"Yazmak, aslında, 'birazdan önemli bir şey söyleyeceğim' demenin en uzun yoludur." - Terry Pratchett"

Öykü

Allah Dan Hükumet Bu İşe El Attı da Düzeldi

Babam bir bardak su istedikten sonra eli ile ağzını silip bir de öhö öhö çekti döndü bize ''Evlatlarım şu bizim yakınımızda ki Veli Amcanızın tuvaletinde bekçilik yapacaksınız.'' dedi. Kardeşim Hacı'da ben de şaşırmıştık. Ben hemen döndüm babama ''Nasıl baba ya tuvalet mi temizlettireceksin bize?'' babam tekrar kardeşime ve

Yıldız Adam Hatırası

Ağaçta oturan kuş, dalın kırılmasından asla korkmaz; çünkü güvendiği ağaç değil, kendi kanatlarınadır, her durumda, zor durumda, çıkmaza düştüğünde bunu hatırla ve hayat akar durur, ve sürekli yeni şeyler olur, şaşırtır, kızdırır, bozar; ama yeni duruma ayak uydurursan sorun olmaz, yani ak, su gibi ol. Ve kuşu hatırla.

yazı resimYZ

Ah Bu Yoğurt Yok Mu Bu Yoğurt

Akşam 19.30 suları. Sofrada bir de güzel biber dolması var ki değmeyin keyfime gitsin. Sevdiğimi söylemeye gerek yok zaten anlamışsınızdır. Biber dolmasının kankasıdır yoğurt. Yoğurtsuz biber dolması, biber dolmasız yoğurt olmaz. Hatta bence biber dolmasına yoğurt dökmeyenlere ağır cezalar verilmeli, inim inim inletilmelidir. Tabi ki şaka canım, siz

Zengin Kız ve Tesisatçı Çırağı

Mevlüt, bunları söylerken bir elinde çekiç, bir elinde murç vardı, banyo zemininde betonda delik açıyordu, işe ara vermiş, ona anlıyordu, genç kız banyo kapısı önündeydi, genç adamın solu ona dönüktü.
Kimse bana inanamıyor; anlamıyorum, senin gibi çapsız biri nasıl yapar, sen kimsin ki, torpil yoksa işe

Tabanca

Tabancayı kaldırıp raylara atmayı düşündüm. Fakat bu düşüncemden vaz geçiverdim. Bir kadın bağıra bağıra telefonla konuşuyordu. Ona yaklaşıp tabancayı uzattım. Kadın soru dolu gözlerle bana baktı. Gelen metroya atlayıp oradan kaçtım. Telefonla konuşan insanlar genellikle kendine uzatılanı alıyorlar. Bunu daha önce arkadaşlarıma şaka için defalarca yapmıştım.

Küçük Bir Leblebinin Başıma Açtığı İş

Yatağa girip uyumaya çalıştım. Uyu uyuyabiliyorsan. Sağa sola döndükçe sanki daha da büyüyordu sızı. Hareketten besleniyordu sanki
Ah bir sabah olsa! diye dua ediyordum. Saat başı bir tane ağrı kesici alıyordum. Arada bir kocakarı ilaçlarına da başvurmuyor değildim. Ama hiç birinin faydası olmuyordu.

Akça Kız

Mavi gözünde hüzün bugün garip ve yalnız
Kim bilir ne sızısı o nahif bedeninde
Boynumuz bükük kaldı sen gidince Akça Kız
Senin hatıraların sinedeki eninde

Başa Dön