"Yarın 13 Ekim. Bazı fikirler, tıpkı bazı insanlar gibi, çok yaşlanmak için yaratılmamıştır." - Oscar Wilde"

Öykü

Dolares Yengenin Ayakları Kokuyor

Bu Dolares Yengenin bir büyük kusuru var. ''Hadi canım Dolares Yengenin ne kusuru olabilir ki?'' dediğinizi duyar gibi oluyorum. Şimdi söyleyince siz de şaşıracaksınız. Bu Dolares Yengenin ayakları çok kötü kokuyor. Hem de öyle böyle değil. Dolaştığı denizaşırı ülkelere de gittiği zaman, o ülkede ki herkes Dolares Yengenin

Ehram Yokuşu, Beşiktaş

Yıl; 1997
Ay: Haziran
Henüz 17,5 yaşındaydım.
İstanbul, Esenler otogarından çıkıp abimin kaldığı eve gelmiştim. Evin konumu tepedeydi. Eve ulaşmak için Bebek karakolunun yanından 44 adet sık basamak, 65 geniş basamağı tırmanarak sola sapılır ve ayak bilekleri sızlayarak 16 geniş basamak daha

yazı resimYZ

Pittbull'un Önünden Geçerken

Zaten bildiğim kadarı ile Pitbull köpeklerini bağlamadan gezdirmek yasak... Çok saldırganlar.. Bebeler korkmuyor, Nasıl oluyor? dedim Levent anlattı Abi gözlerinin içine içine bakacaksın ve patronun sen olduğunu hissettireceksin ona, yoksa sana da saldırır. dedi... Tamam anladık da ben kendi işimde patronum, köpek patronluğu yapmadım ki nasıl yapayım? O

KİTAP İZLERİ

Eşekli Kütüphaneci

Fakir Baykurt

Fakir Baykurt’un Vasiyeti: Kapadokya’da Bir Umut Destanı Bir yazarın son eseri, genellikle edebi bir vasiyetname niteliği taşır; kelimelerin ardında bir ömrün birikimi, son bir mesaj
İncelemeyi Oku

Tarziye / تَرْضِيَه

Sanıyorum 2004 yılıydı. Yine böyle bir Ramazan ayında Fatih Caminin müdavimlerinden paşa torunu Hacı Ahmed amcanın iftar daveti üzerine ahşap konağına Zeki Abi ile birlikte misafirliğe gittik

Akça Kız

Mavi gözünde hüzün bugün garip ve yalnız
Kim bilir ne sızısı o nahif bedeninde
Boynumuz bükük kaldı sen gidince Akça Kız
Senin hatıraların sinedeki eninde

Zehra

Üzüntüsünden tırnaklarını yiyor, burnundan soluyordu. Aynadaki resmine hüzünle baktı. Gözleri alnında oluşan çizgilerin arasına dalıp dalıp çıkıyordu. Ve gittikçe ağaran saçlarına içerleniyordu:

Posta

Günler, günleri kovaladı. Sitenin her önünden geçişimde görevlilerin bana sesleneceği umuduyla bakıyor, belki postayı verirler diye hayal ediyordum. Ama nafile bütün düşüncelerim boşa çıktı. Ne seslenen vardı, ne de elime bir şeyler tutuşturan Her defasında hayal kırıklığı ile geçiyordum kapının önünden

Sıracalı

SIRACALI
Saçın yüzüne dökmüş salınarak geziyor
Seslenirim pas vermez sıracalı sevdiğim
Sitemli kahır edip beni her dem üzüyor
Su içmeye tas vermez sıracalı sevdiğim

Makineleşmek ve Kaçış - 2

Bir büfeye yanaştı, elindeki parayı uzatıp sandviç istedi. Büfedeki adam küfür ederek onu kovdu ve:-Boklu paran sende kalsın pislik şey. Diyerek bir köpeğe verir gibi uzaktan bir sandviç attı önüne. Sandviçin içindeki peynir ve domates etrafa saçıldı. Yerden bunları toplayıp sandviçin içine koydu ve yedi.

KİTAP İZLERİ

Yaşadığım İstanbul

Selim İleri

İstanbul'un Kırık Kalbi: Selim İleri'nin Hafıza Kazısı Bazı yazarlar vardır ki bir şehirle öylesine özdeşleşirler, sanki o şehrin sokakları onların damarlarında akar. Selim İleri de,
İncelemeyi Oku
Başa Dön