 |
 Anasayfa |
| Son
Eklenenler |
| Forumlar |
| Üyelik |
| Yazar
Katýlýmý |
| Yazar Kütüphaneleri |
 |
 |
Murat, Mevlüt, Muzaffer ve Ýsa
Ýsa Kantarcý
Roman > Korku Romaný
Murat, Mevlüt, Muzaffer ve Ýsa
“Ýsa, senin arkandayýz, Murat, Muzaffer ve ben, sen kafaný yorma.”
Balkonda sigara içiyordum öðleden sonra, güneþ var ama serindi hava, yaz bir türlü gelmedi, yaðmur, sel, her þey can sýkýcý. Kadýnlar, kýzlar can sýkýcý, çocuklar þeytan. Güzel, iþe yarar bir þey yok gibi. “Neden geldim hayata, bu ne iþ?” Bir yaþamak derdidir gidiyor. Ne istersem, en elde etmek istersem diþimle týrnaðýmda bir mücadele vermem
[DEVAMI]
|
|
|
• ÝzEdebiyat > Öykü > Aný |
481
|
|
|
|
|
Öyküdeki aný defterinin gerçek olup olmadýðý çokca sorulan bir soru.Gerçek veya deðil...Ne farkeder ki! |
|
482
|
|
|
|
|
Odaya giren olmamýþtý, ama ben bu kaba davranýþa neden olan kiþiyi tanýmak için hýzla kapýya yöneldim. Koridorda küçük bir kalabalýk ve en önde yeni tayin olmuþ albay, ardýnda ona yað çeken her devrin adamý müdür yardýmcýmýzý gördüm. Öfkeyle haykýrdým:
“Ayý olsa þu kapýyý çalmadan önce bir kükrerdi yahu! Bu ne kabalýk!” |
|
483
|
|
|
|
|
Ben çocukluðumun kokusunu özledim Melike. Yaþanan acýlardan sýyrýlmak için belki de, bir bisküviye ýþýldayabilen gözlerimizi özledim, mutlu olabilmenin yalýnlýðýný özledim.Çocukluðumun kokusuyla canýmý yakan herkesi tek tek sabýrla affetmeye baþladým. |
|
484
|
|
|
|
|
Aþýktým ona , boynuna ve boynundaki benlere baktým . Gökyüzünde asýlý kalmýþ yýldýzlar , o benlerdi sanki ve yüzü ayný ay . Öylesi boþluktaydým , yanýnda. |
|
485
|
|
|
|
|
SÝMSÝYAH GÖZLERÝYLE DÜNYAYA MASMAVÝ BÝR MAVÝ BONCUK GÝBÝ BAKABÝLEN BÝR MAVÝ BONCUÐUN IÞIÐINI TÜM ÝNSANLARA MUTLULUK ÞEKLÝNDE YAYMAYI BAÞARAN TEK KADINA
Sonra o göründü kapýda gözleri gülerek geldi yanýma. Bana bir kutu uzattý. Kutuyu açtým ve gözlerim kamaþtý. O kadar çok mavi boncuk vardý ki kutunun içinde ve o bana hayatta verebileceði en deðerli hediyeyi vermiþti. Ayaða kalktým bana kollarýný açtý ve sýmsýký sarýldýk sýcaklýðýmýz birbirine geçti ve sevgimizde
ÇOK MUTLUYDUK
|
|
486
|
|
|
|
|
Eski dostlara vafa gerek. |
|
487
|
|
|
|
|
Bayramýn son günü madam oturmaya geldiðinde, Müslüman bayramýnda bayramlaþmaya gelen bir hýristiyaný sempatiyle karþýlamýþtýk. Ne var ki, geliþinden çok geçmeden asýl niyetini ortaya koyunca, bu sempati anti sempatiyle yer deðiþtirivermiþti. |
|
488
|
|
|
|
|
can sýkýcý meçhul cevapsýz çaðrýlardan biri daha iþte.. |
|
489
|
|
|
|
|
Baþkalarýna þans gibi görünen sizin içinde þansmýdýr acaba? |
|
490
|
|
|
|
|
Ahu sabah sekiz civarýnda evime geldi. Anahtarýyla kapýyý açýp içeri girdi. Bu esnada, 30 metrekarelik evimin dokuz metrekarelik yatakodasýndaki tek kiþilik çocukluk yataðýmda zýbarmaktaydým. |
|
491
|
|
|
|
|
Yaþanmýþ bir olaydr.Elimizde olan herþeyi kaybettikten snra anlýyoruz.Ne de olsa çið süt içmiþ insanoðlu...Davrnýþlarýmýz farkýna varmadan sergiiyoruz..Düþünmeden..daha sonra herkes kayboluyor aniden...Ýþte o zaman alýyoruz hatamýzý ve iþ iþten çoktan geçmiþ oluyor... |
|
492
|
|
|
|
|
“Kaç yaþýndasýn?” diye sordum.
“Beþ,” dedi,.
“Ama beþ yaþýndaki çocuklar anaokuluna gidiyor. Sen de, anaokuluna gitsen ya,” dedim.
Aklý karýþtý.
“Çý-ýh!” layarak itiraz etti. “Ben okula gideceðim.” |
|
493
|
|
|
|
|
Lavabo üstündeki aynada yüzümü gördüðümde, gördüðüm morarmýþ, kýzarmýþ, patlamýþ, kanamýþ et parçalarý sinirlerimi bozdu, baþladým kikirdeyerek gülmeye. Musluðu açmýþ, avucumu suyla doldurarak suratýma çarpmýþtým ki, bu darbeyle caným acýyýnca daha çok gülmeye baþladým. |
|
494
|
|
|
|
|
Ci'nin çirkin bir kadýn olduðunu söylesem kötülük etmiþ sayýlmam. Bunun için adeta uðraþmýþ gibiydi çünkü. Salaþ giyim, kötü makyaj, kötü ve yamuk bir saç kesimi. Üstelik erkeksi tavýrlarý vardý. |
|
495
|
|
496
|
|
|
|
|
EKSÝLEN BEYAZLARIM
Mutfak penceresinden yansýyan ilk sabah ýþýltýlarý gönlümdeki mahzenlere ve d tipi katlarýna inemiyor.
Her sabah birbirine benzemeyen gri tonlarla uðraþýyorum.Þizofren artçýlarýn kasýp kavurduðu kesif
sancý rüyalardan kalkmanýn yorgunluðuyla kafeine tutunuyorum.
Beyazým eksildi.Boyayacaðým günün sarý oklarýný,kalýn fýrçamýn halden anlamaz rutinliðine býrakýyorum.
Benim bile tanýmadýðým teknikler çýkýyor sanki karþýma.Sarýlarla beyazlarýn böylesi kýrýlgan geçiþgenliði
yani diyorum ki günün katýlýklarýný bu kadar kolay yenebilecek miyim gerçekten.
Renklerin de bir kiþiliði vardýr.Ben beyaza vurgunum.Kötü anlar siyah ve tonlarý ki hep derler renk deðil
lekedir onlar.Sarýlar ve bayazlar buluþtuðu an da insandýr.Beyazým ne kadar eksik iþte ben o kadar
yalnýzým.Ýþkence tezgahlarýn bir yarý çocukluk gün o kýrpýk saçlý kýzý unutmamalý...
Aðabeyime hakvermektir o kýzý unutmamak.Annemi, beni ,körpecik gelin iken kardeþleri vurulan çocuklarý yakýlan
Gülce bacýyý unutmamaktýr.
Fakülteyi býrakýp akademiye gireceðimi söylediðim de Aðabeyim"emin misin çocuk demiþti.Sanat;sen
ona samimi yaklaþtýkça ,seni yaralayacak olan cefanýn adýdýr.Gel paþa paþa bitir þu felsefe bölümünü
dertsiz baþýna dert alma."Sen gittin direniþte vuruldun.Ben kýrmýzýsý bol resimler yaptým.Sen gittin
Kumpasýn tam ortasýnda durdun ben yýkýk bina eskizleriyle oyalandým.Yalancýktan kanamak hergün
sarýyla beyazý buluþturmak Benim mânasýzlýðým oldu.
***
Yardýmcý kadýn Gülce bacý telaþla kapýyý vurdu.Ýçeri girer girmez teklifsiz sigara paketime yöneldi.
Yarý doðulu yarý azeri aðzýyla neden geciktiðini anlatýverdi.Aðýz dolusu ve heyecanlý konuþurdu hep.
Bizim beð hestelendi yine ayýptýr demesi kaçýrmýþ altýna onunla uðraþýyerken vekitlice kelememiþim.
"Olsun Gülce abla takma kafaný ben de biraz resimle uðraþtým kafamý daðýtmaya çalýþtým."
" Kursaðýna birþeyler kirebilmiþ mi?"
"Kahve için seni bekledim"
"Sen ne vekit sabahýn körü kahve içeyersen o vekit acýlandýn kahýreyledin"
"Doðru dedin Gülce abla aðabeyimiçok aradým bu sabah."
"Pek eyice adamdý o apar eylemiþ bizi bu koca þehre o olamayaydý kanlýlarýn kumpasýna gideyýrdýk."
***
Nilüfer aðabeyinin Gülce bacýyý ilk nerede tanýdýðýný, kanlýlarýnýn tuzaðýndan onlarý nasýl çekip aldýðýný
anlattýðý zamaný hatýrladý.
Sýrtýnda neredeyse yarým at arabasý yükü odunla iriyarý azeri bir kadýnýn ve neredeyse kendinden ikikat iri
dört adama diklendiðini görmüþ."Bu nasýl bir þeydir" diye yanlarýna gitmiþ.Ýþin aslýný öðrenmeye çalýþmýþ.
Aðabeyimin kazý yaptýðý köy Gülce bacýnýn eski köyüymüþ ve kýsmete bak eski köyüne tekrar gelin gelmiþ.
Kanlýlarýnýn olduðu köye tekrar gelin gelmesi ise olaylarýn baþlangýcý olmuþ.Huzur dirlik vermemiþler.
Gencecik gelinin her fýrsatta önünü kesip babamýzýn kan parasý demiþler.Anan baban kaçýp gitmiþ biz senden
isteriz.Gülce"balam deyip koynumda büyüttüðüm kardaþýmý þiþliyerdiniz daha ne istiyersiðiiiz."
Kanlýlarýysa" babo öldi senin çük kader gardaþýnla bir mi adalet olmamýþtýr babo kaný yerlerdedir.
Burada konduðun tarlalarý isteiðh..."
Gülce bacý bu gün bile her vakitte anar ve aðlar."Üç bebemi, neneyi diri diri yakýrler çift
kumpastir bize tarlada kurþun sýkýyirler evde bebelerimi yakiyýrler..."
Özgür aðabeyim az mý arabuluculuk etmek istemiþ her defasýnda olur barýþ barýþ deyip sonra sinsi sinsi
kankusturmuþlar aileye.Þüpheci adamdýr aðabeyim inanmamýþ bunlara ama þüphesini de belli etmemiþ.
Bir planlarý olduðunu sezinlemiþ ama evi üç küçük çocuðu yakabilicekleri iþte bu kadarý aklýna gelmemiþ.
Kocasýnýn elini ayaðýný baðlayýp Gülce bacýya tecavüze kalkýþacaklarý da.Önce výzýr výzýr tepelerinden kurþun
lar geçmiþ sonra gelip gönüllerini eðlendirmek istemiþler.Çapulcu takýmýnada biraz para yedirince
evi yaktýracak ve suçu kabullenecek adam da buluvermiþler.Þimdi de o adamlara içerde iyi bakabilmek
için Gülce bacýnýn tarlasýný ekip biçiyorlarmýþ.Özgür aðabeyim jandarmalarla çýkýp geldiðinde
Gülce yarý çýplakmýþ üstünü baþýný örtmeye bile çalýþmadan ki Gülce bacý çok arlý bir kadýndýr.
Jandarmalarýn önüne atmýþ kendini."Irzýma keçtiler verin þu delikli demiri kendime kýyayým "diye
baðýrýyormuþ."Olanlar kâreylememiþtir begime elini sunmamýþ bana sonrada illetleniyir kaslarý eriyir..."
***
Aðabeyimi iþçi eylemlerine destek olduðu sýrada nereden geldiði anlaþýlmayan bir kurþunla uzaktan
belki nokta atýþýyla kafasýnýn arkasýndan vurdular.Bir akþamüzeriydi.Ayazdý beyazý az bir ayaz.
Gülce bacý çok huzursuzdu."Köynüme acýlý bir sýkýntý teðende rabbým heyir eðleyende.Kumpas acýsýdýr bu
heyir deðil heyir deðil."Diyerek kendi kendine ýðrandýðý sýrada aldým aðabeyimin ölüm haberini.Eksildim
biraz daha vurgun beyazýmdan kanatýlarak eksildim.Babamý hiç tanýmadým annem uçak kazasýnda kurtulamadý
þimdi anam babam dediðim özgür'de yok.
***
"oyy könlümün incisi Nilüfer'im bilirem kardaþa yanmayý menimde kordur hardýr içim.Kardaþa yanmak nedir
bilirem ama köynünü serine yazmaðh zorundasan...
De hedi soðutma kehveni."
" Gülce abla"
"Söyle kelbimin çeçekcesi de hedi"
"ölen kardeþin yaç yaþýndaydý."
"Bilirsen de yine sorirsen onüçündeydi.Meclis toplanmýþ Bekir'im kurbanlýk seçilmiþ.Önlerine atmýþem
bedenimi yakmayýn el kadar balayý o daha ana deyi yanýma sokulur da uyur keceleri.Dinletememiþem
Verdiler eline delikli demiri furasan diyerler.Onu da mapus damlarýnda dokuz yerinden þiþliyerler..."
"Gülce abla sen bir þeyler yedin mi?
"yok balam begim küsmüþ dünyaya o yemir men de yiyemirem."
"Kahvaltý hazýrlýyalým abla içimizin üzüntüsünü biraz alýr"
"Köynün neyi çekiyýr ne yemek istiyersen ."
"Ah Gülce abla anam gibi sordun öyleyse annemin yapýtýðý zeytinli yufkalardan aç bana."
"Anayým ya bebelerim balalarým yakýlsa da anayým elbet..."
***
Kýrpýk saçlý, oðlan çocuðu anam daha onaltýsýnda iþgenceden geçirilmiþ.Þairliðinden baþka suçu yokmuþ
Sonra hukuk okumaktan vazgeçmiþ.En derin beyazým benden daha çok beyaza vurgun.Elime boyalarýmý ilk
veren kadýn "tut þu beyazý sarýlarla birlikte pýrýl pýrýl bir gökyüzü yap."
Ben bir gökyüzü boyadým anne bak uçakta yaptým çok uzaklara gidersen tutamam seni.
HAVVA AÐRAL
bu bir kan davasý ve hasretlik doðaçlamasýdýr
|
|
497
|
|
|
|
|
Bu gerçek bir hikaye, oðlumla aramda geçen bir diyaloð |
|
498
|
|
|
|
|
“Benim içinse gelme” dedi adam.”Senin için geliyorum” dedi kadýn.”Kendine kötülük etmiþ olursun, çünkü görüþmeyeceðiz” dedi adam. Kadýn ”onurumu ayaklar altýna alýyor olsam da geliyorum” dedi. |
|
499
|
|
|
|
|
Ýlk þiddetle tanýþmam ilkokul dördüncü sýnýfa rastladý. Akþam olmuþ, yamak yenmiþ, o tatlý aile sohbetleri baþlamýþtý. Televizyon gibi bir oyunbozan olmadýðýndan... |
|
500
|
|
|
|
|
Vira Mavi: Çok az insan gece denize girip de deniz suyunu elleriyle okþayarak oluþan yakamozlara tanýk olmuþtur. Balýkçýlarýn gece çektiði küreðin etkisiyle yakamozlar oluþtuðunu biliyordum. Gece denize bakarken birtakým hareketlerin etkisiyle oluþan yakamozlarý gözlemlemiþtim ama hiç içlerinde olmak aklýma gelmemiþti. |
|
|
|
