Güzelliğin Evine Kurulmak
Oysa bakılan şeyi kavrayabilmek, anlayabilmek, sindirip olgunlaştırmak için; eskilerin tabiriyle onda tefani olmak gerekir. Yani, onda erimek, onunla bütünleşmek onda yok olana dek var olmak
"Zaman, bir yanılsamadır. Öğle yemeği randevuları ise, bu yanılsamanın en acımasız gerçekliğidir." - Douglas Adams"
"Zaman, bir yanılsamadır. Öğle yemeği randevuları ise, bu yanılsamanın en acımasız gerçekliğidir." - Douglas Adams"
Oysa bakılan şeyi kavrayabilmek, anlayabilmek, sindirip olgunlaştırmak için; eskilerin tabiriyle onda tefani olmak gerekir. Yani, onda erimek, onunla bütünleşmek onda yok olana dek var olmak
Bir de bu Ğ yi kim yumuşatıyor ona da bakmak lazım. Kendi kendine yumuşama özelliği mi almış acaba zaman içerisinde? Ya da bunun bir sevgilisi vardı da acaba o mu yumuşattı bu G yi? Hep mi böyle yumuşak kalacak kıyamete kadar? Tutup da Türk Dil Kurumuna bir dilekçe
Belki bir daha ki sefere dediğimiz şeyler olmayacak. Ertelemek yerine hızlandıralım yaşanacakları, yapılacakları.
Fakir Baykurt
Muhteremin biri yazmış ''Bizimkiler sana yenge demek istiyor.'' İyi ne güzel desinler o zaman. Dedikleri zamanda sen utanıp sıkılmazsan ilişkiniz güzel bir yola doğru son hızla ilerler... O bizimkiler dediklerine de dikkat et yalnız, sonra elinden de almasınlar sakın sevdiğini... Hani meşhur bir şarkı da var ya ''Arkadaşımın
Taksim Meydanında sıra konakların, Bağdat Köşkünün çinilerinin, Baruthane Deresinin, Kozyatağındaki arabacılar kahvesinin, suyu akan çeşmelerin İstanbuludur bu dizelere ruhunu estiren Kendi dünyasından bir anı sonraki nesiller için sonsuzlaştırmıştır dizelerinde şair. İstanbul, dinmeyen bir esinti ve bir devam ediştir
siz değerli okurlarım için hoşgörüyü anlatmakta olduğum bir yazıyı kaleme almış bulunuyorum söylemekten çekinmiyorum ben insana insanlığa faydalı olabiliyorsam ben kendimi o zaman insan olarak tanımlarım fakat insanlara insanlığa faydalı olamıyorsam o zaman ben insanlığımdan utanırım.
Varlık içindelik mi yoksa mermamet içindelik mi?
Dünya merhametli ve iyi insanlarla güzel.
On komik fıkra var...
Herkes tıpkı mitolojideki Hera gibi anne olamaz, olmamalı da Sonuçlarını tarih boyunca gördük, görüyoruz ve göreceğiz de Geri kalan gerçek anneler ve bencilliğini aşan kadınlarımız ise iyi ki var.
Bekri Mustafa güldürmeye devam ediyor....
Belki hayat telaşından ya da yorgunluk, kim bilir, an olur , derin bir uykuda kalmak ister insan. Gözleri kapalı, lakin uyanık, öylece durmak ve yalnızlığında boğulmak ister.
Kapatır tüm kapıları, perdeleri çeker, düşüncelerden, sorulardan kaçıp saklanacak yer arar. Kendi karanlık sığınağında ruhunu özgür bırakıp yitmeyi diler
Selim İleri