hazırlamıştır. Kuranda, insanların

Din

Kuranda Allah İçin Kullanılan "Biz" İfadesinin Anlamı ve Ayetlerle İncelenmesi

Kuran, Arapça dilinin edebi zenginliğiyle indirilmiş bir vahiy kitabıdır ve bu metnin her bir kelimesi derin bir anlam taşır. Kuranda Allah için kullanılan Biz ifadesi, özellikle ilahi mesajın büyüklüğünü ve azametini vurgulamak amacıyla seçilmiştir. Bu kullanım, Allahın birliğini zedelemediği gibi, tam tersine Onun yüceliğini ve kudretini ifade eden

Başa Dön