Abdülhamid, Abdülhak Hâmid ve Karındeşen Jack
Her insanın okuma alışkanlığı farklı farklı. Bendeniz bir eseri sindire sindire okumayı severim. Geç olsun ama anlayayım, düşüneyim, kitapla konuşup dertleşeyim isterim.
"Kelimelerin gücüyle dünyaları değiştirin."
"Kelimelerin gücüyle dünyaları değiştirin."
Her insanın okuma alışkanlığı farklı farklı. Bendeniz bir eseri sindire sindire okumayı severim. Geç olsun ama anlayayım, düşüneyim, kitapla konuşup dertleşeyim isterim.
Oysaki dilimizden çıkacak iki hecenin ucundaydı sevda ''Seni seviyorum.'' bu iki büyülü kelimeydi işte hayatımıza coşku ve anlam katacak olan... Ne yaparlardı bize bir kere söyleyebilseydik... En fazla ''Ben seni sevmiyorum.'' derlerdi ya da ''Senin le olmaz arkadaş olarak kalalım daha iyi.'' derlerdi...
hayatta insanların sözleri ile davranışları arasındaki tutarsızlıkları siz değerli takipçilerime kaleme aldığım bu yazımda elimin yettiğince dilimin döndüğünce anlatma gayretine girdim diyorum ki siz siz olun hayatınızda çelişkileri barındırmayın
Doğduğu zamanlarda tebessüm ediyordu Doğu, Batı ise hiçbir zaman vazgeçmedi kahkahadan. Sırf bu yüzden perdeler diktirdi kahkahaları giydirmek için ve alkışlattı onu. Ciddiyet kadar komik bir şey yoktu! Ciddi Olmanın Önemi adlı oyunu seyredenler kırıldı kahkahadan...
Hayatımızı kolaylaştırırken hayatı, iletişimi mi kaçırıyoruz. Bir şeyler doğru bir şeyler yanlış gidiyor. Zaman su gibi akıyor.
Varoluşun yarattığı sıkıntıları, problemleri, acıları, soruları çözümlemenin tek bir yolu var: Varoluşçuluk. Özgür düşünceye dayanan, her türlü otoriteyi reddeden, insana varoluşunun farkında olmasını sağlayan bir varoluşçu anlayış.
ben bu yazıyı kaleme alırken her daim insan yaşamında hiçbir şekilde mücadelelerinde büyük kayıplar yaşanmaması gerektiğini göz önünde bulundurdum özellikle cehaletin insanoğlunu uğratmış olduğu zararı ziyanı satırlarıma döktüm ve bir ömür haklı mücadelemizin kayıplarla sonuçlanmasına şahit olmak istemedim ve değerli okurlarım için bu yazıyı yazmak ihtiyacı hissettim.
Belki bir daha ki sefere dediğimiz şeyler olmayacak. Ertelemek yerine hızlandıralım yaşanacakları, yapılacakları.
En mühimi Türk insanlarına yeni düşünce ve fikirler öğretilmesi gerek, özgürce düşünebilmelerinin önü sağlanması gerek.
Belki hayat telaşından ya da yorgunluk, kim bilir, an olur , derin bir uykuda kalmak ister insan. Gözleri kapalı, lakin uyanık, öylece durmak ve yalnızlığında boğulmak ister.
Kapatır tüm kapıları, perdeleri çeker, düşüncelerden, sorulardan kaçıp saklanacak yer arar. Kendi karanlık sığınağında ruhunu özgür bırakıp yitmeyi diler
Çok komik fıkralar