Katil
Aradaki fark sadece insan eti yememek ama insan ölüleri üzerinde başka bir şey yemek mi?
Uğruna ölünebilecek tek kesinlik bilgidir ve o, kimse için kesin değildir. Birileri bilgisinin kesinliğini kabul etmen için seni zorluyor mu? İşte bunun için ölebilirsin.
Fakat öldürmek için hiçbir sebebin yok.
Biz hayvanız, anlarız. Sevginizi, nefretinizi daha pek çok şeyi. Depremleri önceden sezeriz ama nedensiz ve zevk alırcasına atılan bir tekmenin nereden ne zaman geleceğini sezemeyiz. Lütfen bizi koruyun, incitmeyin, bize zarar gelmesine engel olun. Hepinizi çok seviyoruz biz
kimse toprağında mutsuz olmamalı. ancak o şekilde bu algıyı çevirebiliriz. yoksa ortalık "ahhhh yazık" dan geçilmez ve bu algı da değişmez we kaçınılmaz olarak tüm toplum sonunda fakirleşir we diktatörlere boyun eğmek zorunda kalırız. işte o zaman "ahhhh yazık"!!!!!!!
Ulusal arpalıkların toplumsal önemi değerlendirilmeye çalışılmıştır.
İnsanlara, resmin beğenmedikleri yerlerine bir çarpı koymalarını rica eden bir yazı iliştirmeyi de unutma..
Zira o insanların ataları ne İngilizlerle, ne de gökten zembille iner gibi öz topraklarına yerleşen Rumlara karşı en küçük bir direnme göstermemişler.
Türkiye' de başarılarından dolayı ödül haketmiş insanlara çok farlı bir ödül yani ÇALIŞILMIŞ PRİM GÜNÜ ödülü verilemez mi? Bence pekala verilir. Yeter ki devletimizin ileri gelen zevatı icazet versin..
Önemli bir hatırlatma: Sanırım BENDEN ÖNCE TÜRKİYE'DE BÖYLE BİR ÖNERİDE BULUNAN VE GÜNDEME BÖYLE BİR KONUYU GETİRMİŞ
Baş kapatmak,cahillikle eş tutulmuş yıllarca.Kapalı kadın,mürteci,bilgisiz,kapalı beyne sahip,doğurganlıktan başka vasfı olmayan zavallı olarak görülmüş bazı entellektüel aydınların(!)gözünde.
İktidar kayığında iken saltanat kayığının hayalleri kurulur belki ama en son binilecek kayık
‘’ İmam’ın Kayığı’’ dır.
Bacağımı saklamak hissi geçiyor içimden. Yürürken parmakları arasına sıkıştırdığı sigarayı ağzına götürüp içine çekiyor, elleri iki yanına salınırken adam, bana bakmayı sürdürüyor. Utangaçlık hissim bir kat daha büyüyor. “Niye benim bacağım yok Allah’ım! Neden bana bu cezayı verdin” diye bağırıyor içimdeki ses!
Dönem yanlış belki de… Ya da yanlış zaman diliminde birileriyiz. Anlamlı düşünenlere, “anlamsız anlamsız bakanların dönemindeyim”
Peki siz sevgili bayanlar yarın dışarı çıkarken, işinize, alışverişinize, çocuğunuzu okula bırakmaya giderken veya bir arkadaşınızla kahve içmek için bir yerlerde buluşmak için dışarı çıkarken ne giyeceksiniz?
Beyninize hükmedebildiğiniz gün, başaramayacağınız hiçbir sınav olmadığınızı göreceksiniz.
Çocuk doğurma, büyütme, besleme, hasta olan yakınlarını bakma, temizliğini yapma, evde erkek olarak bulunan baba, kardeş yada koca gibi ‘reislerin’ hizmetlerini sağlama…
ilk politik denemem. her şeyi kendimize yonttuğumuz bu dünyada faşizm bazen bir grubu suçlamak ve o grubu külçümsemek ya da hakaret etmek amacıyla kullanıldı. bazen teknik bir terimdi, bazende politik açmazların toplamıydı. peki neydi gerçekten faşizm?
İnsanız evet ama insan kavramımızın içini dolduracak kadar yeterli değiliz. Lakin kafamızın içinde bir yerlerde her ne kadar öznel de olsa, tam bir insan tasviri varmış gibi değil mi? Tüm öznelliğine rağmen, hemen hepimizin paylaştığı üzere, kimsenin şudur diyemediği ama bir ideal insan tasviri... Tam olarak dile gelmeyen,
Edebiyat bir toplumun yaşayışını toplumun kültürünü toplumdaki olayları yazıldıgı dönemin askeri siyasi özelliklerinin bir yansımasıdır.Nitekim divan edebiyatı da bu bizim toplumumuzun birçok kültürünü içerisinde barındırmakla birlikte bizim toplumumuzun bir yansımasıdır.Bizim atalarımızın yaraatmış oldugu edebiyat şimdi svilmemekle birlikte arkasndan bir yıgın dedikodu yapılmaktadır.Lisedeki kitaplarda koca 600 yıllık bir geçmişimizi