Antibiyotik
26 Ocak /Saat 08:58
İstanbul'da çarşaf görünümünde buz gibi suda 1093 metre yüzmek...
"Her sabah yükselen güneş gibi, her yeni gün de içinde yeni umutlar ve yaratıcı güçler barındırır."
"Her sabah yükselen güneş gibi, her yeni gün de içinde yeni umutlar ve yaratıcı güçler barındırır."
26 Ocak /Saat 08:58
İstanbul'da çarşaf görünümünde buz gibi suda 1093 metre yüzmek...
Sokrat: Aşkın matematiği çok basittir: 1+1=1 eder. Yani ayrı ayrı iki tane 1, tek bir tane 1 olmayı kabul ederse bu gerçek aşktır.Meraklı Eşek Arısı: Sana göre benimki nasıl bir aşktı? Umutsuz mu?Sokrat: Evet, umutsuz olan aşkın kendisidir. Âşıklar umutlarını hiçbir zaman yitirmezler. Aksi olsaydı, ortada bir aşktan
Çok cesur insan olduğunu düşünüyorum peki korkuların nelerdir? Hedeflerine ulaşamadan ölmek. Hedef ne demek? Dünyalık hedefler, ekonomik, aile.... Düzenli bir yaşam mesela. Düzenli bir yaşam diyorsunuz peki dünyada bir düzen var mi bunu dünyadan istiyorsunuz? Yaşamsal boyutta kurulmuş bir düzen var tabi; doğanın düzeni asimetriktir. Peki her ailede
\*\* Hatalarının ve günahlarının olması, iyilik yapmana engel değildir.\*\* Küçücük bir dünyası var, şu kocaman dünyada başkalarına rehberlik etmeye kalkıyor.\*\* Gül dikenini sana batırmaz, sensin gülün dikenine batan.
Önce profesörün özel muayenesine giderim. Daha sonra da psikiyatri servisine... Deli olmak için röntgen çekilir mi? Acaba tahlil yapılıyor mu? Yoksa sadece sorular sorup görüşme mi yapıyorlar? Filmlerdeki gibi mürekkep lekesi testlerini mi gösteriyorlar acaba. Sorulara uygun cevaplar vermek için önceden çalışılmak gerekir mi? Keşke çıkmış soruları bulabilsem
Bazılarımızın her gün tekrar eden yaşantılarına değinen bir anlatı.
Bir insan her şeyi bildiğini nasıl sanabilir? Şöyle ki internetin nimetlerini saya saya bitiremeyenlerdenseniz biraz sizi üzeceğim.
Gündemimiz Alex.
Yiğit Aliya, insanların İslâm'ı konuşamadığı ve yaşayamadığı zor bir zamanda Genç Müslümanlar Teşkilatı'nı kurduğunda etrafında sadece 15 kişi vardı. Fakat o, iyi niyetle yola çıktığı için bu sayının çok kısa zamanda yüzlere, binlere, on binlere; hatta yüz binlere yükseleceğine yürekten inanıyordu. Nitekim öyle de oldu. Kartopu büyüklüğündeki kütle,
az önce oturduğun sandalye boş. içtiğin çayın bardağı boş. yüreğimse senle dolu. neden bir sandalye gibi senin yokluğunu kabullenemiyorum.
Kırgınlık değil, seni acıtan boşluktur. Hayal kırıklığı. Hayalmiş çünkü.