Padişah ve Kapıcı
Padişahın kapıcısına hediye verirseniz buranın padişahı benim der ve şımarır.Ortalığı ayağa kaldırır ve önüne geleni ezmeye çalışır.Gider çimenleri mahveder ve sarayın gül bahçesini tarumar eder.
"Gelecek, bugünün kararlarının dünden kalma bir kopyasıdır, ama daha az kafeinli." – Douglas Adams"
"Gelecek, bugünün kararlarının dünden kalma bir kopyasıdır, ama daha az kafeinli." – Douglas Adams"
Padişahın kapıcısına hediye verirseniz buranın padişahı benim der ve şımarır.Ortalığı ayağa kaldırır ve önüne geleni ezmeye çalışır.Gider çimenleri mahveder ve sarayın gül bahçesini tarumar eder.
Soyluyum diye övünüp dururlar,
Birde gururla anlatırlar.
Soysuzun soyundan haberi yok,
Birde koltukta otururlar.
Saati zenginlerin bulduğu kanaatindeyim.Yoksulları, köleleri nasıl çalıştıracaklarına karar verirken, saati akıllarına getirdiklerine inanmaktayım. Çünkü saate ihtiyacı olan işçidir, memurdur.Şu saatte kalkması, şu saatte mola vermesi, şu saatte paydos etmesi gereken odur.Patronun kendisi saate ihtiyaç duymaz.İsterse çalışır, isterse çalışmaz.Geç geldiği için kimse kendisinden hesap sormaz.Gider Bebek sahilinde kahvaltısını yapar
Felsefe aydınlıktır. Dönemi aydınlatır ve geleceğe ışık tutar. Fakat o bir kurtuluş manifestosu değildir. Din felsefesi, doğa felsefesi, bilim ya da siyaset felsefesi çağın önyargılarından tamamıyla soyutlanarak ele alınamaz. Yapmamız gereken, felsefenin aynasında yansıyan kendi gerçeğimizi görmek ve bu gerçekle ne yapabileceğimizi düşünmektir.
Sizi, sevdiklerinizi, hayallerinizi, hepimizi ve planetimizi kurtaracak yeni bir düzen, ideal bir sistem arayışındayım.
medyanın verdiği magazinsel bilgilerin ötesine taşınmalı, eğer ülkemizde soğukoluk hala iskenderun’dan bile çok tanınıyorsa ve hakkında menkıbeler yaratılıyorsa, bu husus hikmet-i vücut bulmalı, esbab-i mucibesi de ortaya konmalıdır
Kitabın kime hitap ettiği, neye hizmet ettiği okuyucunun niyetine bağlıdır. Çünkü iyi ve kötü kitap okuyucunun kendisidir. Kitabı kitap yapan okuyucudur.
Aydınlanma Çağını bilmeden nasıl aydın olunur? Kendini " aydın" diye tarif eden herkes aydın mıdır?
Söz
13/10/2010
Konuştuklarımız nasıl ki yaşadıklarımızın ayak izleriyse, yaşayacaklarımız da konuştuklarımızın izlerini taşıyacaktır. Geleceğimiz konusunda belirleyen olmak için, neyi konuşacağımızı seçmeyi öğrenmek zorundayız.
Bazen öğüt, bazen alay, bazen de kinaye içeren özlü sözler.
İnsanız evet ama insan kavramımızın içini dolduracak kadar yeterli değiliz. Lakin kafamızın içinde bir yerlerde her ne kadar öznel de olsa, tam bir insan tasviri varmış gibi değil mi? Tüm öznelliğine rağmen, hemen hepimizin paylaştığı üzere, kimsenin şudur diyemediği ama bir ideal insan tasviri... Tam olarak dile gelmeyen,
Öylesine bir gündü. Öylesine yürüdüm sokaklarda. Gülen yüzler de gördüm, canı sıkılanlar da. Yaşamın ağır yükü altında eğilmiş olanları da, lüks aracında caka satanları da.
Eğitimin ve bilginin geçer akçe olduğu bir çağda yaşıyoruz. Bu altın çağda bilgili ve donanımlı olanlar önde yürüyecek, cehalet bataklığına saplananlar geride kalacaktır. Bunun böyle bilinmesi, tercihlerin ve gayretlerin bu doğrultuda olması gerekir.
Bugün kaç kadın dönüp arkasına takip eden var mı diye kontrol etti? Kaç kadın göz tacizine uğradı? Kaç kadın bunu yaparsam böyle derler diye düşündü? Kaç kadın bugün tecavüz edildi?? Bu sorular gibi binlercesi. Binlerce kadın binlerce korku, endişe, gözyaşı Bir de bunun yarını var. Yarın aynı sorular
Kerem Eksen