• ÝzEdebiyat > Deneme > Sevgi ve Aþk |
1761
|
|
|
|
(bilki sensiz ölmeyeceðim… -“sensiz öldü!”, diyemeyecekler…) |
|
1762
|
|
|
|
…sardunyaya o bahçede aþýk oldum ben… kulübenin hemen dibinde sýra sýra öbek öbek… küsmezdiler hiç…cefa alýp vefa verirlerdi… ilginç bir fotosentez… her unutulmada salkým çiçekleriyle baðýrýrlardý biz buradayýz diye |
|
1763
|
|
|
|
Kayboldum pusulasýz gemilerin yol aldýðý okyanuslar da... |
|
1764
|
|
|
|
Git demesi gerekirken insanýn, neredeyse gitme diye yalvaracak olmasý ne garip, bana gittiðini söyleyen gecenin yalancý olduðunu, gitti artýk(!) diyen dostlarýmýn birer düþman olduðunu düþünmek ne garip. Sana sarýlmadan uyuduðum gecelerin ömrümden sayýlmadýðýný düþünmek ne garip. Aldýðým nefeslerin içinde oksijen deðil, sensiz geçen her dakika içini yüreðime lanet depoladýðýmý görmek ne garip… |
|
1765
|
|
|
|
Saçlarýmýn rüzgarda daðýlýþý yalnýzlýðýmdý. Çünkü bir daha toplayamamacasýna karanlýða kaptýrdým siyah saçlarýmý. Gündüz seni düþünürken saçlarýmý yoldum. Gece yolduðum saçlarýmý karanlýða kaptýrdým. Ne yýldýz düþürdün saçlarýma ne de gözlerimde mehtap ýþýltýsý verdin. Sen sadece kendini sevdin. |
|
1766
|
|
|
|
Yüreðinin týnýlarýný duymak isteyenlere... |
|
1767
|
|
|
|
Gönül topraðýmýza ekeceðimiz sevgi tohumlarý büyüyüp dal budak sardýkça tüm güzel yürekli insanlara hayat bahþedecektir. Hakk dostu, Allah âþýðý Yunus Emre’nin “Yaratýlaný severiz yaratandan ötürü” görüþleri doðrultusunda birbirimizi hiçbir çýkar gözetmeksizin Allah için seveceðiz.
|
|
1768
|
|
|
|
Allah bizleri hayata hazýrlamasý için nasýl anneleri görevlendirdiyse, hayatýmýzýn geri kalanýný ayný güvende geçirmemiz içinde siz eþleri görevlendirmiþtir...
|
|
1769
|
|
|
|
Sadece tadýný çýkaracaktým biraz. Sonra gidecektin bir sonraki sefere kadar... |
|
1770
|
|
|
|
Aþkýný sevgiye dönüþtüren ve sevgisinin içerisinde saygýsýný koruyanlara...
|
|
1771
|
|
1772
|
|
|
|
Seni çok sevdim.
Seni çok seviyorum.
Seni çok seveceðim. |
|
1773
|
|
|
|
Yeraltý sularý gibi çýkmak istiyorum, duygu kapalýlýðýndan. Yüreðiminin çatlaklarýndan duygularýmý fýþkýrtmak istiyorum. Ey sevgili bundan cesaret alýp yanýmda çiçek olmaya kalkma. Seni sýcak sular gibi haþlarým. Eðer sevgime denk olmak istiyorsan bir dað gibi çýk karþýma. Aþkým diye baðýrdýðýmda ayný tonda ve yakýcýlýkta sesim yankýlansýn yanýmda. |
|
1774
|
|
|
|
Ah sizler! Gözleriyle yaþamý tüketenler, dilleriyle yangýnlarý büyütenler... Sevgiyi kutsarken her sözünüzle, kaba ve hayvani cinselliðe teslim olanlar... Size hassas ve özenle yaklaþanlara isteyerek ( ya da istemeyerek, ne fark eder!) zarar verenler, acý |
|
1775
|
|
|
|
Rüzgar kaldýrýr “ben”lerimizi havalara omuzlarýmýza yeniden takarýz “büyük adam apoletini”. Yanýp söner vitrinde ýþýklar maskeli baloda olduðumuzu bile bile hep beraber yürürüz. |
|
1776
|
|
|
|
Yaþam böyle mi gerçekten? Yani gerçeklerle yaþayamayanlarýn sýðýndýðý
yer gölgeler dünyasý mý? Asýllarýnýn sürekli dinlendiði, gölgelerin ise hep çabaladýðý bir dünya... |
|
1777
|
|
|
|
Yeni atýlan temelde örülen duvar düþün ve bu duvarýn bir tuðlasý eksik |
|
1778
|
|
|
|
Kim hiç balýk olmayan bir gölde avlanmak ister? Kim bir su içmek uðruna dudaklarýný katleder? Söyle dürüstlükten, adaletten, samimiyetten söz eden. Kim bir çöl olma sevdasýyla yüreðine kaktüs diker. |
|
1779
|
|
|
|
Otururken el ele tutuþmalar vardý mesela. "Aman kimse görmesin" bir
telaþla ellerimizi saklamaya çalýþýþýmýz. Þarkýlara, þiirlere söz yürütürdüm
birde. |
|
1780
|
|
|
|
Sen) - Madem öleceðiz niçin bu kadar direniyoruz?
Ben) - Bilmem!
Sen) - Melekler ölür mü hiç?
Ben) - Belki, ama ölürlerse mutlaka güzel ölürler.
Sen) - Melekler kim? |
|