..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Pek çok doktorun yardýmý ile ölüyorum. -Büyük Ýskender
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
ÝzEdebiyat - Yazar Portresi - Þevket Baþýbüyük
Þevket Baþýbüyük - günlüðüm
Site Ýçi Arama:


Deneme
  "Lanet Olsun Kaysýya!" (Þevket Baþýbüyük) 2 Aðustos 2012 Günlük Olaylar 

Burcu Karakaþ’ýn kendisiyle röportaj yaptýðý Þanlýurfalý mevsimlik iþçi Þahin amcanýn tabiriyle: “Lanet olsun kaysýya!” Lanet olsun… Çünkü mevsimlik iþçilerin alýn teriyle kirletilmiþ/kirletilen o kayýsýlar; zekâtla temizlenmediði sürece, kayýsý, Þahin amcanýn bedduasýyla hep “lanetli” kalacaktýr ve üreticinin beklediði fiyatla satýlmayacaktýr…

  Malatya Kültürünü Mercek Altýna Alan Bir Eser (Þevket Baþýbüyük) 31 Mayýs 2013 Yazarlar ve Þairler 

“Ýlim ve Hareket Adamý Mehmet Sait Ertürk (Þark Medreseleri Müderrisi)” adýndaki bu kitapta, merhumun kronolojik biyografisinin yaný sýra, 1950 yýlýndan bu yana Malatya’da ilmi ve fikrin geliþmesini saðlayan -yazarýn sýkça ifade buyurduðu gibi- bu havzada yetiþmiþ fikir adamlarýnýn anekdotlarý, sohbetleri, basýndan yayýmlanan yazýlarý ve röportajlarý tarihi bir arþiv deðerini taþýyor.

  Þiddetin Her Türlüsüne Hayýr (Þevket Baþýbüyük) 16 Aralýk 2010 Günlük Olaylar 

Her gün þiddetle yüzleþen bir toplum olarak; “neden yalnýz kadýna þiddete hayýr?” Bu memlekette þiddet gören yalnýz kadýnlar mý? Erkeði þiddet görmüyor mu? Çocuklar þiddet görmüyor mu? Gençler þiddet görmüyor mu? Yaþlýlar þiddet görmüyor mu? Son günlerde nerden ve ne amaçla ortaya çýkýp, þiddet gördüðü iddia edilen bazý gençler polislere þiddet uygulamýyor mu? Býrakýn polisleri, bu ülkenin baþbakaný þiddet görüyor… Tevafuk bu ya, Malatya’da ‘þiddete hayýr” sempozyumun devam ettiði gün ve saatte Ortadoðu Teknik Üniversitesi’nde (ODTÜ) de, Baþbakanýn þiddete maruz kaldýðý haberi geçiyordu tüm ajanslarda…

  Bir Söðütlü Camiimiz Vardý! (Þevket Baþýbüyük) 19 Temmuz 2011 Unutulamayan Dönemler 

Neden Söðütlü? Bileniniz varsa beri gelsin… Büyüklerimizin anlattýklarýna göre; Söðütlü Camii çok büyük cenderelerden geçmiþ. Malatya mimarisinin en önemli örneklerinden olan Söðütlü Camii, bazen memleketin en tanýnmýþ Hoca Efendilerin vaaz-ý nasihatlerine þahit olmuþ bazen de cezaevi olarak kullanýlmýþ. Hatta bir zamanlar han olarak, ahýr olarak kullanýlmýþ olup, cezalandýrýlmýþtýr... Bu açýdan bakýldýðýnda Söðütlü Camii, Cumhuriyet döneminin en büyük tanýk eserlerinden biridir. Dünümüzü bu güne taþýyan bu tarihi dokunun aslýnda koruma altýna alýnmasý, yýkýlmamasý gerekiyordu… Ama maalesef yýkýldý!.. Hem de tüm gizemli tarihi izleriyle birlikte yýkýldý ve tarihin geri getirilemez çöp tenekesine atýldý. Neden Söðütlü? Bileniniz varsa beri gelsin… Büyüklerimizin anlattýklarýna göre; Söðütlü Camii çok büyük cenderelerden geçmiþ. Malatya mimarisinin en önemli örneklerinden olan Söðütlü Camii, bazen memleketin en tanýnmýþ Hoca Efendilerin vaaz-ý nasihatlerine þahit olmuþ bazen de cezaevi olarak kullanýlmýþ. Hatta bir zamanlar han olarak, ahýr olarak kullanýlmýþ olup, cezalandýrýlmýþtýr... Bu açýdan bakýldýðýnda Söðütlü Camii, Cumhuriyet döneminin en büyük tanýk eserlerinden biridir. Dünümüzü bu güne taþýyan bu tarihi dokunun aslýnda koruma altýna alýnmasý, yýkýlmamasý gerekiyordu… Ama maalesef yýkýldý!.. Hem de tüm gizemli tarihi izleriyle birlikte yýkýldý ve tarihin geri getirilemez çöp tenekesine atýldý.

  Günlüðümden (Þevket Baþýbüyük) 5 Aralýk 2008 Anýlar 

Kim bilir o yüzden “büyük”leri tanýdýkça hep çocuk kalmak istiyorum… Ben hep çocuk kalmak istiyorum da… Lakin memleketimin/Anadolu insanýnýn hep saf kalmasýný, saflýðýndan dolayý istismar edilmesini istemiyorum. (Ýstemediðim için bazý gerçekleri günlüðüme yansýtýyorum) Ve diyorum ki; ey “Anadolu saf insaný!” Ey meyve ve sebze üreticileri/gýda sektörleri… Ey doktorlar, ey týp dünyasý… Ey eczacýlar, ey ilaç imalatçýlarý… Birileri bu son günlerde televizyonlarda ekran ekran dolaþarak sizleri karaladýkça, sanatýnýza, hâsýlatýnýza, mesleðinize kara çalýp adeta sizlerle dalgasýný geçtikçe reyting üstüne reyting yaparken…

  Þakayýk (Þevket Baþýbüyük) 6 Aralýk 2008 Estetik 

“Þakayýk” kelimesi, -nedense- benden çok deðiþik çaðrýþýmlar yaptýrýyor. Þakayýk denilince sizden nasýl bir çaðrýþým yapýyor?. Ýri çiçekleri güle çok benzeyen ve gül gibi kokan bir süs bitkisi mi, bu güzel çiçeðe yakýþmayan Niþantaþý sokaðý mý, uzun borulara benzeyen kollarý ile medusa'yý andýran bir görünüme sahip bir çeþit deniz bitkisini mi, en görkemli çiçeklerden birisi mi, Yoksa"þakaaaaaaaaaaaaaaayyyyyyyyyyyyyýk" deyiþi ile sinirleri altüst eden Muazzez Abacý’nýn þarkýsýný mý...

  Gözlerimin Rengi (Þevket Baþýbüyük) 6 Aralýk 2008 Sevgi ve Aþk 

Gözlerimin rengini söylersem namerdim…

  Piyerloti (Þevket Baþýbüyük) 15 Aralýk 2008 Yerler 

Piyerlotiye ilk gidiþimdi. Bir akþam üstü gördüklerim beni derinden etkiledi Ancak bu güzel mekan neden bir Türk deðil de bir yabancýnýn ismiyle anýllýyordu. Hayýflandým ve kaleme döktüm

  Dicle Kýyýsýnda Bir Maðara Kent (Þevket Baþýbüyük) 31 Aralýk 2008 Anýlar 

Þimdi belki de anlatacaklarým sizlere bir masal gibi gelecek. Bir Doðu masalý… Bilmem anlatsam dinler misiniz? Sizin de ilginizi çeker mi? Uçsuz bucaksýz bir ovanýn ortasýnda, tam 130 yýl, civar illerine baþkentlik yapmýþ ve baþta Moðollarýn istilasý olmak üzere, birçok saldýrýlara uðramasýna raðmen hâlâ dimdik ayakta kalmýþ bir maðara kent masalýndan bahsetsem beni anlar mýsýnýz? Dillere destan, Dicle Nehri’nin kýyýsýnda kayalara tutunmuþ bir kent, nehrin iki yakasýný birbirine baðlayan kocaman bir taþ köprü (ama þimdi köhneleþmiþ, yýkýlmýþ, sadece üç ayaðý kalmýþ bir köprü) ve sýrtýný kayalara dayamýþ bu efsanevi maðara kentini yazsam okur musunuz?

  Hepimiz Öðrenciyiz (Þevket Baþýbüyük) 30 Aralýk 2008 Günlük Olaylar 

Etkilenme ve etkileþim...

  Saðýr Kaplumbaða (Þevket Baþýbüyük) 31 Aralýk 2008 Ýliþkiler 

Ne olursa olsun bildiðin, baþarýlý olacaðýna inandýðýn yolda , iþte kim ne derse desin asla vazgeçme, týpký saðýr kaplumbaða gibi davran...

  Hayat Bir Tiyatro… (Þevket Baþýbüyük) 23 Ocak 2009 Sanat 

Geçenlerde bir grup arkadaþla otururken tiyatrodan bahsetmiþtik. Bir arkadaþ, “Hayat bir tiyatrodur.” demiþti. Ötekisi, “Hayýr, hayat tiyatro olamaz” diyerek itiraz etmiþi. Ýçimizde en saygý duyduðumuz arkadaþa; “Siz bu konuda ne diyorsun” diye sorduðumuzda; “Ýkisi de doðru söylüyor” diyerek þöyle meseleyi þöyle izah etmiþti: “Hayatýn kendisi bir tiyatroya benzetilebilir ancak, tiyatrodan farký, tiyatronun rolü önceden belirlenmiþken, hayatsa, rolü önceden belirlenmeyen bir tiyatrodur, diye düþünüyorum..”

  Tarihe Yoculuk (Þevket Baþýbüyük) 23 Ocak 2009 Doða ve Dünya 

“Seyahat ediniz sýhhat bulunuz”… Peygamber Efendimiz(sav)’in bu tavsiyesinin günümüzde daha çok ihtiyaç duyulmaktadýr. Zira, þehirlerin yaþam þartlarý teknolojik geliþmeler ve modernizmin getirdikleri insanýmýzý stres denilen çaðýn hastalýðý ile tehdit etmektedir. Bu hastalýktan kurtulmanýn en önemli ilacý da seyahat olmalýdýr, diye düþünüyorum Nemrut’a gitmeyi dað yolu üzerinde tercih ettik...

  Hazine (Þevket Baþýbüyük) 2 Þubat 2009 Günlük Olaylar 

Pazartesi günleri –nedense- insan biraz gergin oluyor. Pazar günkü rehaveti hâlâ atlatamamýþ olarak iþe baþlýyor. Bu gün (Pazartesi) ben de öyleyimdir…

  Ýþte Öyle… (Þevket Baþýbüyük) 2 Þubat 2009 Düþler 

“Romandan fýrlamýþ bir roman kahramaný gibi..” “Öyle kýrýlgan, mahcup tavýrlarla çocuk gibi… Öyle masum, öyle içten sýcak, sevecen…” “Þiirin dizeleri gibi akýcý, derin… Aþýðýn sazýnýn telleri kadar duygulu…”

  Korkmamaktan Korkuyorum (Þevket Baþýbüyük) 26 Þubat 2009 Din 

Çok þeyden korkuyorum, ama 'korkmamaktan' daha çok korkuyorum.

  O`na Artýk Kelepçe Yok! (Þevket Baþýbüyük) 26 Þubat 2009 Unutulamayan Dönemler 

Ama kimse bir daha, Nurulhak`a kelepçe takmayacak/takamayacak… Çünkü Nurulhak Hak`k`a yürüdü

  "Kalanlar"dan Bana Ne Kaldý? (Þevket Baþýbüyük) 25 Mart 2009 Yazarlar ve Þairler 

Elimde; Ahmet Kekeç’in “Birey yayýncýlýkta çýkan 140. Kitabý… “Kalanlar...” Vedat Türkali’nin (Bir rivayete göre Türkali’nin ilk kitabý) “Bir Gün Tek Baþýna” yý geçen kýþ okumuþtum. Ama Ahmet Kekeç’in “Yaðmurdan Sonra”yý ondan önce okumuþtum. Doðrusunu söylemek gerekirse “Bir Gün Tek Baþýna” ile “Yaðmurdan Sonra” yý birbirine çok benzettim. Hatta “Bir Gün Tek Baþýna” yý okurken, (zaman zaman; “acaba ‘Yaðmurdan Sonra’yý mý okuyorum…” diye tereddütler geçirdim… .

  "Aðzý Olan Konuþuyor" (Þevket Baþýbüyük) 3 Nisan 2009 Ýtiraflar 

Aðzý olan konuþuyor” diye halk arsýnda sýkça kullanýlan bir söz vardýr.. Aðzýma almaktan hiç hoþlanmadýðým bu sözü nedense ben de þimdi kullanmaya baþladým. Aðzý olan konuþuyor!... Ýyi de herkes niye bir baþkasýnýn aðzýyla konuþuyor?!.. Bu insanlar kendi öz aðýzlarýyla konuþmayý bilmezler mi?

  Hayatýn Bölmeleri (Þevket Baþýbüyük) 10 Nisan 2009 Gelecek 

Geçmiþ ve gelecekle kafayý yoracaðýma þu an içinde bulunduðum ve içinde bulunduðum aný deðerlendirseydim ya…

  Aþk Suya Düþünce… (Þevket Baþýbüyük) 10 Mayýs 2009 Sevgi ve Aþk 

Suya aþk düþer mi diyeceksiniz? Ben de düþmeyeceði/yazýlamayacaðý kanaatindeydim. Deðil suya aþkýn, kâðýda bile yazýlmayacaðýna inananlardandým. Aþk suya düþünce; Aþk suya düþünce…

  Kadýn veya "Anneler Günü" (Þevket Baþýbüyük) 10 Mayýs 2009 Sevgi ve Aþk 

Kadýn o kadar naif (kýrýlgan, kolay incinen…) ki; güzel koku ve Arapçasý 'salat' olup, çoðulu 'salavat' anlamýna gelen “namaz” mefhumu arasýnda zikredilmiþ…

  Týkla - Ma/oku - Ma (Þevket Baþýbüyük) 10 Mayýs 2009 Ýnternet 

Þu an sanal ortamda deðil de bir gazetede yazmýþ olsaydým; bu yazýyý okumayýnýz diyecektim ama þimdi “týklama” diyorum. Lakin bu bir þaka deðil, -gerçekten- týklamayýnýz, haydi yanlýþlýkla týkladýnýz; bari oku-ma-yýnýz… Sahiden okumayýnýz!

  Yazmak... (Þevket Baþýbüyük) 10 Mayýs 2009 Sanat 

"Yazmasaydým deli olurdum" dememiþ miydi Sait Faik Abasýyanýk… Yazmak… Ah yazmak! Mütemadiyen yazmak…

  "Kitap Cafer" (Þevket Baþýbüyük) 10 Mayýs 2009 Yazarlar ve Þairler 

Prof Dr. Oktay Sinanoðlu’ya veridi. Haliyle büyük adamlardan hep büyük laflar beklenilir. Bizimkisi de öyle yaptý/konuþtu… “Baracýk Obama,” dedi. Amerika için “Azmanistan” dedi... Kayýsý için “Baracýk Obama, Türkiye’ye gelmiþ, bir de kayýsýdan söz etmiþ.” dedi. “Kayýsýyý hayatýnda hiç tatmýþ mýdýr?” dedi Hasýlý dedi de dedi...

  Kayýp Duraklar (Þevket Baþýbüyük) 23 Mayýs 2009 Günlük Olaylar 

“Kayýp duraklar” baþlýða bakýp da matraklýk yaptýðýmý sanmayýnýz. Acý bir haber ama gerçek… Olay Malatya’mýzda meydana gelmiþtir. Ýlimiz Malatya’nýn Battalgazi, Hanýmýnçiftliði, Hasýrcý ve Orduzu Belediyelerin duraklarý –maalesef- birkaç gündür kayýp…

  Ölüm Uzak Deðil (Þevket Baþýbüyük) 23 Mayýs 2009 Ýtiraflar 

Ölüm bizden uzak deðil. Ölüm hiç kimseden uzak deðil. Bir nefesçik canýmýz var hepimizin. “Her canlý mutlaka ölümü tadacaktýr” diyor, Yüce Yaradan.

  Bilge Ýnsan Hüseyin Çolak"ýn Ardýndan… (Þevket Baþýbüyük) 23 Mayýs 2009 Anýlar 

Her ölüm erkendir… Her ölüm haberiyle içim titrer.

  "Þiþirme Duasý" (Þevket Baþýbüyük) 26 Mayýs 2009 Din 

Malatya Hacý Mehmet Kaya Kýz Kur’an Kursu’da; þu Ahmet denilen müdürünün yaptýðý bu melanetleri müftülük de biliyor, bildiði halde bu acayip adamý ne diye hâlâ orada barýndýrýr, neden? Neden; Neden insanlarýmýz safsatalara ilgi duyar? Neden; Neden; Neden;

  "Sevgi Mektuplarý" (Þevket Baþýbüyük) 3 Haziran 2009 Sevgi ve Aþk 

O gün görünürde yanan mektuplardý belki ama aslýnda yanan duygularýmdý, sevgilerimdi, aþklarýmdý daha ötesi yüreðimdi… Ben yüreðimi yakmýþtým o gün anlatabiliyor muyum? Bir insan yüreðini ateþe atýp da sýradan bir deðnekle karýþtýra karýþtýra yakar mý?

  "Karpuz Kabuðu" (Þevket Baþýbüyük) 25 Haziran 2009 Ýliþkiler 

Lakin o günkü karpuzlar þimdiki karpuzlara benzemiyordu. Kabuklarý siyaha çalan koyu yeþil, çekirdekleri simsiyah… Tadý mý? “Anzer Balý” gibi olurdu. Þýrasý bile koyu ve yapýþkandý. Þimdi öyle mi? Þimdi ne karpuzundan ne de insanýndan…

  Mýrra Tadýndan Bir Yazý (Þevket Baþýbüyük) 25 Haziran 2009 Estetik 

Evet, “mýrra tadýndan” bir yazý yazacaktým.. Herkes yazý/yazýlar yazar ama bazý yazarlar farklý yazýlar yazar. Mesela þairler, Hikâyeciler, Romancýlar, Hâsýlý edebiyatla uðraþan yazarlar farklý yazýlar yazmalý çünkü onlar farklý insanlardýr. Onlar hayatý farklý görür, farklý yorumlarlar.

  Þairler Günahkâr Ýnsanlardýr (Þevket Baþýbüyük) 27 Haziran 2009 Yazarlar ve Þairler 

Her insan fikir ve düþüncelerini bir baþkasýyla paylaþmak ister/paylaþtýkça rahatlar ama þair ve yazar herkesten daha çok yapar bunu. O yüzden þair ve yazarlar herkesten daha çok günahkâr insanlardýr.

  Brindarým (Þevket Baþýbüyük) 28 Haziran 2009 Yazarlar ve Þairler 

Amerika zencileri kadar esmer deðildik ama bu memleketin zencileri biz esmer tenli/kara yaðýz delikanlýlardýk.

  Ýçinde Acý Geçmeyen Yazýlar (Þevket Baþýbüyük) 14 Temmuz 2009 Günlük Olaylar 

Ben de çok isterdim içinde “acý” geçmeyen yazýlar yazmayý. Suya-sabuna dokunmadan… Ezilenlerin feryadýný duymadan… Komþusu açken uyuyabilen… Vurdumduymaz bir hayat yaþamayý ben de denemek isterdim. Söylenenlere aldýrmadan yazýlar yazmayý hem çok isterdim, lakin gördüðün/gördüðünüz gibi beceremiyorum.

  Yatýlý Kýz Kur"an Kurslarýmýzda Neler Oluyor? (Þevket Baþýbüyük) 5 Temmuz 2009 Din 

Cevap veriyorum: Malatya Müftülüðü, derhal hareket geçerek konuya el koymalý ve Yatýlý Kýz Kursu”nda görev yapan malum þahsý görevden almalýdýr; aksi takdirde… Aksi takdirde; valilik kanalýyla Malatya Müftülüðüne yazdýðým dilekçeye cevap verilmediði için Diyanet Ýþleri Baþkanlýðýna sesleniyorum… Yatýlý Kýz Kur’an Kurslarýmýzda neler oluyor? Sahi kýzlarýmýzý neden erkek bir yöneticiye teslim ediyoruz ki veya dinini diyanetini öðrensinler diye kýzlarýmýzý neden bir erkek yöneticiye teslim ediyorlar?

  Medrese-i Yusufiye (Þevket Baþýbüyük) 10 Temmuz 2009 Ýtiraflar 

Çünkü; Dünyadan ahrete götüreceðim tek hazinem… Çilekeþ ve ceht içinde geçen günlerim zindan hatýralarýmda saklý... Ahirette bana þahitlik edebilecek tek sermayem… Dünya’ya kapalý ama Ahirete açýk huzurlu, mutlu günlerimdi Medrese-i Yusufiye… Lakin bir þey var ki insanoðlu çabuk unutuyor. Çabuk unutuyor ve kirleniyor. Kirlendik be kardeþim… Bilmemem bir melek saflýðýyla geçirdiðim o günleri yad etsem günahlarýma kefaret olabilir mi? Ve o günler bana þahitlik edebilir mi bunca kirlenmeden sonra? Allah; hesabýný kolay verebilen, kirlenmemiþ, tertemiz kullarýndan eylesin bizi…

  Bir "Þiþirme Duasý" Hikâyesi (Þevket Baþýbüyük) 26 Temmuz 2009 Yüzleþme 

Diyeceksiniz ki “ne þiþirme”, “öyle densiz þey mi olur”, “ne ayýp þey bu” gibisinde ne derseniz deyin, haklýsýnýz, ben de þaþýrýyorum/þaþýrdým da ama velâkin… Bu saatten sonra söylenecek/yazýlacak hiçbir þey kalmadý. Ben, memleketimin savcýsýna, hâkimine/adaletine inanýrým. Eminim adalet yerini bulacaktýr… Eminim dinini –diyanetini öðrensinler diye Kuran Kurslarýna gönderdiðimiz gelinlik çaðýndaki kýzlarýmýza kimseler bundan böyle “þiþirme duasý” yapmaya kalkýþmaz ve “þiþirme duasý” yapanlar hak ettikleri cezalarýný bulacaklardýr…

  "Ahmet Hakan'laþmak" (Þevket Baþýbüyük) 29 Temmuz 2009 Yazarlar ve Þairler 

Ahmet Hakan’la teþriki mesaim falan olmamýþ. Tanýmam etmem kendisini... Ancak gazetecilik kimliðiyle, farklý üslubuyla okuyucusundan baðýmlýlýk yapmýþ bir gazeteci olarak tanýrým onu. Ahmet Hakan’ý –bir zamanlar- “Kanal 7” de sunduðu haber spikerliðiyle sevdim. “Ýskele Sancak” daki farklý yorumlarýyla dikkat kesildim. Onun “bir kalemþör” olduðundan haberim bile yoktu. Sonra n’olduysa “Kanal 7”den ayrýldý. Veya ayýrdýlar… Ama þu bir gerçek ki insanlar kolay yetiþmiyor… Bu memlekette yetiþmiþ insanlarýn kadri kýymetini bilmiyoruz/bilmemiz gerekir.

  Bu Hayatý Lolipop Þeker Gibi Kim Aðzýma Verdi (Þevket Baþýbüyük) 13 Aðustos 2009 Ýtiraflar 

Hayatýn lolipop þeker olmadýðýný ben de biliyordum ama bize -baþta- hayatý lolipop þeker gibi sundular… Lakin yedirmediler…

  Siz mi Orucu, Oruç Mu Sizi Tutuyor? (Þevket Baþýbüyük) 21 Aðustos 2009 Anýlar 

Malumunuz, ‘on iki ayýn sultaný’ olarak taltif edilen Ramazan ayýndayýz… Uçuyorum gönül dünyamýn bulutlarý arazýndan…. Uçuyor ve kayýyorum orucun beraberinde getirdiði iç dinginliðin yýldýzlarý arasýndan… Tutamýyorum ben beni, tamamen oruca býrakýveriyorum kendimi… “Acaba”, diyorum kendi kendime… “Ben mi orucu tutuyorum, oruç mu beni…” Haydi, ayný soruyu siz de sormuþ olayým. Siz mi orucu, oruç mu sizi tutuyor?

  Marko Paþa (Þevket Baþýbüyük) 12 Ekim 2009 Gülmece (Mizah) 

Meðer halkýn sorunlarýný dinlemek kadar, Marko Paþa olmak gibi zor bir görev yokmuþ bu âlemde. Var mý derdin –ki vardýr- öyle ise anlat Marko Paþa’ya…

  Kondüktörlü Ulaþým (Þevket Baþýbüyük) 9 Kasým 2009 Günlük Olaylar 

Baþlýða bakýp da bir tren yolculuðu yazýsý yazacaðýmý düþünüyorsanýz, yanýlýyorsunuz. Zira bir zamanlar Malatya ile Adana arasý trenle mekik dokumuþ birisi olarak kondüktörlü ulaþýma yabancý deðilim.

  Aþký Dokudum Kilime… (Þevket Baþýbüyük) 16 Kasým 2009 Unutulamayan Dönemler 

Doðu’da kilim demek; ilim demektir, aþk demektir, suskunluðunu gergef gergef kilime iþleyerek maþukuna sessizce gönderilmiþ mektup demektir… Bilirsiniz “kilim” üzerine türküler bestelenmiþ… "Sevdiðine sözü olan kilim dokur, Kilimin dilinden ancak anlayan okur.

  "Köpek"liðe Özenmek (Þevket Baþýbüyük) 29 Mayýs 2010 Yazarlar ve Þairler 

Edebiyatýmýzýn duayenlerinden Üstat Necip Fazýl Kýsakürek bile bu gafletten kendini kurtaramamýþtýr. Bakýn bir þirinde ne der þairlerin sultaný: “Sonsuzluk Kervaný, "peþinizde ben/Üç ayakla seken topal köpeðim!” diyor... Hutbelerimizde bile þiirlerini okuduðumuz þairler sultaný böyle derse…

  Hasan, Çay Vaktimiz Bizim (Þevket Baþýbüyük) 2 Aðustos 2010 Anýlar 

Þey, diyecektim, þey… Þimdi Hasanla çay vaktim geldi sanýrým. “Hasan” deyince yine ýslandý kirpiklerim, yanaklarýmda yine o ýlýk sular aktý...

  Orduzu'da Eski Ramazanlar (Þevket Baþýbüyük) 7 Aðustos 2010 Anýlar 

“Orduzu’da eski Ramazan” derken baþka neler mi gelir akla. “Kendi kendine yetmek” Kendi kendine yetmek, demek; teknolojinin henüz çýkmadýðý ya da yaygýn olmadýðý zamanlarda bu gibi yerleþim mekânlarda insanlar, evlerinin avlusundaki çeþmelerde buz gibi su içer ve “katýk” dediðimiz besinlerini de bu yerlerde muhafaza ederek soðuk tutmasýný saðlarlardý…

  Her Ölüm Erkendir (Þevket Baþýbüyük) 14 Aðustos 2010 Estetik 

Fakirlik hepimizin kapsýndaydý ama Mehmet Yaban’ýnki yüzüne nüksetmiþti fakirlik. Hatta vücudunun tüm zerresinde okunuyordu. Duruþu ve yürüyüþüyle “fakir fakir” diye alarm veriyordu. Belki de onun için taziyesinde çok duygulanmýþtým. Geç saatler olmasýna raðmen taziyesi çok kalabalýktý Mehmet’in. Aþiret komple oradaydý. Ben de bedenen oradaydým ama ruhen Mehmet’le komþu olduðumuz ancak gözümün görmek istemediði þu kahrolansýca Kendirli Köyündeydim. Mehmet’in elinde kazma kürek sabahtan akþama kadar ya bahçe suvarýyor ya da bel veya bilemedim bahçenin neresini kazýyor. Ben de çalýþýyordum ama Mehmet kader asla çalýþamazdým. O kendini topraktan bir parçaya dönüþtürmüþtü adeta. Bir gün bahçede olmazsa Mehmet, o gün o bahçede büyük bir eksiklik olur. Ya da Mehmet’e böyle inandýrmýþtý -uyanýk ve de kurnaz- bahçe sahibi… Mehmet saf, Mehmet iyi niyetli, Mehmet içten kaçma ya da az çalýþma nedir bilmez. Gücü ne kadar, o kadar çalýþýr Mehmet…

  Bahçebaþý Lisesi Ýlk Mezunlarý (Þevket Baþýbüyük) 29 Aðustos 2010 Anýlar 

Biz, Bahçebaþý Lisesi ilk mezun öðrencileri gerçekten farklýydýk. Bilmem nasýl anlatsam ben bizim sýnýfý? Siz “Hababam Sýnýfý” ný bilir misiniz) ("Hababam Sýnýfý" Rýfat Ilgaz'ýn en önemli eserlerinden biridir. Günümüze kadar Türkiye'de yazýlmýþ en iyi mizah kitaplarýndandýr. Bir süre sonra tiyatroya sinemaya da uyarlanmýþ ve her izleyiþinde hem güldürüp eðlendiren hem de eðitim adýna bir þeyler vermeye çalýþan bir eser/film..) Ýþte bizim sýnýfýmýz, “Hababam Sýnýfý” gibi bir sýnýftý. Toplam biz; 29 kiþiydik yani alfabemizin harfleri kadar essah ve gerçek bir kemiyet arz ediyorduk. 29’un 5’i kýz öðrencilerdi...

  Aslantepe Açýk Hava Müzesi Oluyor (Þevket Baþýbüyük) 3 Ekim 2010 Ýnternet 

Aslantepe açýk hava müzesi oluyor…. Bence geç kalýnmýþ bir proje. Malatya’nýn güzel Orduzumuzun Aslantepe Höyüðü’nde çalýþmalar yapan Prof. Marcella bulduðu eserlerin; ilk medeniyetin Anadolu topraklarýnda kurulduðunu kanýtladýðýný söyleyerek Aslantepe’de bulduðu kýlýçlar ve saray, dünyada bulunanlarýn en eskisi, olduðunu söyler. Ýlginçtir ama bu bulgular, tarih kitaplarýnda yer alan ve bugüne kadarki tüm kabulleri çürütüyor. Yani demek istiyorum ki, Prof. Marcella’nýn ‘Anadolu ve Devletin Doðuþu’ baþlýklý brifingde söylediði gibi Aslantepe dünyanýn ilk aristokrat þehri, olarak kabul edilmelidir.

  Birileri Mýsri"yi Çalýyor… (Þevket Baþýbüyük) 26 Ekim 2010 Yazarlar ve Þairler 

Elbette ki Uluslarasý Niyazî Mýsri Sempozyum’dan kastýmýz O’nu daha geniþ kitlelere tanýtmak ve tanýþtýrmaktý. Lakin bu sempozyumda; -tebliðcilerin hepsi olmasa da- çoðunluk Mýsrî hazretlerini bize yanlýþ tanýttýlar…Tam olarak ifade edemediysem de, sanýrým siz anladýnýz anlatmak istediklerimi… Özet olarak anlatacak olursak; birileri bizden Niyazî Mýsri’yi çalmaya çalýyor…

  Ekopolitik"in Malatya Ayaðý (Þevket Baþýbüyük) 3 Kasým 2010 Türkiye 

Yani anlayacaðýnýz “Türkiye’nin büyük çatýsý: Demokratikleþmeye doðru Malatya duraðý”nda Malatyalýlar yoktu Kaç yýl öncesi tam tersi olurdu. Birkaç yýl önce bu tür etkinliklerde halk vardý, devlet yoktu; þimdi devlet var, halk yok… Hangisi daha acý bilmiyorum ama ben devletle halkýn iç içe olduðu bir manzarayý özlüyorum.

  Hanýmeli… (Þevket Baþýbüyük) 8 Kasým 2010 Toplum 

Her ne kadar bazý etkinlikler bizleri heyecanlandýrsa da, Malatya eski Malatya deðil. Her ne kadar ilimize davet edilen hocalar, ilim adamlarý, bilim adamlarý hatta film adamlarý Malatya’ya methiyeler yaðsa da Malatya (þimdilik) eski Malatya deðil. Temennimiz ve özlemimiz; Malatya’mýzda çýkar iliþkilerin bir kenara býrakýlýp kardeþlik iliþkilerinin yeniden izale edilmesidir…

  Bir Baþka Bayrama (Þevket Baþýbüyük) 23 Kasým 2010 Din 

Bayramýn olmazsa olmazlarý arasýnda yer alan bayram þekerini de borca alarak durumu idare etmeye çalýþtým. “Borç almak” da tarihe karýþýyor yavaþ yavaþ. Borç vermenin sadaka olduðunu bile bile borç verme ve alma kültürümüzü de kaybediyoruz. Geriye kaldý kredi kartlarla alýþ-veriþ… Sonra… Sonrasý malum; tüketim çýlgýnlýðýnýn azgýn dalgalarýna kapýlýp faiz bataklýklarýna tepetakla düþenlerin sessiz çýðlýklarýyla karþýlaþýyoruz ki, bu da -maazallah- sekülerizme tabii olduðumuzun bir göstergesi…

  Kahve Molasý (Þevket Baþýbüyük) 23 Kasým 2010 Ýtiraflar 

VTV'ye ilk kez konuk oluyordum ancak heyacanlý deðildim. Zira bu benim ilk televizyon programa katýlýþým deðildi. Ulusal olarak; ilk konuk olduðum televizyon Hilal Tv. idi. Sonra Uluslararasý, Katar'dan, El-Cezire'den tut Ýran televizyonuna kadar röportajlar verdiðim olmuþtu. Kaldý ki, iyi-kötü yine Malatyamýzda yayýn yapmakta olan yerel televizyonlarýndan Kanal Malatya'da da üç aylýk program yapmýþtým. Yani demek istiyorum ki ekranlarla sorunum yoktu, heyecanlý deðildim lakin kafam bozuktu, en yakýn eski arkadaþlarýmýn/dostlarmýn beni böyle karþýlamalarý canýmý sýkmýþtý. Bu sýkkýnlýk yarým saatlik program süresinde devam etti.

  Vah Benim Kara Bahtlý Kitabým… (Þevket Baþýbüyük) 26 Kasým 2010 Yazarlar ve Þairler 

Yavuz Bülent Bâkiler’in o tuðla kalýnlýðýndaki kitabýný özümseyerek ve sentezleyerek okudum, bitirdim. Kitap, bana benim “Büyük Doðu’nun Son Kalesi: Said Çekmegil”i hatýrlattý. Lakin vahim olan; merhumun mirasçý torunun iþletmesine kitaptan bir miktar býrakmýþtým satýlsýn ya da yakýnlarýna hediye edilsin, diye. Aradan kaç gün geçtikten sonra, iþletmesine gittiðimde kitabý býraktýðým yerden bulamayýnca çok sevinmiþtim, satýldý, diye. Ancak bu sevincimi kursaðýmda býrakan ya da hayal kýrýklýðýna uðratýp kahreden þey; merhumun malum mirasçý torunu, ben oradan ayrýlýr ayrýlmaz elemanýna “bu kitabý hemen kaldýrýn, görünmez bir yere atýn, aksi halde (müþterilerimizin çoðu asker kökenli olduðu için) bizi irticacý ( o dönemler 28 Þubat sürecin Malatya’da en faal olduðu dönemler) zannedecekler” demesi oldu. Ah vah benim kara bahtlý kitabým...

  Niçin Yazýyorum (Þevket Baþýbüyük) 7 Aralýk 2010 Ýtiraflar 

Bazen düþünüyorum da; hiç mi yazmasam… Yazmasam belki daha hayýrlý olacak ama… Ama o zaman da boþ dönen bir deðirmenin taþlarý gibi kendi kendimi öðütüp dururum. Kim bilir, bel ki de kendi kendime zarar vermemek için yazýyorum…

  Gazilik Gömleðini Çýkartmasýn Mavi Marmara (Þevket Baþýbüyük) 29 Aralýk 2010 Unutulamayan Dönemler 

Þimdi haberlerde deniliyor ki; Mavi Marmara Gemisini bir tersanede özel bakýma alacaklar. Bakýma alamaya alacaklar ancak bu hususta bir önerim var: Bakýmý yapýlýrken Mavi Marmara’nýn þehitlerin kan izlerini silmesinler. Kahpe Ýsrail kurþunlarýnýn izlerini olduðu gibi býraksýnlar. Açýk müze olsun demeyeceðim çünkü maliyeti yüksek bir gemi bu lakin þimdiki hali gibi (tören alanýnýn giriþinde olduðu gibi) asýlan Þehitlerin resimleri yerinde kalsýn ve olduðu gibi muhafaza edilsin… Yani demek istiyorum ki; …Mavi Marmara’ya zincir vurmak yakýþmaz, yürüsün. Yürüsün de sýrtýndaki “Gazze Þehitleri”nin anýtýyla kalýversin. Mavi Marmara gittiði her yerde, geçtiði tüm ülkelerde “Gazze Þehitleri Anýtý” ile birlikte yüzsün ve giydiði gazilik gömleðini çýkartmasýn, o gömlekle yaþasýn ve o gömlekle tarih kalsýn…

  "Bir Gâvur"un Ýstanbul"u Keþfi" (Þevket Baþýbüyük) 17 Ocak 2011 Türkiye 

Bir Alman öðrencisi olan Alexandra Klobouk ülkemize gelip bizleri bu asýl hasletimizle -güvenilirli sýfatýmýzla- keþfettiði için bir kez daha teþekkür ediyorum. Bu vesileyle; memleketim insaný hakkýnda hâlâ önyargýlarýný kýramamýþ, þýrýnga edilmiþ asýrlýk aþaðýlýk kompleksi nedeniyle diðer iç ve dýþ mihraklý art niyet taþýyan insanlarýn da Alexandra Klobouk gibi bizleri bizim öz deðerlerimizle tanýþmasýný diliyorum. Globalleþen Dünya’da gönül isterdi ki, Avrupalý komþularýmýzýn önyargýsýz olarak Alexandra Klobouk gibi bizleri bizim öz deðerlerimizle tanýyýp deðerlendirsinler….

  Malatya; Hem Okuyor, Hem Yazýyor... (Þevket Baþýbüyük) 20 Ocak 2011 Günlük Olaylar 

Vali Dr. Ulvi Saran, Malatya'nýn özüne yakýþýr “Malatya Okuyor” kampanyasýyla ile Türkiye'de bir ilki gerçekleþtirdi. “Malatya Okuyor” ve “Malatya Yazýyor” kampanyalarýyla reform niteliðinde iki dev kültürel proje... özün özü, Malatya; hem okuyor, hem yazýyor...

  Her Sanatçý, Sanatýna Ruh Halini Katarak Ýcra Eder (Þevket Baþýbüyük) 22 Ocak 2011 Yazarlar ve Þairler 

“GAZETECÝLER.com” da Cenk Açýk; Kanal D’nin ‘Öyle bir geçer zaman ki’ dizisine zehir zemberek bir yazý kaleme almýþ…. “Kanal D’ye bir sorum var” baþlýklý yazýsýnda Cenk Açýk; “dizideki sinsi ve ucuz propagandaya dikkat” çekmiþ… Bizler sanat ve sanatçýlarýmýza sahip çýkmadýðýmýz sürece, baþkalarýnýn adamlarý hep ‘mert, delikanlý, yiðit’ ve bizimkiler de ‘müptezel, sümüklü, kalleþ’ olarak tanýtýlacaktýr... Otuz yýldýr, taþrada/Malatya’da gazetecilik yapan ve düþüncelerinden dolayý idamla yargýlanan bir yazar (5 kitabý yayýnlanan bir yazar) olarak, yazý yazma konusunda en büyük þiddeti ve yazý yazmamam için en büyük ihaneti ben, bizimkilerinden gördüm.

  "Kýraathane" Denilince… (Þevket Baþýbüyük) 3 Þubat 2011 Toplum 

“Kýraathane” denilince aklýnýza ne gelir, bilmem ama... “Kýraathane” ve “okuma” derken aklýma geldi, -malumunuz olduðu üzre- Malaya Valisi Doç. Dr. Ulvi Saran ilimizde “Malatya Okuyor” adýnda bir kampanya baþlattý. Belediye ve Ýl Milli Eðitim Müdürlüðü ile birlikte valilik öncülüðünde okullarda baþlatýlan bu kampanya Malatya’da dalga dalga yayýlarak, “Cezaevi Okuyor” a kadar ulaþtý. … Þimdi diyorum ki; valimiz öncülüðünde gerçekleþtirilen bu verimli ve anlamlý okuma halkasýna bir de “Kýraathane Okuyor” u ekleyip hayata geçirsek nasýl olur? Nasýl olur Sayýn Valim?

  Malatya"ya Yön Veren Ýnsanlar (Þevket Baþýbüyük) 6 Þubat 2011 Yazarlar ve Þairler 

Malatya; Türkiye’nin fikri yapýsýna yön veren bir þehir, bizler de Malatya’ya yön veren insanlarýz…. Malumunuz olduðu üzre; bu sözün patenti bendedir ama söz bana ait deðildir. Hem bu söz bana ait olsaydý bu kadar kendinden bahsettirmez, literatüre geçmezdi… Zira bir sözde anlam kadar sözü söyleyenin kim olduðu da önemlidir. . Toplantýda söylediðim gibi yine söylüyorum; Baþbakanýmýz Sayýn Recep Tayip Erdoðan, Malatya’da yaptýðý bir konuþmasýnda; “Malatya; Türkiye’nin fikri yapýsýna yön veren bir þehir” demiþti…

  Dilencilik Bir Kent Sorunudur (Þevket Baþýbüyük) 12 Þubat 2011 Toplum 

Birçok büyük kentlerde olduðu gibi Malatya’da ‘dilencilik’ bir kent sorunudur… Dilenciliðin insanlýk onuru ile baðdaþmadýðý bir gerçek… Ýnsanlýk onuru ile baðdaþmayan ve Peygamber Efendimizin diliyle; “þerefsizlik” sayýlmýþ bu dilencilik sektörüne “DUR!” demenin zamaný gelmiþtir, diye düþünüyorum…

  Rýþvanlar… (Þevket Baþýbüyük) 21 Þubat 2011 Toplum 

“Malatya’da Rýþvanlar Derneði”, siz buna “Malatya’da uyanan dev” de diyebilirsiniz… Rýþvanlar… Kelime olarak tam ne anlama geldiðini bilmiyorum ama bildiðim kadarýyla, Kürtçesi “Reþiyanlar” olan aþiretlerine verilen isimdir… Hâsýlý, Rýþvanlar aþiteri; bendini yýkýp çaðýl çaðýl akan bir nehir gibidir. Ýstense; bu nehirde bol miktarda enerji elde edilebilir… Gümbür gümbür akan bu nehir; enerji de verebilir, sel olup saðý-solu yýkarak zarar da verebilir. Lakin tek temennimiz, bu enerjinin ehilleþtirilip enerjiye ve sinerjiye dönüþtürüvermesidir…

  Türkiye Dünya Liderliðine Doðru Gidiyor (Þevket Baþýbüyük) 23 Þubat 2011 Türkiye 

Dünyanýn cadý kazaný gibi kaynadýðý bu süreçte Türkiye dünya liderliðine doðru gidiyor. Peki, Türkiye’nin nasýl dünya liderliðine doðru gittiðini merak ettiniz mi? Dünya liderliðini yavaþ yavaþ kaybetmeye baþlayan Amerika merak etmiþ, araþtýrmýþ ve bulmuþ…

  Zulme Sessiz Kalanlar Zulme Uðradýlar… (Þevket Baþýbüyük) 24 Þubat 2011 Doða ve Dünya 

Bence 2011 yýlý, “kýyam yýlý” olarak ilan edilmeli. Zira dünya halklarý kýyama geçti… Yýllardýr kendisinden olmayanlar tarafýndan yönetilen, sömürülen, aç býrakýlan, ezilen ve haklarý ellerinden alýnan dünya halklarý ellerinden alýnan haklarýnýn iadesi için kýyama durdular. Ýlk ateþ, ilk kývýlcým Tunus’ta çýktý ve kýsa sürede yangýna dönüþüp Zeynelabidin bin Ali diktasýný devirdi. Sonra Tunus’taki kývýlcým bütün Ortadoðu’ya yayýlmaya baþladý.

  "Yazmaya Dair" (Þevket Baþýbüyük) 27 Þubat 2011 Yazarlar ve Þairler 

Malatya Kent Konseyi hakikaten güzel þeyler yapýyor. Hatýrlayacaksýnýz; “2011 Malatya Yazýyor Kampanyasý” kapsamýnda, kampanyanýn ilk ayaðý olan mektup yazma ve kartpostal atmak ile bize bir nostaljiyi yaþatmýþtý. Malatya Kent Konseyi, bir de 'Malatya Yazýyor' gazetesi çýkarttý. En son da “Yazmaya Dair” konulu bir konferans düzenledi. Konferans Malatya Halk Eðitim Salonu'nda gerçekleþti. Yazmak bu günü kayýt altýna almaksa; ben neden Malatya’yý yazmayayým… Malatya’nýn (bu günkü) caddelerini, sokaklarýný yani yaþadýðýmýz þehrin bu günkü nefes alýþveriþlerini, kalp atýþlarýný yazma iþi ben neden üslenmeyeyim ki? Örneðin, bir sevgilinin yüreðinden yürür gibi bir baþtan diðer baþa yürüsem ve sevdalýsý olduðum bu þehri/Malatya’yý sokak sokak, cadde cadde, taþ taþ yazsam…

  Erbakan Zamansýz Öldü (Þevket Baþýbüyük) 27 Þubat 2011 Unutulamayan Dönemler 

Bu gün 28 Þubat… 28 Þubatýn üzerinde tam 14 yýl geçti… Bu günkü yazýmý 28 Þubatýn üzerinde kuracaktým ki, Türk siyasetin çýnarlarýndan Prof. Dr. Necmettin Erbakan’ýn vefatý girdi araya… Gerçi Erbakan, 28 Þubatla anýlan bir liderdir… Bana göre Prof. Dr. Necmettin Erbakan zamanýnda ölmedi… “Erbakan 28 Þubat’ýn 14. yýldönümüne 1 gün kala hayatýný kaybetti.” diyor bazý gazeteler… Bence “1 gün kala” deðil, tam o gün ölmeliydi… 28 Þubat 2011’de deðil, 28 Þubat 1997 tarihinde ölmeliydi Erbakan…

  Rýþvan; Türkiye"nin Kendisidir… (Þevket Baþýbüyük) 7 Mart 2011 Toplum 

Malatya Rýþvanlýlarý Derneði'nin açýlýþý resmen gerçekleþtirildi… 5 Mart 2011 tarihinde Malatya’daki dernek binasý önünde Türk bayraðý altýnda Kürtçe þarký ve þiirlerle açýlýþý gerçekleþtirilen Malatya Rýþvanlýlarý Derneði’nin açýlýþý adeta Malatya Rýþvanlýlarýn yeniden kaynaþma gösterisine dönüþtü. Rýþvanlýlar; Türk bayraðý altýnda Kürtçe þarký ve þiirlerle açýlýþ yaptý… Aslýnda Rýþvanlýlarýn ne yapmak istediði, amaçlarýnýn ne olduðu yukarýda verdiðim cümleden özetlenmiþtir… Zira Rýþvan; Aile farký gözetmeyen, din, mezhep ve ýrk farký gözetmeyen bir aile… Yani “Rýþvan aþireti federal bir yapýdýr" Yani Rýþvan aþireti bir Türkiye mozaiðidir… Rýþvan; Türkiye’nin kendisidir…

  Kafka Neden Hamamböceði Oldu (Þevket Baþýbüyük) 13 Mart 2011 Yazarlar ve Þairler 

afka (Alman edebiyatçý Franz Kafka’yý diyorum) mutsuzdu; ben de… Kafka yazdýklarýný beðenmiyordu; ben de yazýlarýmý beðenmiyorum… Kafka saðlýðýnda deðer görmedi; ben de… Kafka öldükten sonra anlaþýldý; ben henüz ölmediðim için ne zaman anlaþýlacaðýmý bilemiyorum. Kafka bir Yahudi çocuðuydu; ben (elhamdülillah) Müslüman’ým… Kafka’yý anlayan gün gelir beni de anlar… Ve Kafka’nýn eserleri yüz yýlardýr elden ele dolaþýp okunuyor; kim bilir yüz yýllar daha geçse de Kafka ve Kafkalar okunacaktýr… Belki geç ama er-geç anlaþýlacaktýr…

  Malatya Asimile mi Oluyor (Þevket Baþýbüyük) 13 Mart 2011 Doða ve Dünya 

Ben Malatya’yý Þirket Ýþhaný ile tanýdým. Ahþaptan iki katlý, çok çeþit esnaf ve zanaatkârýn iþ yaptýðý bir ðandý/handý. Manufer’in dükkâný bizim dað kesimin bir buluþma noktasýydý. O bir Ermeni’ydi ancak Türkçe ve Kürtçe’yi çok iyi bildiði için bizim dað adamlarýna, -bir zamanlar dýþlanan, horlan, þehre girmesine bile tahammül edilmeyen dað insanýna- o iyi davranýrdý. Sekiz köþeli þapkalarýyla þehirde boynuzlu yabani bir geyik gibi dolaþan daðlý damlarý misafir eder dükkânýnda aðýrlardý. Karþýlýðýnda da dað insanlarý, ondan alýþveriþ yaparlardý Þimdi geliþen ve deðiþen modern Malatya’mýzýn sokaklarýn herhangi birinde bu soruyu tekrar sorsam; “Þirket Ýþhaný nerde” diye sorsam, kim ve kaç kiþi bilir? Bilemiyorum… Yoksa geliþen ve deðiþen Malatya asimile mi oluyor…

  Kafasý Karýþýk Bir Kent (Þevket Baþýbüyük) 13 Mart 2011 Yerler 

Malatya, çok yer deðiþtiren bir kent. Ýlk yerleþim yeri Fýrat Vadisi olan Malatya, ikinci yerleþkesi Asklantepe Höyüðü, ardýndan bu gün “Battalgazi” deðdiðimiz Eskimalatya ve en son yerleþkesi Azpuzu’nun bir yazlýk bölgesi olan þimdiki modern Malatya… Peki Fýrat Vadisi’den Azpuzu’nun bir yazlýk bölgesi olan þimdiki modern Malatya’ya geliþinden neler kaybetti ve neler kazandý… Malatya kafasý karýþýk bir kent. Hangi yönüyle tarih sahnesinde yer alacaðýna henüz karar verememiþ bir kent. Ünlü/meþhur insanýyla mý, kayýsýsýyla mý çýksýn öne; henüz karar vermemiþ… Hangi yönüyle öne çýkacaðý yönde karar veremediði gibi ‘Türkiye’nin fikri yapýsýna yön veren insanlarý’na, þair ve yazarlarýna gereði gibi deðer veremediði için her gün kan kaybeden bir kent…

  Nevruz Ateþi (Þevket Baþýbüyük) 23 Mart 2011 Doða ve Dünya 

Birçok ülkeler (Farslar, Kürtler, Zazalar, Azeriler, Anadolu Türkleri, Afganlar, Arnavutlar, Gürcüler, Türkmenler, Tacikler, Özbekler, Kýrgýzlar, Karakalpaklar, Kazaklar) tarafýndan geleneksel olarak kutlanan bayrammýþ… Doðanýn uyanýþý ve bahar þenlikleri imiþ… Hatta (Nevruz) bazý ülkelerde iki hafta boyunca kutlanan bir bayrammýþ ancak. Haydi, Nevruz’u anladým, diyelim. Nevruz’da yakýlan ateþler neyin nesi? Bana kalýrsa bu yýl en büyük Nevruz ateþi’ni Amerika, Ýngiltere ve Fransa yakmýþ Libya mazlum halklarýn üstüne…

  Söz Konusu Saðlýk Olunca… (Þevket Baþýbüyük) 8 Nisan 2011 Günlük Olaylar 

Her þeyi görmezlikten gelebilirim ama söz konusu saðlýk olunca asla… Söze, eveleyip gevelemeden girelim. Bazý doktorlar hastasýnýn sýhhati için çalýþýrken bazý doktorlar da sýrf para kazanmak için çalýþýyorlar.

  "Esrarlý Ada" (Þevket Baþýbüyük) 8 Nisan 2011 Yazarlar ve Þairler 

Kitabýn adý; “Esrarlý Ada”, yazarý; Jules Verne… Kitabý az önce bitirdim… Jules Verne’ni, tâ çocukluðumdan beri takip etmeye çalýþan ancak parasý olmadýðý için kitabýndan alamayan ve okuyamayan bir okuyucuyum. Ýlkokuldayken ayný okulda okuduðum bir okul arkadaþ(!)ýmýn elinde görürdüm Jules Verne’nin kitaplarýný. Arkadaþa gýpta ile bakardým ancak kitabýndan bana vermediði için -maalesef- okuyamazdým. O yüzden Jules Verne’ni okumak, içimde hep bir ukde kalmýþtýr.

  Baþbakanýn Malatya Mitingi (Þevket Baþýbüyük) 18 Mayýs 2011 Günlük Olaylar 

Baþbakanýn “Malatya’ya Büyükþehir” sözünü vermesini bekliyordu, vermedi. Vermedi çünkü Malatya’nýn Büyükþehir olmasý için nüfusunun yetmediðini ve “10 bin” gibi bir sayýya daha ihtiyaç doyduðunu ifade etti. Parantez içerisinde ifade edecek olursam; bu gün eþref saatimde deðilim. Eþref saatimde olmuþ olsaydým bu konuyu ballandýra ballandýra sizlerle paylaþacaktým… Zira Baþbakan, Malatyalýlardan bu konuda da çalýþma sözünü aldý. En azýnda 3 ya da 4 çocuk yaparak bu eksiði 2013’e kadar tamlamasýný istedi. Lakin bana öyle geliyor ki; Malatyalýlar oy verebilirler, muhtemelen “6-0” la seçimi taçlandýrýrlar ama çocuk konusuna gelince; “hýh!” “Hýh!..” çünkü herkes ben deðilim ki çalýþsýn…

  Mamo Can Öldü… (Þevket Baþýbüyük) 6 Haziran 2011 Anýlar 

Mamo Can öldü… Aslýnda bu cümle böyle deðildi, cümlenin aslý; “Þiþko Memo Öldü” þeklinde idi ama ben ölüye saygýmdan dolayý “Mamo Can öldü” diyorum. Hey koca Mamo Can! Ne acelen vardý da hemen çýktýn. Biraz daha kalýverseydin… Emekli olsaydýn, suya kavuþturduðun bahçenin geleceðini bir görüverseydin. Hem çocuklarýn da daha çok küçük, onlara biraz daha bakýverseydin. Ne acelen vardý Mamo Can!..

  Mamýlo"nun Kürekleri (Þevket Baþýbüyük) 30 Haziran 2011 Yazarlar ve Þairler 

“Mamýlo’nun Kürekleri” henüz yayýnlanmamýþ ancak yayýn aþamasýnda olan bir kitap. Mamýlo’nun Kürekleri henüz yayýnlanmamýþ ama 2004 yýlýnda Malatya Belediyesi tarafýnda düzenlenen “Malatya” konulu film yarýþmasýnda, senaryosu en iyi ödülüne layýk görülen bir eser… Hepsinden önemlisi; Mamýlo’nun Kürekleri bir Malatya mozaiði… Mamýlo’nun Kürekleri’ni bir oturuþta -az önce- okudum bitirdim ama bir günümü verdiðime deðil, yorulduðuma hiç deðil çabuk bitirdiðime üzüldüm…

  Kýrmýzý Karanlýk (Þevket Baþýbüyük) 5 Temmuz 2011 Yazarlar ve Þairler 

Kýrmýzý karanlýk’ý okuyunca… Kýrmýzý karanlýk’ý okuyunca þairin ne anlatmak istediði hiç de umurumda deðildi. Çünkü þair bu kitapta ne anlatmak/yazmak istediðini zaten anlatmýþ/yazmýþ… Benim için önemli olan, henüz mürekkebi kuramamýþ ekmek sacýndan yeni inmiþ ve taze ekmek gibi kokan bu þiir kitabýnýn beni ne kadar doyurabileceði ve þiir açlýðýmý ne kadar giderebileceðiydi… Ve her þair-yazar okuduðu kitabý -muhtemelen- bu duygularla okur… Yine her þair, yazar okuduðu kitapta lüzumsuz laf ve söz kalabalýðýndan rahatsýz olur. Hem söz ve laf kalabalýðýndan öteye geçmeyen tüm kitaplar, bilinçli okuyucusu için bir züldür.

  Damla Kuyusu (Þevket Baþýbüyük) 6 Temmuz 2011 Yazarlar ve Þairler 

Malatya Araþtýrmalarý Derneði’nin 6. kitabýdýr Damla Kuyusu. Taþrada yayýncýlýk yapmak eskisi gibi zor olmasa da kolay bir iþ deðildir. Deðil Malatya gibi bir taþra kentinde yayýncýlýk yapmak, merkezde yayýncýlýk yapmak bile zor bir iþ. Hele hele kitabýn okunmadýðý, okuyucusunun bulunmadýðý bir zamanda yayýncýlýk yapmak gerçekten er kiþi iþidir. Bu nedenle maddi bir getiri gözetmeden Malatya kültürüne her gün bir yenisini katarak altýncý kitabýný yayýnlayan Malatya Araþtýrmalarý Derneði’ni tebrik ederek baþarýlar diliyorum…

  Malatya (Þevket Baþýbüyük) 13 Temmuz 2011 Doða ve Dünya 

Malatya’da hasat vakti dedin miydi, bil ki kayýsýlar meyveye durmuþtur… Kayýsýnýn hasat vaktinde Malatya’da buram buram kayýsý kokar, kükürt kokar, ter kokar iþçinin el-kol emeði kokar… Kayýsýnýn hasat vaktinde Malatya’da, Malatyalýlar kayýsý bahçelerindedirler. Yalnýz Malatyalýlar deðil, civar ilerden gelen çalýþanlar da kayýsý bahçelerinde yatýp kalkarlar. Dedim ya, allý,-þallý, þalvarlý kýz kýzandan tut, pirifâniden, delikanlýsýna kadar Malatya’da her yaþ ve boyda kaysý bahçelerinde çalýþanlar için iþ vardýr, aþ vardýr, ekmek vardýr, emek vardýr. Malatya’da hasat vakti dedin miydi; Malatya’nýn semalarýnda kükürt kokar, ter kokar, sevgi kokar, muhabbet kokar, aþ kokar ve aþk kokar… Malatya’da hasat vakti dedin miydi, bil ki Malatya’da kayýsý vardýr, iþ vardýr, para vardýr, þenlik vardýr, esinlik vardýr… Malatya’da hasat vakti; bereket ve rýzk toplama vaktidir…

  Malatya'da Kültür Denilince... (Þevket Baþýbüyük) 28 Temmuz 2011 Yazarlar ve Þairler 

Malatya halkýnýn istifadesine sunmak üzere açmak istediði bilgisayar ve internetine kadar okuma merkezinden müteþekkil kütüphanenin bir odasýna Büyük Doðu’nun kurucu üyelerinden M. Sait Çekmegil’in, bir baþka okuma odasýna da Malatya ekolünü oluþturan Müftü Ýsmail Hatip Erzen’in kendi kaleminden çýkan kitaplarý ve kaynaðýndan beslenip “Malatya Ekolü”nü oluþturduðu kitaplar ile meydana getirilen kütüphaneyi kurarak halkýn istifadesine sunmayý düþünüyordu. Ne yazýk ki, ilimiz adýna kültürel açýdan ehem olan bu projesini gerçekleþtiremeden ikinci kez aday gösterilmedi… Umut ediyorum; Sayýn Akýn’ýn gerçekleþtiremediði bu projeyi Belediye Baþkanýmýz Sayýn Ahmet Çakýr gerçekleþtirir.. Bu unut ve beklentilerle, þehreminim Ahmet Çakýr’ýn kulaðý çýnlasýn…

  Kalemimle Baþ Baþa… (Þevket Baþýbüyük) 3 Ekim 2011 Sanat 

Uðruna dünyanýn þatafatlý yaþantýsýný feda ettiðim yazýlarým yarýn bana nasýl þahitlik edecekler, bilemiyorum? Ancak bildiðim bir þey var ki; yazma eyleminin o muhteþem tahtýnda oturan birisi olarak kalemim, bu güne kadar olduðu gibi bundan böyle de mazlumdan yana, zalime karþý haykýracaktýr… Ne pahasýna olursa olsun ben hep mazlumun sessiz çýðlýðý olmaya gayret edeceðim. Devlet kurup, devlet yýkmasam da birilerinin hep korkulu rüyasý olmaya devam edeceðim. Minnete muhtaç olmayacaðým, namerde minnet duymayacaðým… ‘Dost’ bildiklerim tek tek býrakýp gitse de ben kalemimle baþ baþa kalacaðým. Kalabalýklar arasýnda yalnýz ve kalemimle baþ baþa…

  Malatya Þehir Tiyatrosu (Þevket Baþýbüyük) 13 Ekim 2011 Sanat 

Malatya Belediyesi Eðitim ve Sanat Merkezi bünyesinde, Þehir Tiyatrosu olarak 13 Ekim 2011 tarihinde belediye binasýnýn önünde start veren ilk tiyatro oyununu (skeci) izlerken nah þuracýðýmda bir þeyler oldu…

  Dipsiz Umman (Þevket Baþýbüyük) 14 Ekim 2011 Yazarlar ve Þairler 

Bilmez miyim ben Kemal Hocam… Ben ki kýrk küsür yýlý bir içim su gibi tüketmiþ, kýrk beþlere merdiven dayatmýþým. Oysa daha dün gibi… Her þey ‘DÜN’ gibi… Bana dün gibi geliyor senin gýrtlak patlatýrcasýna bizlere ders anlattýklarýn… “Dipsiz Umman/Kemal Deniz” Hayýr, okumuyorum, bir içim su gibi yutuyorum; bazý mýsralarda tebessüm ederken bazý mýsralarda da gözyaþý, sel olup bu dipsiz ummanýn dibindeki sonsuzluða akýyorum…

  Malatya Basýn - Yayýn Tarihi (Þevket Baþýbüyük) 21 Ekim 2011 Sanat 

Malatya Basýn-Yayýn Tarihi kitabýn müsveddesi bile beni heyecanlandýrdý. 1930’ladan beri Malatya’da yayýnlanan tüm gazete, dergi, mecmua… ne varsa, hepsini, bir araya getirmiþ kitap yapýyor Kemal Deniz. Yalnýz gazete, dergi deðil, radyo, televizyon… basýn-yayýn adýna ne varsa, hepsi var Kemal Deniz’de… Hatta belediyeler dâhil, Malatya’nýn merkez ve belde belediyelerinin de ne kadar yayýn organý varsa hepsini araþtýrmýþ, bulmuþ, toplamýþ ve “Malatya Basýn-Yayýn Tarihi Kitabý” adýyla Malatyalýlarýn hizmetine sunacak… Kitabý okuyup da heyecanlanmamak elden deðil. Zira o kitapta, Malatya’da 80 yýldan bu yana ne olmuþ, ne bitmiþ, neler yazýlýp-çizilmiþ her þey mevcut… Az çok kendini yazý hayatý içinde bulan herkes, tüm Malatyalýlarýn ismini, zikrini, fikrini o kitapta bulmak mümkün…

  Van"da Kýyametin Sahneleri… (Þevket Baþýbüyük) 25 Ekim 2011 Yerler 

Van’ýn sarsýldýðý o dakika ekran baþýndaydým. Zappink yapýyordum televizyonda… ‘Son dakika haberi’yle verilen Van Depremi önce bana basit, sýradan bir haber gibi geldi. . Lakin kim bilebilirdi Van’da küçük bir kýyamet koptuðunu… Deprem rasathaneleri bile Van’daki bu büyük felaketi önce tam olarak hissedememiþ, (5-6) civarýnda vermiþlerdi. Sonra her saniye, her dakika; Van’da yaþanýlan felaketin bilgilerine ulaþýldýkça korkuttu bizi… ‘Korkutmak’ da ne kelime… Kýyametin sahnelerini hatýrlattý bize…

  Malatya"nýn Ayaklý Tarihi (Þevket Baþýbüyük) 2 Ekim 2012 Yazarlar ve Þairler 

Seksen dört yaþýndaki Darendeli bu bilgenin, -hatýrlayabildiðim kadarýyla- bugüne kadar 23 eseri yayýmlanmýþ ve piyasaya sunulmuþtur…. Bencileyin, kendi kaderiyle baþ baþa býrakýlan bu mütevazý adam öne çýkýp tanýtýmýný yapmýþ olacak ki, hala gereði gibi tanýnmamýþ ve hala kapalý bir kutu ve yazamadýklarýyla iþlenmemiþ maden gibi keþfedilmemiþ duruyor ve hala tabiri caizse kendi yaðý ile kavruluyor.

  O Hem Ulvi (Þevket Baþýbüyük) 7 Aralýk 2011 Günlük Olaylar 

Biz Malatyalýlar olarak Vali Doç. Dr. Ulvi Saran’ý; ismi gibi biliriz… Vali Ulvi Saran; ismi gibi benzersiz özellikler taþýyan bir validir… O, hem Ulvi’dir hem yaralarýmýzý Saran’dýr….

  Kitap Okumak Eðlenceli Bir Eylem… (Þevket Baþýbüyük) 15 Aralýk 2011 Sanat 

Demem o ki kitap okuma alýþkanlýðý; o kadar zor bir iþ deðildir. Hatta hiç zor deðildir. Bilakis kitap okumak çok zevkli ve bir o kadar da eðlenceli bir eylem… Yeter ki, okuyucu okuduðunu anlayarak okuyabilsin… Anlayarak okuma alýþkanlýðýný edinen bir insan, okumadan edemez… Týpký bende olduðu gibi; alýþkanlýðýn ötesinde bir baðýmlýlýk yapar.

  "Ödenmiþ Bedeller Unutulmasýn" (Þevket Baþýbüyük) 9 Ocak 2012 Yüzleþme 

Bu baþlýk size neyi hatýrlatýr bilmiyorum ama ben bu aný yazýmý; Eðitim Bir-Sen’in düzenlediði; “Ödenmiþ Bedeller Unutulmasýn” konulu yarýþma için kaleme almýþtým… Yarýþmanýn sonuçlarý 6 Ocak 2012 tarihinde Eðitim Bir-Sen Malatya Þubesi tarafýndan muhteþem bir törenle açýklandý. Sonuçlar açýklanýnca “birinci seçilen” deðil, dereceye bile giremeyen bu aný yazýmý sizlerle paylaþmak istedim. Yani anlayacaðýnýz; “28” baþlýklý bu yazýmý bir de, siz deðerli okurlarýn bilgisine sunarak deðerlendirmenizi istedim. Eðitim Bir-Sen beðenmese de; bedel ödemiþ birisi olarak kendimi ancak bu kadar ifade edebildim ne yapýyým?... Þimdi, virgülüne, noktasýna dokunmadan sizleri o yazý ile baþ baþa býrakýyorum…

  Yeni Anayasamýzý Hazýrlarken (Þevket Baþýbüyük) 2 Þubat 2012 Yazarlar ve Þairler 

“Kürt aydýný” olarak tanýmlanan Enver Sezgin’in sözleri doðru mu ola? Ben ayný düþüncede miyim? Hayýr… Bana göre ister, sivil ister resmi, hiç fark etmez çünkü anayasanýn ya da yasalarýn beslendiði/dayandýðý iki temel kaynak vardýr. Bu kaynaklardan birisi, beþer aklýdýr/halkýn iradesidir, diðeri ise, ilahi vahiydir. Ben ilahi vahi olaný tercih ederim…

  Çýnar (Þevket Baþýbüyük) 8 Þubat 2012 Doða ve Dünya 

“Çýnar” sözcüðü sizlere neleri hatýrlatýr? Tevfik Fikret’in “Çýnar” adlý þirini mi? Tevfik Fikret, ne murat etmiþti bu þiirde bilmem ama bizim Orduzu’daki çýnarý her gördüðümde, gayrý ihtiyarý Tevfik Fikret’in o meþhur “Çýnar” adlý þiirin bazý mýsralarý dilime dolarým; “Enli, boylu, vakûr. /eðilmemiþ, maðrûr/ Koca bir gövde; belki altý asýr,/Belki ondan da fazla, dalgýn, aðýr,/Kaygýsýz bir ömür sürüp gelmiþ;”… Aslýnda þimdi; “Söyle ey çýnar… Seni kim þimdi baðlayýp saracak?” yerine “Söyle ey Þevket… Senin gözyaþlarýný þimdi kim silecek?” diyerek bir köþeye çekilip gizli gizli aðlayasým geldi…

  Kanýný Emen Ayýlar (Þevket Baþýbüyük) 9 Þubat 2012 Yaþam 

Rivayete göre Afrika bölgelerinde Derisi pahalý ve bir o kadar kalýn olan bu ayýlarý topla-tüfekle avlamak, derisini zedelemeye sebebiyet verdiði için zalim avcýlar bir miktar kan sürdükleri baltayý keskin tarafý yukarý gelecek þekilde kara gömerlermiþ. Dili kesilip kan kaybeden ayýlar farkýna varmaksýzýn kendi kanýný emmeye baþlarmýþ. Kendi kanýný yalayan ayýlar bir süre sonra kansýz kalarak düþüp bayýlýrmýþ… sigara içiciler bu ayýlardan daha zavallýdýr… Çünkü kendi kanýný emen ayý, bu tuzaða düþtüðünün farkýndan deðildir ama içici ne yaptýðýnýn farkýndandýr…

  Þubat ve Kar (Þevket Baþýbüyük) 16 Þubat 2012 Yazarlar ve Þairler 

Sayýn Pamuk kadar yazmada maharetli olsaydým ya da onun kadar ünlü ve okunur bir yazar olsaydým ben de bir Kar romanýný yazardým. Ama benim Kar romanýmýn geçtiði yer Kars, deðil Malatya olacaktý. Çünkü 28 Þubat senaryosunun en iyi oynandýðý sahne Malatya’ydý…

  Kalabalýk Yalnýzlýk (Þevket Baþýbüyük) 22 Þubat 2012 Yazarlar ve Þairler 

Hem kalabalýk yalnýzlýk, sadece yalnýz olmaktan çok daha acý bir yalnýzlýktýr. Kalabalýk yalnýzlýðýn ne demek olduðunu, binlerce kalabalýðýn içinde kendini yalnýz hisseden insanlar ancak anlayabilir bir de þairler…

  Uht"ul Mukaveme"ya Tanýk Mektuplar (Þevket Baþýbüyük) 23 Þubat 2012 Yazarlar ve Þairler 

“Uht’ul Mukaveme” kavramý; “Ümmü’l Mukaveme’den” esinlenerek verdiði bir isim. “Ümmü’l Mukaveme”, “Direniþin Anasý” manasýna geliyormuþ… “Uht’ul Mukaveme” ise “Direniþin Kýz Kardeþi” manasýna gelmekteymiþ… Ben de bu yazýmda; hem tarihe not düþürmek hem de “Baþörtüsüne Özgürlük Yolunda Görülmüþtür” eserinin isminin; “Uht’ul Mukaveme’ya Tanýk Mektuplar” olarak zihnimde kodlayarak saklýyorum

  28 Þubat"ýn Benden Çaðrýþtýrdýklarý (Þevket Baþýbüyük) 28 Þubat 2012 Günlük Olaylar 

Bu gün 28 Þubat… Ve bir zamanlar mahkemelik olup, þimdi beraat eden “Bir Ýdamlýk Kent” adlý kitabýmýn ikinci baskýsýný yapmak üzere kitabý hararetle isteyip, sonra da “bu kitapta sen Müslümanlarý fiþlemiþsin” diye ‘kof’ mazeretler sunan Müslüman yayýncýlara/arkadaþlara ne oluyor? “Fiþleme” dedikleri; söz konusu kitapta, o dönem Malatya’da maðdur olan, tutuklanan insanlarý gerçek isimleriyle zikretmiþ olmamdýr.… Belgesel özelliðini taþýyan bir kitapta o dönem maðdurlarýn isimlerini vermekten daha doðal ne olabilir? Ýnsan bu kadar korkak olabilir mi?

  Þehitleri Anma Gecesi"ne Þahadet Ederken (Þevket Baþýbüyük) 5 Mart 2012 Günlük Olaylar 

Zýlgýt; Güneydoðu ve Anadolu Bölgesi’nin bazý yerlerinde düðünlerde eðlenmek amacýyla dili aðýz içinde deðiþik bir biçimde oynatarak ahenkli bir ses çýkarmakmýþ. Ancak ben o anlamda kastetmedim. Zýlgýt derken…. Coþku ve sevinç anlarda baðýrarak melodik sesler çýkartmanýn yaný sýra… Hüzün ve acýlý günler de ayný melodik sesleri çýkartmaktýr… Hatta paylamak, baðýrarak azarlamak, aðzýnýn payýný vermek ve kýzmak anlamýnda da algýlayabilirsiniz benim kastettiðim zýlgýttan…

  Malatya Kitap Fuarý (Þevket Baþýbüyük) 4 Mayýs 2012 Yazarlar ve Þairler 

Malatya Ulusal Kitap Fuarý’ný gezdim. 28 Þubat sürecinin Yargýtay Cumhuriyet Baþsavcýsý Vural Savaþ hariç, yazarlar kitap imzalamaktan yorulmuþ, kalem tutan parmaklarýnda derman kalmamýþtý. Bir tek Vural Savaþ abdest ibriði gibi dikilmiþ beklemedeydi. Kim bilir Malatyalýlar tarafýndan cezalandýrýlýyordu. Bir yazar için, imza gününde, kitaplarýný almayarak yalnýz býrakýlmaktan daha büyük bir ceza varsa siz buyurun söyleyiniz. Malum sürece, soyadýyla müsemma “Savaþ” imza stadýnda kendi kendisiyle yalnýz býrakýlmýþtý.

  Anneler Günü Safsatasý (Þevket Baþýbüyük) 15 Mayýs 2012 Günlük Olaylar 

“Anneler Günü” kutlamasýný baþýmýza bela eden zihniyetin tümünü, bilen bilmeyeni, neye, kime hizmet ettiðini düþünen düþünmeyeni, o günü ticarete döktürerek sömüren ve sömürülen her kesimi kýnýyorum. Anneler Günü Safsatasýný haber yapan, yayan, görüntüleyen, izleyen, dinleyen, yazan ve okuyaný da kýnýyorum. Bu günü bir de ben dillendirdiðim için en þiddetli þekliyle bir de en okkalýsýndan kendimi kýnýyorum…

  Bir Zihniyetin 19 Mayýs Kutlamalarý (Þevket Baþýbüyük) 21 Mayýs 2012 Günlük Olaylar 

Milli Bayramlarýmýzdan bir olan, bir 19 Mayýs Atatürk'ü Anma Gençlik ve Spor Bayramý’nda… 19 Mayýs 2012, Samsun’da… Samsun 19 Mayýs Stadý’ndaki törende… Bir kadýn bir erkekle güreþerek 19 Mayýs’ý kutluyormuþ…

  Malatya (Þevket Baþýbüyük) 29 Mayýs 2012 Yazarlar ve Þairler 

Bana göre Türkiye’de “Tesettür ve Ýslami Mücadele” konusunda taviz vermeyen iki mücahide kadýn var; biri Þule Yüksel Þenler diðeri Emine Özkan Þenlikoðlu… Bütün bunlarý þunun için hatýrlatýyorum… Hanýmeliyle Malatya’da bir Þenlikoðlu rüzgârý esti… Þenlikoðlu, 26 Mayýs 2012 tarihinde Malatya Hanýmeli Eðitim Kültür ve Yardýmlaþma Derneði’nin düzenlediði “Takva’dan Tarza Dönüþen Tesettür Anlayýþýmýz” konulu konferansýn konuþmacý konuðuydu. Bayanlara özel düzenlenen bu konferans, sekiz yüz kapasiteli Belediye Konferans Salonunda gerçekleþti. Sekiz yüz kapasiteli salona, mübalaðasýz; iki bin kiþi iþtirak etti, bir o kadar da salona giremedikleri için geri döndü…

  Mastürbasyon Nesli (Þevket Baþýbüyük) 29 Mayýs 2012 Günlük Olaylar 

Ýnternette gezinen Anadolu süvarileri Hürriyet’in çala kalemlerinden -internet diliyle- “yozdil”, “Sezaryenge” adlý köþe yazýsýyla, Sayýn Baþbakanýmýzýn; “her kürtaj bir Uludere’dir” sözünü hazmedemediðinden dolayý kusmuklu bir yazý (!) kaleme aldýðý görüldü. Yapýlan inceleme sonucunda ilgili insan müsveddesi yozdil’in “baba adayý”nýn cebinde prezervatif çýktý. “Uludere bombalarýyla prezervatiflerin seri numaralarýyla ayný” noktasýndan hareketle yapýlan tetkikler sonucu yozdil’in Dünyaya gözünü açtýðý mekânýn koordinatlarýyla bu numaralarýn ayný olduðu anlaþýldý. Gelen ihbar mektubuna göre ise yozdil’in, soyaðacýndan “mastürbasyon yapma” oranýn yüksek olduðu ve bu sürenin tavan yaptýðý dönemde, bir mastürbasyon parçasýnýn sýçramasý sonucu Dünyaya tersten gözlerini açan malum kiþinin derin bir ruhi çöküntü içerisinde yazýlarýný kaleme aldýðý görüldü. Zira hayata ilk adýmýný bu ruhi çöküntü serüveninde atanlarýn (mastürbasyon kaynaklý olduklarý tahmin ediliyor) ve ilerde, neslin son örneði olan bu türdekilerin ebter olacaklarý bilim adamlarý tarafýndan kesin naslarla ortaya çýkarýldý.

  Türkçe Olimpiyatlarý (Þevket Baþýbüyük) 31 Mayýs 2012 Gelecek 

18 ülkeden Malatya’ya gelen bu çocuklar, yalnýz Türkçe deðil Anadolu’muzun bir gerçeði ve mozaiði olan Türkçenin yaný sýra Kürtçe gibi baþka dillerde de okudular. Öreðin kara kuru bir Afrikalýnýn Þemmame’yi okurken, þalvarlý bir grup Iraklý çocuklarýn oyun havasýyla eþlik etmesi ve Anadolu’nun çeþitli bölgelerinde sergilenen deðiþik skeç ve halk oyunlarýný sergileyen bu dünya tatlýsý Dünya Çocuklarý’ný görünce insan, hem seviniyor hem de duygulanýyor doðrusu.

  "Þairim Ölmüþ" Diyorlar (Þevket Baþýbüyük) 8 Haziran 2012 Yazarlar ve Þairler 

Herkes þiir yazar ama benim þairim bir baþka yazardý… Köþe yazýsý yazan çok sayýda yazar ve þair var; ama benim þairim “gerdanlýk” denilen bir dörtlükle baþlardý gazetedeki köþe yazýlarýna… Benim þairim yalnýz þair deðil hem yazar, hem þair, hem de bir ozandý… Onunla yüz yüze Malatya’da tanýþtým. Beklenilenin çok üstünde bir mütevazi ve ilgi gösterdi bana. Kendisiyle tanýþtýðým sýralarda ilk kitabým; “Bir Ýdamlýk Kent” yeni çýkmýþtý. Kaldýðý otelin dinlenme salonunda ayaða kalkarak karþýladý bizi. Bir kez de kitaptan dolayý kalktý sarýldý. Dibinde inciler saklý derin bir derya gibiydi benim þairim. Ýlminin, irfanýnýn incilerine ulaþabilmem için, bu yolda daha çok kulaç açýp daha çok dalmam gerektiðini yüz yüze/baþ baþa yapmýþ olduðumuz sohbetlerinden anladým. Þairleri severim ancak gerçek þairimin kim olduðunu da o vakit anladým. Þimdi haber aldým;‘þairim ölmüþ’ diyorlar… Ýnna lillahi ve inna ileyhi raciun… Allah ona yazdýðý o güzel þiiriler ve yazýlar harfi sayýsýnca rahmet eylesin… Mekâný Cennet olsun þairimin.

  Cemal Aslan"a Aðýt Yakmak (Þevket Baþýbüyük) 4 Haziran 2012 Yaþam 

Cemal Aslan’la ilgili, geçmiþimin fotoðraflarý gözlerimin önünde bir film þeridi gibi gelip geçti… Hiçbir karesinde negatif bir poz göremedim. Güler yüzlü ve gülmesini bilen bir insandý Cemal Aslan. Onun bulunduðu ortamda hep pozitif bir hava eserdi. Çünkü gülmesini bildiði gibi güldürmesini de bilirdi. Mertlik ve delikanlýlýk onu en iyi tarif eden iki kavramdý. Hiçbir zaman diklenmeyen ancak hep dik durmasýný bilen ve bu ilkesinde asla taviz vermeyen hasbi bir insandý… Birkaç satýrlýk yazý ile onun kitaplara sýðmayacak kadar güzel hasletlerini anlatýp bitirecek deðilim. Benim maksadým, -birkaç güzel kelam da olsa- onu hayýrla yad edip rahmet okumaktýr.

  "Þairim Ölmüþ" Diyorlar (Þevket Baþýbüyük) 8 Haziran 2012 Yazarlar ve Þairler 

Herkes þiir yazar ama benim þairim bir baþka yazardý… Köþe yazýsý yazan çok sayýda yazar ve þair var; ama benim þairim “gerdanlýk” denilen bir dörtlükle baþlardý gazetedeki köþe yazýlarýna… Benim þairim yalnýz þair deðil hem yazar, hem þair, hem de bir ozandý… Onunla yüz yüze Malatya’da tanýþtým. Beklenilenin çok üstünde bir tevazu ve ilgi gösterdi bana. Kendisiyle tanýþtýðým sýralarda ilk kitabým; “Bir Ýdamlýk Kent” yeni çýkmýþtý. Kaldýðý otelin dinlenme salonunda ayaða kalkarak karþýladý bizi. Bir kez de kitaptan dolayý kalktý sarýldý. Dibinde inciler saklý derin bir derya gibiydi benim þairim. Ýlminin, irfanýnýn incilerine ulaþabilmem için, bu yolda daha çok kulaç açýp daha çok dalmam gerektiðini yüz yüze/baþ baþa yapmýþ olduðumuz sohbetlerinden anladým. Þairleri severim ancak gerçek þairimin kim olduðunu da o vakit anladým. Þimdi haber aldým;‘þairim ölmüþ’ diyorlar… Ýnna lillahi ve inna ileyhi raciun… Allah ona yazdýðý o güzel þiiriler ve yazýlar harf sayýsýnca rahmet eylesin… Mekâný Cennet olsun þairimin.

  Be Ýnsafsýz Hocalar!.. (Þevket Baþýbüyük) 19 Haziran 2012 Toplum 

Heeyyy Hocalar! Ýnsanlara; “günahlarýmýz kadar yandýktan sonra cennete gireceðiz” diyen/diyebilen hocalar!.. Ýnsanlara; “günahlarýmýz kadar yandýktan sonra cennete gireceðiz” diyerek insanlarýn günah iþlemesine kapý aralayan hocalar!... Siz hala “günahlarýmýz kadar yandýktan sonra cennete gireceðiz” diyenlerdenseniz, biliniz ki; Bakara Suresinin 81. ayetinde: “Hayýr, öyle bir þey yok. Kim kötülük iþler de günahý tarafýndan kuþatýlýrsa onlar ebedi olarak kalmak üzere Cehennemliktirler.” Bakara Suresinin 82. ayetinde: “Ýman edip iyi ameller iþleyenler de orada ebedi olarak kalmak üzere Cennetliktirler.” Var mý bunun baþka lamý-cimi?!.. Var mý bunun baþka lamý-cimi be insafsýz, günahkâr hocalar?

  "Maranki" mi Dediniz… (Þevket Baþýbüyük) 19 Haziran 2012 Doða ve Dünya 

RTÜK, Maranki çiftinin konuk olduðu televizyona 11 bin 031 lira ceza kesmiþ. Cevabým sizleri þaþýrtabilir ama az bile kesmiþ.

  Iþýða Yürümek… (Þevket Baþýbüyük) 25 Haziran 2012 Sanat 

Malatya ile ismi müsemma bir tek kayýsýnýn bile beyaz perdede gösterilmediði bu filmi içerik olarak anlayamadýðýma sayarak, yapýmcýsýnýn emeðine saygýmdan dolayý ayaða kalkarak alkýþlýyorum. Ýnanýyor ve umut ediyorum ki; yapýmcýnýn bundan sonraki çekim yapacaðý filmlerin ana temasý, fakir edebiyatý yerine hayata yön verecek proje içerikli ve aðlatmak yerine güldürebilen, hem güldüren hem düþündürebilen filmler olacaktýr. Þahsen ben ýþýða yürüsem bu perspektifte yürürüm…

  Akit Hiç Yalnýz Deðil… (Þevket Baþýbüyük) 27 Haziran 2012 Günlük Olaylar 

Taraf Gazetesi yazarý Alper Görmüþ de; “Akit þunu iyi bilmeli: Ali Bayramoðlu yalnýz deðildir...”þeklinde bir cümle ile kükremiþ. Akit Gazetesi’nin bir okuru olarak, ‘yalnýz olmadýklarý’ný haykýranlara misliyle, hatta daha gür bir sesle seslenerek diyorum ki; “Akit hiç yalnýz deðil…”

  Tavuklarý Yemlerken Aklýma Düþenler (Þevket Baþýbüyük) 28 Haziran 2012 Düþler 

“Afrika’da her sabah bir ceylan uyanýr, en hýzlý aslandan daha hýzlý koþmasý gerektiðini; yoksa öleceðini bilir. Afrika’da her sabah bir aslan uyanýr, en yavaþ ceylandan daha hýzlý koþmasý gerektiðini yoksa aç kalacaðýný bilir. Aslan ya da ceylan olmanýzýn bir önemi yoktur. Yeter ki güneþ doðduðunda koþmak zorunda olduðunuzu bilin.” De mi yani… “Yeter ki güneþ doðduðunda koþmak zorunda olduðunuzu bilin.” Bütün bunlarý; tavuklarýmý yemlerken düþündüm… Gerçi her düþündüðümü paylaþmak da iyi bir huy deðil ama…

  Kenan Iþýk Fantazi Yapýyor… (Þevket Baþýbüyük) 2 Temmuz 2012 Sanat 

Anlayacaðýnýz Kenan Bey sanatçý kimliðiyle konuþuyordu… Ama fantazi yapýyordu… Hem Anadolu kültürünün saf, temiz ve inanç iþi olduðunu söylüyor hem de; program öncesi; “Kenan bey, Malatya’mýza hoþ geldiniz” diyen birine, örf adetlerimizde saygýsýzlýk olarak algýlanan bir tavýrla, yüzüne bakmadan, sýrtý dönük cevap veriyordu. Hem Anadolu kültürüne baðlý olduðunu bir þeref sayýyor, hem de Anadolu kültürüyle baðdaþmayan bir tavýrla; güneþ gözlüðünü alnýn ortasýna kaldýrarak sanatseverlerin/ekranlarýn karþýsýna geçip öyle konuþma yapýyordu.

  Malatya"da Yas... (Þevket Baþýbüyük) 5 Temmuz 2012 Günlük Olaylar 

Malatya Belediyesi’nin bu yýl 20’incisinin düzenleneceði ve 8 Temmuz’a kadar sürecek olan Uluslararasý Kültür Sanat ve Kayýsý Festivali’nin konser ve eðlence Suriye tarafýndan þehit edilen pilotlarýmýz için onlara duyulan saygý dolayýsýyla iptal edildi. …

  Bir "Ýþletme Numarasý" Hikâyesi (Þevket Baþýbüyük) 11 Temmuz 2012 Anýlar 

Sorumluluðunu bilmeden iþ yapanlarýn boynu devrilsin. Vatandaþý savsaklayarak devletin sýrtýnda -hak etmediði- parayý alanlarýn boynu devrilsin. Tarým Gýda ve Hayvancýlýk Malatya Ýl Müdürlüðünde, üreticiyi maðdur eden, gereken kolaylýðý tanýmayan çalýþanlarýn boynu devrilsin.

  Tirþikci Gazeteciler… (Þevket Baþýbüyük) 13 Temmuz 2012 Yazarlar ve Þairler 

“Tirþikci gazeteci” ne demek? “Tirþikci gazeteciler” kim? Tirþikci gazeteci; hep saðda solda karýn doyurma peþinde koþuþturanlardýr. Tirþikci gazeteciler; açlýðýný birilerinin uzattýðý ekmekle giderip, kendisini doyuranlarýn yanýnda kuyruksallayanlardýr. Bu nedenle Tirþikci gazeteciler; dýþ mihraklý beslenip kendi öz deðerlerine saldýrýrlar hep… Tirþikci gazeteciler; birileri tarafýnda beslenilip ortaya çýkartýlarak, memleketinin ve insanýnýn öz yargý deðerlerine saldýran her gazeteci Tirþikci gazetecidir… Kendi kiþisel çýkarlarýný, memleket meselelerinin üstünden tutarak, gerçeklerden çok ve beslendiði efendilerinin öne sürdüðü suni gündemlerle kalemþörluk yapmaya kakýþan her gazeteci Tirþikci gazetecidir…

  Peygamberler Þehri Urfa… (Þevket Baþýbüyük) 18 Temmuz 2012 Anýlar 

Urfa’ya bu benim üçüncü gidiþim… Her gidiþte bir baþka duygu yaþadým ve bir baþka haz aldým. Sýcaðý olmasaydý, ‘orada, Makam-ý Ýbrahim’e yakýn bir yerde yaþasaydým’ diyecektim ama kasýp kavuran o sýcaðý görünce gayri ihtiyari Urfa’da/El- Ruha’da yaþamaktan vazgeçiyorum. Þanlý Urfa’da gezip gördüklerimi bir tarihçi ve Evliya Çelibi gibi anlatmasam da kendimce gördüklerimi, yaþadýklarýmý ve hissettiklerimi (hassaten Makam-ý Ýbrahim’de hissettiklerimi) sizinle paylaþacaðým.

  Sürgü"de Davulun Sesi (Þevket Baþýbüyük) 31 Temmuz 2012 Günlük Olaylar 

Ne hikmetse Malatya’da, birkaç yýlda bir, bir fitne davulu çalýnýr… 1978’de Fendoðlu olaylarýyla Malatya yaðmalandý… 1999’da baþörtüsü meselesiyle sallandý… 2007’de baþ kesmelerle anýldý… Aradan çok zaman geçmemiþ ki bu kez Sürgü’deki davulcunun tokmaðýyla uyandý… Bilmem, bu fitne odaklarý Malatya’mýzdan ne ister?!.. Bilinmeli ki; Malatya; ne Maraþ ne de Sivas olur…

  "Medeniyet" (Þevket Baþýbüyük) 6 Aðustos 2012 Anýlar 

“Türkiye’de, 1980 ihtilaliyle 210 bin dava açýldý. 1683 bin insan fiþlendi. 650 bin insan gözlem altýna alýndý. 23 bin dernek kapatýldý. 50 insan idam edildi. 420 bin insan iþkenceden can verdi. Malatya’mýzda, bir gece operasyonu ile evinden alýnan bir öðretmen, iþkenceyle öldürülerek teslim edildi... 50 polis, 50 subay görevinden edildi. Ülke ekonomisi adeta çökertilerek felç edildi…” Hatip hala rakamlarla 1980’dan bu yana, darbecilerin ülkemize verdiði maddi ve manevi zayiatý anlatýyordu...

  "Ömür Bohçam" (Þevket Baþýbüyük) 15 Aðustos 2012 Yazarlar ve Þairler 

Þu bir gerçek ki, herkes bir þeyler paylaþýr ama þair ve yazarlar paylaþýlmayan þeylerini de paylaþmaya kalkýþýrlar ki, Allah burada onlarý ikaz eder… “Onlarýn her vadide þaþkýn þaþkýn dolaþtýklarýný ve gerçekten yapmadýklarý þeyleri söylediklerini görmedin mi? (Þu’ara: 225-226)”

  "Aldanmayýn" (Þevket Baþýbüyük) 17 Aðustos 2012 Sanat 

Yakup Fýrat, Üstat Said Nursi’nin ifade ettiði gibi þöhreti hep “zehirli bal” olarak gördü ve tatmadý. Popülarite, makam, mevki gibi konularda kafa yormadý Yakup Fýrat. Bu tür konulara kafa yoranlara gülümseyerek, yanýk ve davudi sesiyle sazýn teline dokunarak seslendi; “Aldanmayýn aldanmayýn Bu dünyaya aldanmayýn Ölüm bizden uzak deðil Seraplara aldanmayýn” dedi…

  Orduzu Ýlçe Olur Mu? (Þevket Baþýbüyük) 7 Eylül 2012 Doða ve Dünya 

1961 yýlýndan beri Ýtalyan ve Roma “La Sapianz Üniversitesi” arkeologlarý Aslantepe Höyükte yapýlan kazýlar sonucunda; “M.Ö. 3300-3000 yýllarýna ait bir kerpiç saray, M.Ö.3600 - 3500 yýllarýna ait bir tapýnak, binlerce güzel mühür baskýsý, kaliteli metal eserler bulunmuþtur.” Elde edilen veriler de göstermektedir ki; o dönemde Aslantepe, aristokrasinin doðduðu ve ilk devlet þeklinin ortaya çýktýðý resmi, dini ve kültürel bir merkezdir.

  Huzur Sokaðý (Þevket Baþýbüyük) 11 Eylül 2012 Yazarlar ve Þairler 

Huzur Sokaðý’ size ne ifade eder bilmem ama benim için… Huzur Sokaðý’ný çocukluktan gençliðe ilk adým attýðým yýllarýmda okumuþtum… Anlaþýlan yeni sezonun favori dizilerinden biri olacak Huzur Sokaðý.

  Miniaturk"ta Malatya"nýn Neresi Var (Þevket Baþýbüyük) 21 Eylül 2012 Türkiye 

Dokuz ayrý dilden Malatya’mýzýn ismini dünyaya duyuran Somuncu Baba’ya bu vesileyle bir kez daha rahmet diliyorum. Malatya’mýzýn þirin bir ilçesi olan Darende’deki Somuncu Baba tanýtýmýný yapan herkese teþekkür ederek, Malatya’nýn tanýtýlmamýþ tarihi mekânlarýnýn da Somuncu Baba gibi hak ettiði deðerde tanýtýmýn yapýlmasýný temenni ediyorum.

  Kara Patoz (Þevket Baþýbüyük) 21 Eylül 2012 Anýlar 

Siz kara patozun ne olduðunu bilir misiniz? Ýlla ki bilenleriniz vardýr. Ki eski topraklardansanýz kesin bilirsiniz, ‘kara patoz’un ne olduðunu. Biçerdöver henüz çýkmadan, memleketimin insaný bu kara patozdan kullanýrdý tahýl ve nohutlarý ayýklamak, sap-saman elde etmek için.

  Niþanyan"ýn Gidiþatý, Þaron"un Akibeti… (Þevket Baþýbüyük) 16 Ekim 2012 Günlük Olaylar 

Taraf gazetesi eski yazarý Sevan Niþanyan’na sesleniyorum; “Eceli gelen it cami duvarýna terslermiþ…” Niþanyan’a bu dünyada tek bir duam(!) var… Umarým akýbeti; Ariel Þaron gibi olsun… Ne tam ölsün, ne de yaþasýn. Fiþle nabýzlarý attýrýlsýn ama ölmesin… Yaþamý süresince canýyla gerektiði gibi cezasýný çeksin…

  Suriye"nin Ýç Yüzü (Þevket Baþýbüyük) 6 Kasým 2012 Günlük Olaylar 

Aslýnda Esad’ýn bir zalim olduðunu, her akþam sýcak odalarýmýzda, bol çeþit sofralarýmýzda konforumuzu bozan ana haber bültenlerinden de biliyoruz ama… Ama Ýran’ýn rejiminin, bu çaðýn firavunundan yana tavýr almasýný hala anlamýþ deðilim. Hele Hasan Nasrullah’ý… Lanet Ýsrail’le karþý mücadelesiyle zihnimizde büyüttüðümüz, her namaza durduðumuzda gözyaþlarý içinde kendisine dualar ettiðimiz Seyyid Hasan Nasrullah’ýn zalim Baþer Esad’ý destekleyeceðini hangi Müslüman düþünebilirdi ki? Doðrusu, insanoðlu çok acayip bir yaratýk…

  Bizleri Býrakýp Gitme Be Hocam… (Þevket Baþýbüyük) 23 Kasým 2012 Anýlar 

Söz vermiþ, Hoca’yý hasta yataðýnda gördüðümde aðlamayacaktým… Ellerine sarýldým, öptüm… O ki, Hoca, -bu güne kadar- elini kimselere öptürtmemiþtir. Ama bu kez mani olacak güçte deðildi… Boynuna sarýldým… Dudaklarým, akli balið olmayan bir çocuðun dudaklarý gibi gerildi gerildi… Ama kendi kendime söz verdiðim için aðlamamaya gayret ettim… Aðlamamak için dudaklarýmý diþledim, ýsýrdým… Ve gözlerimin önünde koca bir geçmiþ, film þeridi gibi akmaya devam etti… Aðlamayacaktým ama Hoca’nýn hasta yataðýndaki o halini görünce… Ýçten içe kaynayýp durdum… Sonra… Sonra kaynayýp kaynayýp köpürerek taþan bir süt kazaný gibi gözyaþlarýmý tutamadým. Aðlamamak için kendi kendime söz vermiþtim ama… Ama…

  Milli Eðitim Bakaný'na Açýk Mektup (Þevket Baþýbüyük) 12 Aralýk 2012 Günlük Olaylar 

Malatya Taþýmalý Eðitimi Milli Eðitim Bakanýna þikâyet ediyorum. Þikâyet belki aciz kiþi iþi ama olsun, çünkü Malatya Taþýmalý Eðitimi beni bu konuda aciz býraktý. Dolayýsýyla; Milli Eðitim Bakanýna da ‘açýk mektup’ olarak sunuyorum bu yazýyý… Gereðinin yapýlmasý; -bir öðrenci velisi kimliðimle- arz ve istirham olunur…

  Mehmet Ali Birand Öldü (Mü) (Þevket Baþýbüyük) 17 Ocak 2013 Günlük Olaylar 

Ölüm haberleri yalan olmuyor. Ýnþallah sosyal paylaþýmcýlarýn, bu konuda yazýp paylaþtýklarý yalan çýkar ve Birand, akþam ana haber bültenlerinde; “eee… çocuklar benim için, “öldü” haberini yapmýþlar… eee ben de inanmýþtým önce ama eee.. gördüðünüz gibi buradayým…” diyerek henüz ölmediðini duyurur ama…

  28 Þubat"ýn Pilo Kenti: Malatya (Þevket Baþýbüyük) 11 Þubat 2013 Unutulamayan Dönemler 

Darbeciler Malatya’yý neden pilot kent seçtiler? Sorunun cevabýný yine TBMM Darbeleri Araþtýrma Komisyon Baþkaný Nimet Baþ’ýn ifadesiyle aktaralým: “…Malatya, politik bilinci çok yüksek bir þehir ve o yüzden seçilmiþ. Ayný zamanda Türkiye’nin bütün farklýlýklarýný bünyesinde barýndýrýyor. Bunun yanýnda dinamik hareketi ve siyasal bilincine uygun hareketlilik gösterebilen bir þehir. Muhafazakâr ve manevi deðerleri yüksek bir þehir… Türkiye’nin özeti bir þehir… Ýþte bize göre ebru gibi iþlenmiþ.” Baþta da ifade etmeye çalýþtýðým gibi, þehrimiz ancak bu kadar güzel ifade edilebilir. Sayýn Baþ hakikaten “Bir Ýdamlýk Kent”i güzel ifa buyurmuþ. Öyle ki yazýmýn final cümlesini de yine Sayýn Baþ’ýn ifadesiyle kapatmak istiyorum: “Ýþte bu Türkiye’ diyebilecekken, bu þehrin bütün bu farklýlýklarý kanlý bir savaþýn parçasý haline getirilmeye çalýþýlmýþtýr. Ýþte bu þehre, suikasta teþebbüs eden darbeci anlayýþ, Türkiye’ye suikast düzenlemiþtir” Onun için diyorum ki; ‘Malatya Türkiye’dir, Türkiye Malatya…’

  Siz Siz Olun… (Þevket Baþýbüyük) 6 Mart 2013 Ýliþkiler 

Siz, bir yazar için yeni bir kitabýn yayýmlanmasýnýn ne olduðunu bilir misiniz? Muhakkak bilirsiniz ama ben bilmeyenler için bir örnek vermek istiyorum. Bir anne-baba için bir çocuðun dünyaya gelmesi ne ise bir yazar için de yeni bir kitabýn çýkmasý/yayýmlanmasý ayný þeydir.

  Malatya Ýlim Havzasý ve Kitap Fuarý (Þevket Baþýbüyük) 26 Nisan 2013 Yazarlar ve Þairler 

“Malatya ilim havzasý” üyelerinden merhum Said Ertürk’ü ve mücadelesini öðrenmek için henüz mürekkebi kurumamýþ “Mehmet Said Ertürk” ile “Diz Çökmeyen Adam Ramazan Keskin Hoca” adlý kitaplar 30 Nisan–5 Mayýs 2013 tarihleri arasýnda Malatya’da açýlacak olan Anadolu 2. Kitap Fuarýnda, Beyan Yayýnlarý stadýnda okuyucuyla buluþacaktýr. Meraklýlarý için belirtmiþ olayým; Mehmet Çelen hocamla birlikte 3 Mayýs 2013 tarihinde, 14.00-18.00 saatleri arasýnda Anadolu 2. Kitap Fuarý’n Beyan Yayýnlarý stadýnda düzenlediðimiz imza gününe siz deðerli dost ve arkadaþlarý davet ediyoruz.

  Bir Karadeniz Seyahati (Þevket Baþýbüyük) 24 Nisan 2013 Anýlar 

Yýllardýr hep görmek istediðim ancak bir türlü gidip görmediðim benim ‘beþ þehri’mden biri olan Samsun’dayýz… Týpký rüyalarýmda süslediðim gibi Samsun bulutlu, sisli ve efsunlu bir þehir… Rakým iki binlerden bir rüya gibi etrafý sarýp sarmalayan sisli bir havada çam kokulu, koyu yeþilin hâkim olduðu daðlardan þehre iniyoruz… Heyecanlý bir iniþten sonra sislerin çekilmesiyle duvaðýný maþukuna açan nazlý bir gelin gibi þehrin efsunlu yüzü ortaya çýkýveriyor. Recep abi derdi de inanmazdým; Samsun harbiden büyükþehir… Bir tarafý masmavi deniz, diðer tarafý yemyeþil daðlarlarla kaplý Samsun’un… Karadeniz daðlýk ama Karadeniz’de dað-taþ yerleþim birimi. Kuþ uçmaz, kervan geçmez daðlarýn baþýna Karadenizli ev kurmuþ…

  Seyahatte; Sýhhat, Hareket ve Bereket Vardýr (Þevket Baþýbüyük) 9 Temmuz 2013 Yerler 

Peygamberimizin; “Seyahat eden saðlýk bulur.”buyurduðu rivayet edilir. Elbette ki gezmekle hastalýklarýn birden iyileþivermesi beklenilemez ancak kiþi yola çýkarken kafasýndaki sorunlardan -sorunlarýný seyahatle birlikte taþýmamak þartýyla- uzaklaþtýðý için kendini zinde hissediyor…

  Bu Ateþ Dokunur!.. (Þevket Baþýbüyük) 29 Temmuz 2013 Günlük Olaylar 

Korkarým bu ateþ hepimize dokunur!... Hala Adeviyye Meydaný’nda çarpmýyorsa kalbimiz, Uykularýmýz kaçmýyorsa… Donatýlmýþ iftar sofralarýnda iþtahýmýz kesilmiyorsa bizden bir sorun var demektir.…

  Ýftarda Birlik - Beraberlik… (Þevket Baþýbüyük) 5 Aðustos 2013 Anýlar 

Birlik, beraberlik ve ümmet olma bilinciyle bir araya getirilen iftar yemeði...

  Ah Mehra!.. (Þevket Baþýbüyük) 19 Aðustos 2013 Günlük Olaylar 

Dubai Emiri Þeyh Muhammed bin Raþid el-Maktum’un kýzý Mehra, Facebook üzerinden babasýna seslenerek; ‘Özür dilerim baba ama akan kanýn nedeni bizim paralarýmýz’ diyor… Tüm Arap Milleti’nin sustuðu bir anda sen konuþ bari. Sen konuþ ki, zulme sessiz kalan Arap Milleti’ne dokunacak ateþ sana dokunmasýn. Sen konuþ ki; Firavun Sisi’ye milyarlar aktararak cunta rejmine verdiði destek nedeniyle ard arda yaþanan katliamlarla akýtýlan kan seni boðmasýn, kör etmesin. Bari sen konuþ ki; yüz binlerin çýðlýklarý seni saðýr etmesin. Sen konuþ ki; -Kur’an’i ifadeyle ‘dilsizdirler’den olmayasýn. Yalnýzca demokratik haklarýný geri isteyen ve ülke tarihinin seçilmiþ ilk Cumhurbaþkaný Muhammed Mursi’nin görevine dönmesi için sokaklarda barýþçýl gösteriler düzenleyen Mýsýr halkýnýn akan kanýn nedeni paralarýmýz olduðunu söylemen Arap liderlerine ders olur inþallah Mehra. Mehra!... Ah Mehra sen hep konuþ! Konuþ; bel ki dilsiz Arap halkýn uyanan vicdaný olursun Mehra!...

  Aðlamayana Mama Yok!… (Þevket Baþýbüyük) 24 Eylül 2013 Günlük Olaylar 

“Malatya’ya gelen (21 Eylül 2013 tarihinde) Baþbakan Recep Tayyip Erdoðan, havaalanýndan þehir merkezine doðru ilerlerken, Aksaray Köyü yakýnlarýnda otobüsün önü sevgi gösterilerinde bulunan vatandaþlar tarafýndan kesildi. Bu sýrada bir çocuk otobüse yaklaþarak, Baþbakan Erdoðan’a poþet içerisinde birkaç elma uzattý. Korumalar elmalarý alýrken, çocuk, yollarý yapýlmazsa, elmalarýn haram olmasýný istedi. Bu sözler üzerine bir an duraklayan Baþbakan Erdoðan ile çocuk arasýnda þu konuþmalar geçti: Çocuk: Yolumuzu yapmazsanýz haram olsun.

  Beraber Islandýk… (Þevket Baþýbüyük) 24 Eylül 2013 Günlük Olaylar 

Malatyalýlar olarak, beraber yürümeye, beraber ýslanýp beraber gülmeye Recep Tayyip Erdoðan’la her zaman için hazýrýz…

  Malatya Söz Konusu Olunca… (Þevket Baþýbüyük) 14 Þubat 2014 Günlük Olaylar 

Ya Malatya’yý sana gereði gibi tanýtmadýlar ya da sen Malatya’yý yanlýþ anlamýþsýn Fatma haným. Hem yemeklerden çok Malatya’nýn anlatýlacak baþka yönleri varken sen ne diye Viyana usulü þnitzel’le gündeme geldin ki? Ýnan bu senin þansýzlýðýn, bu saatten sonra kaç yazý yazarsan yaz seni hep Viyana usulü þnitzel’le hatýrlayacaðýz.

  Malatya"nýn Puslu Yýllarý (Þevket Baþýbüyük) 20 Mart 2014 Anýlar 

Bitmedi, görüþmede bulunduðum þahýs; Turgut Özal, Süleyman Demirel, Necmettin Erbakan, Tayyip Erdoðan, Abdullah Gül, Cemil Çiçek, Sezai Karakoç, Osman Yüksel Serdengeçti, Þenol Demiröz, Fehmi Koru ve Fethullah Gülen gibi isimlerle yakýndan irtibatý olan bir isim…(Lakin bu bir iþ görüþmesi deðildi, o hususta müsterih olabilirsiniz.) Sizin de tahmin ettiðiniz gibi görüþmekte olduðum þahýs, 1952’de Malatya’da meydana gelen ancak tüm Türkiye’yi ayaða kaldýran olayýn bir numaralý faili ile idi… ‘Saatçi Musa’ lakabýyla bilinen Musa Çaðýl…. Saatçi Musa ile, “Malatya’nýn Puslu Yýllarý” ismiyle, Beyan Yayýnlarý arasýnda çýkacak olan 7. kitabýmda yer vermek üzere ‘Malatya Hâdisesi’ ile ilgili bir mülakatta bulundum.

  Alýp Baþýmý Gitsem Mutlu Ýllere… (Þevket Baþýbüyük) 15 Nisan 2014 Günlük Olaylar 

Alýp baþýmý Sinop’a gidesim geldi… O ki, ‘Türkiye’nin en mutlu ili’. Sinop, bekle beni… Hemen deðilse bile, bir gün… Mutlaka geleceðim...

  Fethi Gemuhluoðlu Kültür Sanat Akademisi (Þevket Baþýbüyük) 9 Haziran 2014 Sanat 

Fethi Gemuhluoðlu ki; nice fikir insanýmýzý yetiþtiren bir gönül eri… Onun adýna, Malatya’mýzda lise düzeyinde eðitim gören ve þiir, deneme, öykü, çizgi alanlarýnda yetenekli öðrencileri yetiþtirmek/yetiþtirebilmek bir baþka onur verici… Proje tamamlanmýþ ve bitmiþ durumda… Yanýlmadýysam; 17 Haziran’da da Arapgir’de bahse konu projenin ödül töreni yapýlacaktýr.

  O"nun Ölümüne Aðlamadým Ben… (Þevket Baþýbüyük) 14 Ekim 2014 Günlük Olaylar 

Çatal yürekliydi Hüseyin abi… Lakin hep kullanýldý… Bakmayýnýz siz onun gazeteci Ahmet Emin Yalman’a “33 kurþun” saydýrdýðýný… “33 kurþun” sayarken de, “Cumhuriyetin Tosuncuklarý”ný yazarken de iradesini kullanmadý. Hep baþkasý için yaþadý Hüseyin abi…

  Bir Portre/mustafa Düzleme (Þevket Baþýbüyük) 20 Ocak 2015 Yazarlar ve Þairler 

Bilirsiniz sanatçýlar için, “dâhilik ve delilik arasýndaki ince çizgi” diye bir tabirden bahsedilir… Mustafa Düzleme bu ince çizgiden geçmiþ bir dahi… Sanatý uðruna birçok cenderelerden geçtiði halde sanatçý kimliðini/feryadýný duyuramamýþ bir sanatçý. Gelen ilhamlarý sustura sustura þimdi açýktan sesler duymaktaymýþ Mustafa Aðabey. Bunlardan bazýlarýný kayýt altýna almýþ. Tarihiile birlikte yazýya dökmüþ. Bana gösterdi, okudum, düþündüm, ‘hayýr’ dedim, ‘bunlar bir þizofrenin hezeyanlarý deðil, olsa olsa bir dahi sanatçýnýn iç yankýlarýdýr’ dedim.

  Malatya"da Yeþil Kuþak Projesinin Off The Record Hikâyesi (Þevket Baþýbüyük) 6 Þubat 2015 Doða ve Dünya 

Hemþerimiz Cemal Nogay, Beydaðý’nýn puslu tepelerine bir göz attýktan sonra þöyle cevap vermiþ: “Sayýn Bakaným; vakti zamanýnda Beydaðý yeþil bir kuþakmýþ. Ormanlarýndan ceylanlar koþar, kuþlar ötermiþ. Derken bakýmsýzlýk ve yangýnlar sonucu aðaçlar yok olmuþ, Beydaðý bir bozkýra dönüþmüþ. Þehrim Malatya için Beydaðý’nýn aðaçlandýrýlmasýný dilerim.”

  Bir (Þevket Baþýbüyük) 19 Þubat 2015 Günlük Olaylar 

Güya günün en popüler sözüyle söze baþlamýþ bizimkisi. Lakin köylü kadýnlar ne dediðini anlamamýþlar. Anlaþýlmadýðý için biraz da mahcup bir ses tonuyla cümlesini þöyle açar: “Hani tüm televizyonlarda haber olarak geçen Özgecan’ýn tecavüz hadisesi var ya… Ýþte ondan bahsetmek istedim. Olayý protesto amaçlý açtým, bir erkek olarak sizlerden bir kez daha özür diliyorum”

  "Allahýna Gurban" (Þevket Baþýbüyük) 24 Þubat 2015 Günlük Olaylar 

Halk, hala Sayýn Recep Tayyip Erdoðan’ý çok seviyor. Sevmek ne kelime halk Recep Tayyip Erdoðan’a vurgun… Bir kez daha anladým ki Recep Tayyip Erdoðan hangi sýfatla gelirse gelsin halk Erdoðan’ýn unvanýna, sýfatýna, partisine deðil bizatihi kendisine vurgun…

  "Ayakkabý Dünyasý"ndan Ayakkabý Almayýnýz! (Þevket Baþýbüyük) 24 Mart 2015 Anýlar 

Malatya Park AVM’deki Ayakkabý Dünyasý’ndan ayakkabý almayýnýz Neden mi? Ben aldým 3 ay giyebildim, dibi çatladý… “Lüks maðazadýr”, dedim, “deðiþtirirler” dedim, “en azýndan yaptýrýrlar” dedim ama yanýlmýþým… Ayakkabýyý faturasý ile birlikte götürdüm; “ürünü yetkili firmaya göndereceðiz, bir ayda gelir” dediler gelmedi. “Ararlar” dedim, “haber verirler” dedim, kýrk gün bekledim ne arayan oldu ne de haber veren!... Bugün tekrar maðazaya gittim; verdiler elime birkaç satýrlýk yazýyý; “olumsuz rapor çýkmýþ” dediler.

  Malatya"yý Yazmak… (Þevket Baþýbüyük) 23 Mart 2015 Yazarlar ve Þairler 

“Ey þehir!” dedim. Biliyorum benim çocukluðumu, gençliðimi ve buraya kadar yaþayabildiðim ömrümü sana verdim, sana verdiðim kayýp yýllarýmý geri vermeyeceksin. Sevgimi, heyecanýmý, bitmez tükenmez sandýðým o enerji dolu günlerimi, çocukça coþkularýmý, sevinçlerimi/hatta acýlarýmý bile geri vermeyeceksin, biliyorum. Vermeyeceðini bile bile -þu fani dünyaya gözlerimi kapamadan- seni yazacaðým/seni yazarak dönüþü imkânsýz olan o kayýp günlerimi bir kez daha yaþamýþ, anmýþ, yâd etmiþ olacaðým. Ey þehir, biliyorum seni yazmak hasretimi arttýrmaktan baþka bir iþe yaramayacak. Seni yazmakla, geriye dönük hiçbir þeyi getiremeyeceðimi bile bile ve bir gün bu fani dünyadan göçüp gittiðimde, arkamdan sýrf ‘hayýrla yâd edilmek’ için seni yazacaðým…

  Saadet Þehri Malatya (Þevket Baþýbüyük) 28 Nisan 2015 Yazarlar ve Þairler 

Þehirlerin de insanlar gibi bir ruhu vardýr, üstelik þehirlerin ruhu insanlarýn ruhundan daha saf, daha temiz, daha narin ve daha derindir. Ahmet Hamdi Tanpýnar, unutamadýðý ve unutulmasýný istemediði þehirler için “Beþ Þehir” i yazarak edebiyatýmýza þehir kitaplarýnýn önemli örneklerinden birini kazandýrdý. Ahmet Hamdi Tanpýnar; “Yaþanmýþ hayat ne unutuluyor ne de büsbütün kayboluyor, ne yapýp yapýp bugünün veyahut dünün terkibine giriyor.” derken ne kadar da doðru söylemiþ… Ýçinde yaþadýðý insanlardan güç alan þehirler ölmüyor, lakin insanlarýn unutmamalarý, þehirleri öldürüyor maalesef.

  "Ýkram Çeþmesi" (Þevket Baþýbüyük) 12 Mayýs 2015 Günlük Olaylar 

Buradan okuyucularýmýn þahsýnda ‘buz gibi su’ deðiþ sýcak sýmsýcak çorba akan vatandaþlarýmýza bu hizmetin ücretsiz olduðunu belirtmek istiyorum Hani olur ya, ben bu köþede anlatýrken birilerinin caný çeker, çorba akan çeþmeden çorba içmek isteyenlerin üzerinde parasý-marasý olmayabilir. Olmasýn. Ya da parasýný o gün üzerine almamýþ olabilir, Almasýn. Þehrimin garip gureba’sýnýn cebinde metalik kalmamýþ olabilir, Kalmasýn hiç önemli deðil, mahcubiyet duymadan gururla, gidip bu çorbadan içebilirler. Yanýnda ekmeði de var mý, inanýn bilmiyorum, olmasa gerek. Hem ne önemi var ekmek olmasa da olabilir, çorba varsa mesele bitmiþtir... Hem ekmek; malumunuz kilo falan yapýyor, ne gereði var. Çorba tastan mý; deðil, bardaktan veriliyormuþ. Arkadaþým gidip içeceksin bu çorbadan… Ýçmeden, tadýna bakmadan nasýl olduðunu ben nereden bilebileyim… Haa bir husus daha… Bütün vatandaþlarýn ücretsiz olarak faydalanabileceði Ýkram Çeþmesi, Sömestr tatili, Ramazan Ayý, resmi tatil günleri, dini bayramlar ve hafta sonlarý hariç, her gün 06.30 – 09.00 saatleri arasýnda hizmet verecektir…

  Malatya Anadolu Kitap Fuarý (Þevket Baþýbüyük) 12 Mayýs 2015 Yazarlar ve Þairler 

Standýmýz yoðun ilgi gördü. Ýlgi gördü çünkü hem Ýhsan Süreyya Sýrma için hem yeni çýkan ve ilk kez fuarda okuyucuyla buluþan “Saadet Þehri Malatya” adlý kitabým vardý… Zira ben bu þehrin kitabýný yazdým, halis muhlis Malatyalýlarda da þehrin kitabýna sahip çýktýlar. (Bu arada kitabýn çýktýðýndan haberi olmayanlar; (beyanyayinlari@gmail.com) adresinden bu þehrin destansý kitabýna ulaþabilirler.) Kitaba ilk imzayý ilk gün, ilk ziyarette Baþbakan Yardýmcýsý Yalçýn Akdoðan için atmýþtým, fuarda son imzayý da fuarýn 6. gününde bizleri ziyaret eden Malatya Ak Parti Ýl Baþkaným Sayýn Hakan Kahtalý için attým…

  Malatya Mitinginden: Taþerona Kadro Sözü… (Þevket Baþýbüyük) 29 Mayýs 2015 Günlük Olaylar 

Malatya’dan bir müjde de taþerona…Yani taþerona kadro sözü Malatya mitinginden verildi!… Baþbakan Davutoðlu; “Taþeron iþçilerimizin sorunlarýný kesinlikle çözeceðiz” diyerek taþerona kadro vereceðini bir kez daha teyit etti… Bilirsiniz Baþbakan Prof. Dr. Ahmet Davutoðlu ‘söz verdi mi, arþ titrer!...’ HAMÝÞ: Malatyalýlar, Davutoðlu’dan, Davutoðlu da Malatyalýlardan memnun ayrýldý…

  Kýnýfýr Bed Renk Olursa… (Þevket Baþýbüyük) 12 Haziran 2015 Sanat 

Selahattin Alpay’ýn son çalýþmasý olan “Kýnýfýr Bed Renk Olur” adlý albüm Malatya Büyükþehir Belediyesi tarafýndan desteklenmesi sanat ve sanatçý adýna çok sevindirici… “Ýsterem baþýya gele, ah bi gele vah bi gel…”

  Akabe (Þevket Baþýbüyük) 25 Haziran 2015 Anýlar 

“Akabe” nedir bilir misiniz? Ben de bilmiyordum ama öðrettiler… “Arapça kökenli bir erkek ismidir” demeyeceðim, açacaðým bu kavramýn bende çaðrýþtýrdýklarýný ve “Akabe” ye bir de bu pencereden bakacaðým. Þimdi ben, Akabe’nin bize yaptýklarýnýn hangisine yanayým? Manevi bir atmosfer teneffüs etsinler diye alýp götürdüðüm çocuklarýma yaþatýlan hayal kýrýklýðýna mý, yoksa “Ýslam Nedir Yarýþmasý” düzenleyip Ýslam’dan, nasibini alamamýþ Akabe çalýþanlarýna mý?

  Yoldaki Mühendis (Þevket Baþýbüyük) 22 Temmuz 2015 Yazarlar ve Þairler 

Kod adý “Yoldaki Mühendis” ya da “Gölgeler Prensi” denilen Abdullah Bergusi... Abdullah Bergusi ki, Filistin tarihinde en çok ceza alan kiþi… “Yoldaki Mühendis” adlý kitap baþta Ýngilizce ve Türkçe olmak üzere birçok dünya diline çevrilmiþ… Her ceht ve mücadelecinin okumasý gerektiðini düþündüðüm bir kitaptýr Yoldaki Mühendis… Kitabýn en önemli özelliklerinden bir tanesi de, bedeni tutsak olsa da zindanda kalemiyle kelimeleriyle direnmeye devam eden bir yazarýn otobiyografisi olmasý…

  Susuz Olmuyor Ey Maski… (Þevket Baþýbüyük) 23 Temmuz 2015 Günlük Olaylar 

Mahallelinin huzuru kalmadý. Bahse konu 30 hanelik evlerde her gün kavga var. Dýþarýdan Mahalleye gelen misafirler, ‘su akmýyor’ diye misafirliði býrakýp gittiler… Aileler birbirlerine düþtü. Bu senin marifetin ey MASKÝ…

  Karakaþ Konaðý (Þevket Baþýbüyük) 23 Temmuz 2015 Yapýtlar 

110 yýllýk tarihi konaða reva görülene bak… Yoksa Malatyalýlar Karakaþ Konaðý’nýn yýkýlýp yok olmasýný mý bekliyorlar? Oysa bu konak, istenirse yeniden ziyarete açýlabilir. Hem bir dönem “Malatya Evi” ya da “Etnoðrafya Müzesi” olarak kullanýlmasý için düþünülmüþtü… 2005 yýlýnda da Sanatçý Þükriye Tutkun’un “Uyan Sunam Uyan” adlý Malatya türküsünün klip çekimine ev sahipliði yapmýþtý bu konak… Ýþte o konak (Karakaþ Konaðý) bu konak; þimdi ortada kalakalmýþ… Konaðý bu halde görünce; “yazýk”, demiþim mýrýldanarak kendi kendime… “Yazýk, hem çok yazýk”

  Otobüsle Seyahat mi Dediniz… (Þevket Baþýbüyük) 10 Aðustos 2015 Günlük Olaylar 

Adam o kadar yaþlý da deðildi ama kiloluydu, epey kiloluydu. Öyle ki sarkýyordu göbeði… Rahatsýzlýk duyduðum þey ise kokuyor olmasý idi…. Evet evet yanlýþ duymadýnýz adam basbayaðý kokuyordu… Hayýr, içkili falan da deðildi. Ýnsanlarda olmamasý gerekken bir koku ile kokmuyordu adam. Leþ, leþ… Bildiðiniz leþ…

  Erdoðan"ýn Baþýna Talih Kuþu Kondu… (Þevket Baþýbüyük) 17 Aðustos 2015 Günlük Olaylar 

Benim için her masalda bir mesaj ve çýkartýlacak ders vardý lakin bir tanesini daha çok seviyordum… “Talih Kuþu…” Literatürde buna; “baþýna devlet kuþu kondu” derlerdi. Peki, bu deyim nereden gelmiþtir? El cevap; “Hüma Kuþu’ndan gelmiþtir.” Hüma Kuþu ayný zamanda doðumu ve bereketi simgelerken çocuklarý korumasýyla da bilinmektedir. Ýnanýþa göre; Hüma Kuþu, “Cennet Kuþu” olarak da bilinmekte olup görünmeyecek kadar yükseklerde hiç dinlenmeden uçmaktadýr… Daha ilginci; baþýna konduðu kimseye mutluluk getirdiðine inanýlmasý sebebiyle “Talih Kuþu” veya “Devlet Kuþu” da denmektedir.

  Bu Pazar Seçim Olsa… (Þevket Baþýbüyük) 11 Aðustos 2015 Günlük Olaylar 

Siyasi yazýlarý yazmayacaktým ama olmadý. Memleketin durumu deðiþti… Daðdaki terörist ‘hevallerini’ meclise göndermekle iyi olacaðýný düþünenler yanýldýlar. Her gün bir “þehit” haberi ile sarsýlýyoruz. Her gün bir annenin feryadý ile güne baþlýyoruz. Memleket ciddi bir imtihandan geçiyor.

  Bu Memleket Bizim… (Þevket Baþýbüyük) 11 Eylül 2015 Günlük Olaylar 

Hainler besbelli… Bir de gafiller var olup bitenleri fehmetmeyen… Hainler hinlikleriyle, gafiller saf torikleriyle zarar veriyor bu memlekete. Adeta bir baðy baþkaldýrýsý baþlatýlmýþ… Ben burada baðy’in fýkhi anlamalarý üzerinden durmayacaðým anacak siyasî fikir hürriyeti açýsýndan ele alýndýðýnda, her ne kadar siyasî fikir hürriyeti kavramý kanaatlerin ifade edilmesinin yanýnda, gereðine göre davranýlabilmesini de içermesine raðmen, baðy’in bu ortamda siyasî fikir hürriyetine konu edilmemesi gerektiðini düþünüyorum. Zira siyasî fikir hürriyetinin sýnýrlarýndan da hatýrlanacaðý üzere devlete isyan hürriyet konusu olamamaktadýr.

  Kürt - Türk Savaþý Deðil… (Þevket Baþýbüyük) 9 Eylül 2015 Günlük Olaylar 

Zira akl- selim insanlar olup bitenlerden ders çýkartmalýdýrlar... Elbette ki yangýnla körükle gidilmemeli lakin yangýna da sessiz de kalýnmamalýdýr. Bir yangýn var ortada, herkesçe malum; gücümüz nispetince söndürmeye çalýþmalýyýz. Kardeþ kardeþe kýrdýrýlmaya çalýþýlýyor; silkinip bu gafletten uyanmalýyýz. Ýç ve dýþ karanlýk mihraklara karþý en azýnda tepkilerimizi göstererek safýmýzý belirlemeli ve karþý durmalýyýz… En azýnda doðuda bazý aþiretlerin (Hakkâri Þemdinli ilçesinin Derecik beldesinde Gerdi aþiretinin) yaptýðý gibi þer güçlere karþý birleþme kararý almalýyýz… Ehlinin malumudur; olup bitenlerden halk ve ülke zarar görüyor. Ölen ve öldürülen bu vatanýn evlatlarý… Ülkemizin huzur ve istikrarý için her zaman her yerde devletimizin yanýnda, þer güçlerinin karþýsýnda yer almalýyýz…

  Elhamdülillah (Þevket Baþýbüyük) 2 Kasým 2015 Günlük Olaylar 

Ve bugün; 2 Kasým… Bugün güneþ tahmin ettiðimden daha iki mýzrak yüksekte doðdu. Ülkem bugün bir baþka aydýnlýk bir günle uyandý… Evet; kýskançlýk duyduðunda kýskancýn þerrinden, Ýslam’ýn aydýnlýk mesajýný kýskanan, onun ýþýðýný söndürmek isteyen her tür güruhun þerrinden, hassaten bu süreçte kin besleyen, haset eden, yalan, iftira ve spekülasyon üretmekle ülkemizi karanlýklara boðmak isteyenlerin þerrinden emin olduðumuz bir günle uyandýk… Allah, bu aziz ülkenin aziz insanlarýna ikram etti, zafer nasip etti. Vakurluyuz… Baþýmýz dik. Alnýmýz ak… Hamdýmýz senalarýmýz bizlere bu günleri saðlayan Rabbimizedir. O rab ki ‘Alemlerin Rabbý’dýr… Þükrümüz, teþekkürümüz Alemlerin Rabý olan Allah’a’dýr. Þimdi daha çok mesuliyet bilinciyle hareket etmemiz gerekir. Makam ve mevki sarhoþluðunu yaþamadan hakký Hakk’a teslim ederek adaleti elden býrakmamamýz gerekir… “2 Kasýmda aydýnlýk ve barýþ dolu bir günle uyanmanýz dilek ve temennilerimle…” demiþtim ve o gün geldi… O gün bugündür… Allah bu milletin aðýz tadýný bozmasýn inþallah…

  "Para Veren Altýn Bulsun" (Þevket Baþýbüyük) 11 Kasým 2015 Günlük Olaylar 

“Para veren altýn bulsun” atasözünü hatýrlayanýnýz var mý? Peki, “Para veren altýn bulsun” atasözü ya da deyimi niçin kullanýlýr? Siz de bilirisiniz ki, alýþ-veriþ sonralarýnda veya borç ödemelerinden sonra para verdiðiniz kiþi veya kiþilerce en çok zikredilir bu söz… Daha açýk bir ifadeyle; bu atasözü bizlere borç ya da (sadaka þeklinde) içimizdeki ihtiyaç sahiplerine para vermeye teþvik etmek için kullanýlýr. Bu söz ayný zamanda bizlere; “para verdikçe para kazanýn, para verin daha kýymetli þeyler kazanýn” öðütleri içermektedir… Ýnanamayacaksýnýz ama “Para veren altýn bulsun” atasözü bugün gerçekleþti bile…

  Ey Dünya Devleri! (Þevket Baþýbüyük) 16 Kasým 2015 Yüzleþme 

Ve ey Dünya Devleri!.. “Biraz az kazanýn!... Kazandýklarýnýzý dar gelirli insanlarla paylaþýn… Fakiri tahrik etmeyelim!.. Ve paylaþýmcý anlayýþý hayatýmýza egemen kýlalým. Hepimiz ölüp gidiyoruz… Paralarý beraber götürüyor muyuz? Paralar bizimle beraber gelmiyor. Gelin bunu iþçilerinizle bir kýsmýný paylaþýn… Ondan sonra da gök kubbede hoþ bir seda býrakýn. Öldükten sonra arkanýzda; “Sorma, bizim öyle bir patronumuz vardý ki gerçekten iþçisinin hakkýný çok ciddi manada gözetir, maaþýný da iyi bir konumda verirdi” desinler/diyebilen iþçileriniz çýksýn… Asýl olan burasý… Bunu baþarmamýz lazým.” Ve ey Dünya Devleri!.. “Dünya yirmiden büyüktür” Bunu anlamalýsýnýz…

  Özal"dan Sonra Ýlk Kez Bir Bakan… (Þevket Baþýbüyük) 25 Kasým 2015 Günlük Olaylar 

Sanýrým Özal’dan sonra Malatya nadasa býrakýldý… Öyle görülüyor ki bu uzun ‘nadasa’ sonrasý beklenilen verim elden edilecektir. Özetle iþi ehline vermiþler… En kara günlerimde, 28 Þubat’ýn en kara günlerinde biz maðdurlarýn yardýmýna hukukçu kimliðiyle bir Hýzýr gibi yetiþen Av. Bülent Tüfenkçi’yi tebrik ediyorum… Bir Malatyalý olarak Malatya adýna Sayýn Bakanýmýzý/Gümrük ve Ticaret Bakaný Av. Bülent Tüfenkçi’yi kutluyor yeni görevinde baþarýlar diliyoruz.

  Her Þey Beni Alakadar Ediyor… (Þevket Baþýbüyük) 24 Aralýk 2015 Günlük Olaylar 

Kafama bir sürü kavram ve kelimecikler üþüþüyor… At izi it izine karýþmýþ, gidiyor… Ne görsel ne de yazýnsal haberler… Hiç biri, hiç biri sarmýyor beni. Mümkün olsa da izlemesem televizyonlarý, okumasam gazeteleri… Müslüman kimliðim ve serde gazetecilik/yazarlýk merak saikýyla söz geçiremiyorum kendi kendime. Kenara çekilip olup bitenlere alakasýz kalamýyorum. Siz buna merak diyebilirsiniz ama yalnýz merak da deðil. Kupkuru bir duygusallýk hiç deðil. Sorumluluk bilinci olsa gerek…

  Dilini Isýrmak… (Þevket Baþýbüyük) 23 Aralýk 2015 Gülmece (Mizah) 

Size biraz absürt gelse de sormadan da edemeyeceðim… Kiþinin dilini ýsýrmasý ne demek? Sordum; kimi; “ihtiyarlýktan”, kimi; “stres”, kimi; “aceleden”, kimi de “bu bir týbbi uzmanlýk sorusu…” þeklinde cevaplar verdi. Elbette ki siz deðerli okuyucularýmýn da kendince makul cevaplarý olacaktýr. Cevabýný benimle paylaþmak isteyenler “sbasibuyuk@hotmail.com” elektronik pota adresimden bana ulaþabilirler… Kiþinin dilini ýsýrmasý ne demek, bilir misiniz? Ben dün akþam yemekte ýsýrdým da…

  Bizi Helâk Etme Allah"ým… (Þevket Baþýbüyük) 17 Aralýk 2015 Yüzleþme 

Þu meymenetsiz herifin ettiði sözlere bakýn hele!.. “Putin’den mümin kokusu geliyor” diyor… Veyl olsun sana!... Olmayan aklýna, bozulup tahrif olan ilmine güvenerek kibir ve gururla, müminlerle alay ederek, müstekbirlik taslayýp konuþtuklarýna ve yazdýklarýna veyl olsun!.. Müslümanlarýn konum ve itibarlarýna dil uzatarak, istihza ve alaylarla Müminleri çekiþtirip ; “Putin’in týrnaðý olacak bir tane adam Ýslam dünyasýnda yok” þeklinde sarf ettiðin talihsiz sözlere veyl olsun!... Geldiðin durumu görmeden, dünyada ebedi kalacaðýný zannedip dünya üzerine planlar geliþtiren, âhireti öteleyen Putin gibi birine; “mümin kokusu geliyor” þeklinde yaptýðýn boþboðazlýklara veyl olsun!... Her bir Hümeze ve Lümeze’ye veyl olsun! Her bir Hemmaz ve Lemmaz, cehennemin Veyl’ine gitsin… Bay alim müsveddesi; sen de bilirsin ki; Allah’u Teala bu Sûrede, basit ruhlu, aþaðýlýk bir kiþi canlandýrýlarak böyle insanlarýn hâl ve tavýrlarýný tasvir ederek ne kadar zavallý olduklarýný anlatmaktadýr… Ýþte o zavallýlardan biri de sensin, sen!…

  "Yaþamýn Biyokimyasal Sýrlarý" (Þevket Baþýbüyük) 17 Aralýk 2015 Yazarlar ve Þairler 

Yaþamýn Biyokimyasal Sýrlarý, bugüne kadar okuduðum en zor kitaplardan biri idi ama iyi ki okudum, iyi ki okumuþum… Normalde iyi bir okuyucu önce kitapla sonra yazarý ile tanýþýr ama ben kitaptan önce yazarý ile tanýþtým… Ýyi ki “Yaþamýn Biyokimyasal Sýrlarý” kitabýn yazarý Prof. Dr. Aysun Bay Karabulut ile tanýþtým. Çünkü Prof. Dr. Aysun Bay Karabulut ile tanýþmakla Malatya’mýzýn bir deðeri ile tanýþmýþ oldum. Prof. Karabulut Malatya’ya gönül vermiþ, dahasý emek vermiþ, çalýþma yapmýþ, ter dökmüþ, göz nuru ve zihin emeði ile Malatya’mýzýn ismiyle müsemma kayýsý ve kayýsý çekirdeði üzerinden yaptýðý deney ve araþtýrmalarla týp dünyasýna yeni mucitlikler kazandýrmýþ.

  Hasan Abi"nin Ayna"sý… (Þevket Baþýbüyük) 31 Aralýk 2015 Yazarlar ve Þairler 

Þimdi o gitti ya… “Ayna”lar söyleyin bana, kim beni teselli edecek? Bilirsiniz, “AYNA” Hasan Abi’nin Akit Gazetesi’ndaki köþesinin ismi… Hasan Abi, tam 20 yýl bu AYNA’da, içinde bulunduðumuz ahval ve þeraiti gösterdi… Güne Hasan Abi’nin AYNA’sý ile baktýk, Hasan Abi’nin AYNA’sý ile haberdar olduk hep… Þimdi soruyorum; Hasan Abi’nin ardýndan hangi ayna bizi, biz gibi yansýtabilir? Aynalar söyleyin bana, nerede Hasan Abimiz?

  Haydi Ordan Be! (Þevket Baþýbüyük) 6 Ocak 2016 Yazarlar ve Þairler 

Anlaþýlan Nasreddin Hoca’yý hiç dinlememiþ bizimkisi… Nasreddin Hoca’ya sormuþlar; “kýyamet ne zaman kopar?” diye… Hoca; “Hangi kýyamet?” demiþ. “Kýyamet kaç tanedir?” demiþler. Hoca; “Aslýnda kýyamet iki tanedir. Kiþinin kendi ölümü küçük kýyamet, dünyanýn parçalanmasý ise büyük kýyamettir” demiþ ve eklemiþ; “Bizim ev için sorarsan karým ölürse küçük kýyamet. Ben ölürsem büyük kýyamet!” diye karþýlýk vermiþ… Þimdi bu zata sorsam; “senin karýn da yok ve ölmemiþ ki küçük kýyametten bahsediyorsun… Küçük kýyametten anlamayan büyük kýyametten ne haber verebilir ki… Hala “Mehdi gelecek Ýsa inecek” diyor…

  Reis, Ya da "Bizi Sen Vatansýz Býrakma Allah"ým!" (Þevket Baþýbüyük) 21 Ocak 2016 Yaþam 

O gün, kaldýðý yerden okuyarak ezaný devam ettiren küçük çocuðun Reis/Erdoðan olduðunu filmde de çok açýk belirtiyor. Zira sahnenin tam orasýnda davudi bir ses: “...minareleri, sen, ezansýz býrakma Allah’ým!” O ses; Reis’in sesi… Meðer Reis, taa o günden beri susturulmak istenilen ezaný kaldýðý yerden baþlayarak; “...minareleri, sen, ezansýz býrakma Allah’ým!” demiþ… Ve ayný duayý ben de yapýyorum: “...minareleri, sen, ezansýz býrakma Allah’ým!” “Bizi sen sevgisiz, susuz, havasýz Ve vatansýz býrakma Allah’ým!” “Amin, dediðinizi duyar gibi oluyor ve ekliyorum; “Dahili ve harici bedbahtlarýn, iþbirliðiyle susturmaya çalýþtýklarý Cumhurbaþkanýmýz Recep Tayyip Erdoðan’ý baþýmýzdan eksik etme Allah’ým!..”

  "Bombalý Odun" (Þevket Baþýbüyük) 3 Þubat 2016 Günlük Olaylar 

Hossuko’nun bahsettiði haber mi acaba? “Ýçerisi yarýlarak bomba yerleþtirilen odunlar evdeki sobada patladý. 2’si aðýr 7 kiþi yaralanýrken evde büyük hasar meydana geldi. Jandarma, odunlukta da bomba ile tuzaklanmýþ baþka odunlar ile bir matkap buldu. Soruþturma derinleþtirilerek sürdürülüyor.” Vay be Hossuko dalga geçmemiþ demek…

  Kalem… (Þevket Baþýbüyük) 9 Þubat 2016 Ýtiraflar 

Ey nazlý kalemim, kim ne derse desin; seni seviyorum… Evet, doðru, bana iþ, aþ getirmedin. Ama aç da býrakmadýn… Dilin keskin, sözlerin aðýr olduðu için çok sayýda hasým sahibi ettin beni ama yine de beni terk etmedin…

  8 Mart "Sokak Kadýnlarý" (Þevket Baþýbüyük) 8 Mart 2016 Sevgi ve Aþk 

Biz, kadýný “dað gibi evlerinde” bilirdik. “Limanlar gemileri nasýl beklerse, öyle beklediklerini” bilirdik. Ve bizim bildiðimiz kadýnlar öyle kadýnlardý. Bize göre kadýn, þairin de ifade buyurduðu gibi; “bir kadýný ortadan ikiye böl… yarýsý annedir, yarýsý çocuk, yarýsý sevgili yarýsý aþk...”

  Tasalanma Ey Reis!.. (Þevket Baþýbüyük) 18 Temmuz 2016 Günlük Olaylar 

Erdoðan’ýn izini süren hain pilotlar da iz süremediler!.. Tasalanma Sayýn Cumhurbaþkaným/tasalanma ey reis, Allah bizimledir, Allah seninledir!… Ýzini sürmek için peþine düþenler Süraka gibi bile olamayacaklardýr. Süraka ki, eman diledi, sonra uyandý, yaptýklarýndan dolayý tövbe etti, bu hain pilotlar tarih boyunca hep lanetle anýlacaklardýr.

  Ey Dünyanýn Buzdaðlarý!.. (Þevket Baþýbüyük) 8 Aðustos 2016 Günlük Olaylar 

Tüm bu olup biten yorumlardan sonra içimde dünyaya þöyle haykýrasým geliyor: Ey Dünya ve ey dünyevileþmiþ dünyanýn buzdaðlarý!... Sizler her ne kadar güneþi balçýkla sývamaya kalkýþsanýz da gerçeklerin üstünü örtemezsiniz ve hakikat karþýsýnda eriyip yok olmaya mahkûmsunuz. Kâinatta baki olan ancak Allah’týr…

  Milli Mücadele Nöbetleri Devam Ediyor… (Þevket Baþýbüyük) 29 Temmuz 2016 Günlük Olaylar 

Bu aziz millet dersine çok iyi çalýþmýþ. Bu millet Tunus’u görmüþ… Mýsýr’ý görmüþ. Libya’yý görmüþ. Bu millet Suriye’yi, Bahreyn’i görmüþ… Bu millet Ürdün’ü, Yemen’i ve diðer Arap ülkelerin akýbetini görmüþ ve alýnmasý gereken dersi almýþ.

  Fetö Evleniyormuþ!.. (Þevket Baþýbüyük) 12 Ekim 2016 Gülmece (Mizah) 

FETÖ bu kez evleniyormuþ… Düðünü de “40 gün, 40 gece” sürecekmiþ. Neden 40 gün, çünkü masallardaki standart düðün-dernek süresi 40 gündür de ondan… Hal böyle olunca bize de “41 kere maþallah” demek düþer, deðil mi? Þaka gibi gelebilir size ama iddianýn sahibi, Türkiye gazetesi yazarý Fuat Uður. 15 Temmuz darbe giriþimi sonrasý Türkiye tarafýndan iadesi istenen Fethullah Gülen’in ABD’de evlilik kararý aldýðýndan bahsediyor. Þaþýrdýnýz deðil mi?

  Goji Berry (Þevket Baþýbüyük) 3 Ekim 2016 Günlük Olaylar 

Garipseyeceksiniz ama be bu meyvenin (meyve mi) adýný Malatya Büyükþehir Belediyesi ile Orman ve Su Ýþleri Bakanlýðý arasýnda gerçekleþtirilen ortak proje ile öðrendim. Meðer kilo vermek, zayýflamak isteyenlerin bolca konuþup dillendirdikleri son zamanlarýn en popüler meyvesi imiþ Goji Berry. Peki Goji Berry nedir? Goji Berry’nin faydalarý nelerdir? Yenilir mi, içilir mi, nasýl bir meyve Goji Berry.

  "Auto Show" (Þevket Baþýbüyük) 12 Ekim 2016 Günlük Olaylar 

Önce “Auto”nun ne olduðuna bakalým. Türkçede fiil olarak kullanýldýðýnda; “otomobille gezmek, araba ile gezmek” manalarýna gelir. Ýsim olarak kullanýldýðýnda; “otomobil, oto, araba” gibi manalarý çaðrýþtýrýr. “Auto”, ön kelime olarak kullanýldýðýnda ise; “kendi kendine, kendi, oto” anlamýna gelmektedir. Yani anlayacaðýnýz “ecnebi” bir kelimedir “Auto” ama neylersin ki dilimize de sokmuþlar…

  Beydaðý"na Kar Düþtü (Þevket Baþýbüyük) 12 Aralýk 2016 Anýlar 

‘Þehr-i Malatya’yý çevreleyen, sýra daðlardan oluþan ve zirvesi beyaza bürünen Beydaðý’nýn beyaza bürünmesi seninle ne alakasý var’, diyebilirsiniz ki; ben de öyle düþünüyorum ama Beydaðý ile ayný kaderi yaþýyorum sanki. “Var ya” diyorum, “gelirse böyle geliyormuþ” diyorum, ‘ansýzýn düþüyormuþ beyazlar anlatabiliyor muyum’; saçlarýmdaki gibi, Beydaðý’nýn yüksek tepeleri gibi... Beyaz da bir renk, belki de renklerin en güzeli. Lakin beyaz… Hem sahi beyaz neden bana yaþlýlýðý çaðrýþtýrýyor ki? Beydaðý’na kar düþmüþ/kar düþmüþ yüreðime… Beydaðý’nda karalar beyaza bürünmüþ; kara saçlarýma beyazlar düþmüþ… Her þeyin bir vakti, zamaný var/ zamaný geldi mi ki? Çocukluk, gençlik ve yaþlýlýk… Ülkem insanýnýn yaþ sýnýrý ne ki? Kaç yaþ, yaþlýlýk yaþýdýr bu coðrafyada? Hem ülkemin yaþlýlýk kategorisi kaç?! Ama Beydaðý’na kar düþmüþ, Beydaðý beyazlara bürünmüþ ve saçlarýma beyazlar… Ýçimdeki buzlarý eritebilecek hatta eritecek bir sevgi, bir þefkat, bir dostluk, bir kardeþlik, bir samimiyet, bir adanmýþlýk ruhunu bir kez daha eskisi kadar, kendimde görebilecek miyim, bilmiyorum ama bu yýl sanýrým içimdeki zemheri erken baþladý…

  Yalnýz Deðilsin Reis! (Þevket Baþýbüyük) 12 Aralýk 2016 Günlük Olaylar 

“Dövizlerinizi bozdurun” çaðrýnýz üzerine yastýk altýndaki dolar ve eurolarýný çýkaran bu asil millet, döviz bürolarýna koþarak yalnýz olmadýðýný tüm dünyaya gösterdiler… Sen yürü Reis… Sen dost doðru yol üzeri yürüdükçe göreceksin bütün bir millet arkanda yürüyecek…

 

 



Deðerli dostlar,
Sizleri bilmiyorum ama ben her zaman sormuþumdur kendime:
Ne yapýyorum?
Ne için yazýyorum?
Niye yazmaya devam ediyorum?
Amacým ne?

Cevabým, zaman zaman farklý olmuþsa da genelde “bilmiyorum” olmuþtur…

“Bilmiyorum” olmuþtur anlatabiliyor muyum?

Peki ayný soruyu sizlere soracak olsam…

Siz, siz ey edip, þair ve eli kalem tutan/yazý yazanlar…

Sahi sizler niçin yazýyorsunuz?

Okuyup, seyrettiðiniz ya da düþünüp bulduðunuz, üzerinde fikir yürüttüðünüz konularý niye yazýya aktarýp duruyorsunuz?

Yazarken, insanlara “onu öyle yapma, böyle yap. Doðrusu böyle olmalý.” demek mi istiyorsunuz? Kendinizce, kendinizi bir þey sanýp insanlara fikir vermeye mi çalýþýyorsunuz?

Hangi uzmanlýk alanýnda hangi bilgiye sahipsiniz? Ýnsanlara hangi önerilerde bulunuyorsunuz?

Yazarken, ‘kimseye hiçbir faydasý olmasa da yazarak biraz içimi döktüm...’ niyetiyle yazýyorsanýz diyeceðim hiçbir þey yok. Çünkü, "yazmasaydým deli olurdum" demiþ Sait Faik Abasýyanýk….

Deðerli dostlar,
Sahi siz neden yazýyorsunuz?!

Yazmak…

Ah yazmak!...

Tamamýyla içgüdüsel bir refleks…

Yani YAZMAK!

Evet, “Yazmasaydým delirirdim.’’ diyor Abasýyanýk…

Ya siz?!

Siz yazan dostlar, siz de yazmasaydýnýz delirir miydiniz?

Sizi bilmiyorum ama ben delirmeseydim yazmazdým…

Olmasý gerekeni üretmeye/yaratmaya çalýþanlara ‘deli’ denilen bu dünyada deli olduðumu bildiðim için yazmalýyým ve üretmeliyim, diye düþünüyorum.

Bir hareket, bir gülüþ, bir yaþama sebebi, bir his, bir çýðlýk ve bir yokluk var ederek var olmalýyým, diye düþünüyorum.

Virgüllü konuþmalarý sonsuza deðin uzatabilirim ve eðer ki ‘sonsuz’a bir son koyabildiðimi biliyorsam ve ‘bir’ sýfatýný ‘bin’ yapabiliyorsam yazý aracýlýðýyla , ‘yazmak’ denilen bu muazzam orgazma bütün hayatýmý veririm!..



 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Þevket Baþýbüyük, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.

 

Bu dosyanýn son güncelleme tarihi: 20.04.2024 12:24:42